Jkook sesini duyduğum da ellerimde ki bardakları masanın üstüne bırakıp, yanına gittim.

"Söyle yakışıklı."

"Alt depoda dolapta,bardaklar olması lazım,bana yeni bardaklar lazım bir kaç kuyu getirir misin "

Elini omuzuma koyup konuştuğunda"tabi ki ben getiririm."
elini kaldırıp iki parmağıyla yanağımı sıkıca "benim çalışkan kızım" hadi ama bırak gideyim.

Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu dokunduğum'da hissediyordum.Ellerim yanağında alt kata inmek için merdivenlere yöneliyordum.
Bir kaç adımımdan sonra açık bıraktığım kapının kapanma sesini duymuştum.

Belki alt katın camları açık olduğundan , rüzgar etkisiyle kapanmıştır diye aldırış etmeden, depoya inmeye devam ettim.

Işığı yakmak için yeltendiğimde, yanında çok uzakta olmayacak şekilde birinin nefes alış verisleri yankı yapıyoruz bu koca deponun içinde.
Bir anda içim uperdi,kollarım diken diken olmuştu.
Nedense aklıma birden Jimin'in o anda nefes alıp verişleri gelmişti.

"Kim var"diye seslendim.

Ses gelmiyordu,fakat nefes sesi gut Gide bana yaklaşıyordu.
Nefes sesi yaklaştıkça ben geri bir adım atıyordum.

En sonunda sırtım duvara çarpma sesi gelince, hafif acı bir inleme çıktı ağzımdan.

Nefes sesi ise şuan tam karşımda..

Sadece gölgesini görebiliyordum.

Yüzü karanlıktan gözükmüyor,sadece boyunun uzunluğu ve karanlık,bu kadar.

Bu tamda Jimin'e benzer bir siluet'di.

Nefes alıp verisi beni değişik bir şekilde tahrik,etsede artık birşeyler demem gerekiyordu.

"Jimin"

"Sen misin"

Bir adım daha yaklaşınca tamamen yakınlığımız,burun burunaydı.

Sadece kafasını sallamıştı.

Nefes alışı benim nefesimle birleşmesi,bir ön sevişmenin başlangıcı altında devam ediyordu.

Buna izin verecektim.Ona dokumak,sadece dokumak istiyorum, yılların verdiği hayali dokunuşlar bir kenarda kalacak,ona gerçekten dokunacaktım.

Belki bir ihtimal bana dokunurken ona söyleyecektim yeniden beni sev diye.
En azından denesin,belki karşılıklı bir şey yaşadığında onunda hoşuna gidecekti.Belki beni sevebilirdi.

Benim sevdiğim gibi olmasa da sevebilirdi.
Çocukluğumu onun çocukluğunu izleyerek geçtiğini,soyleyebilirdim.

Ona çikolata alabilmek için, annemden saklayıp ona götürdüğümu.

Sabahları kapı kitliyken senle oynamak için,camdan atlayıp sana geldiğimi soyleyebilecektim.

Yıllar geçti herşey değişti,o ben.
Fakat ben hâlâ ben aynı benim.

Jimin ise ona karşı olan sevgimi dalga altına alan biri.

Bana dokunmasını bekliyordum.
Ve ilk dokunuşu yaptı.Ellerini kaptırıp,parmak uçlarıyla dudaklarımı okşamaya başladı.
Parmağıyla alt dudagımı aralarken,kendi dudağını üstüne koydu.

"Sana hiçbir zaman dokunamadigim için, tüm bunlar Bay Park Jimin."

Yavaşça dudak sesleri eşliğinde beni öpmeye devam ediyordu.

Eliyle belimi kavradığı gibi,ayaklarımı kendi beline çekti.

Diğer ayağımı da atmam ile,beni kucağına almıştı.İyice sırtımı,duvara yasladı.

Ellimi sırtında gezdirmeye başladım,onun her tenini tanımak istiyorum.Fırastım varken,her yerinin haritasını hafızama kazımak istiyordum.

"Sen  Bay Jimin bana ettiğim sözü bozdurdunuz, umarım bunun için pişman olmam "

O yumuşak dudaklarını,boynuma sürterek getirdi,belinde ki ayaklarımı daha sıkı kavradım.
Ufak bir inleme çıktı dudaklarım dan.
Hızlıca dudağını boynumdan çekip,tekrar dudaklarıma yapıştı.

Elleri omuzumdaydı,hafif şekilde dokunarak,belime indirip, üstümde ki sıfır kollu t-shirt çıkarmak için ucundan tuttu.

İlk defa böyle birşey yaşadığım için,kendimi kaptırmış olmalıydım.
Karşımda ki sevdiğim adam olunca birbirimize dokunma hazzı muhteşemdi.

Ellerini sudyenimin, altından sokarak goguslerimi sertçe avuçladı.Bu sefer olduğundan daha sert inledim.Cunku hâlâ sıkmaya devem ediyordu.

Sanki içime girmiş gibi bir yandan,kendini bana dayayıp sürtünüyordu.

Ellerimi yüzüne yaklaştirdım.

İlk defa dokunuyordum,buraya da.

Ellerim ilk dudaklarına dokundu,Jimin'in dolgun dudaklarını hep hayal etmek,şimdi dokumamdan daha farklıydı.

Sanki Hayatımda ki gibi değildi dudakları,belkide saha fazlasıydı.

Beni kucağında zıplatıp,daha yukarı kaldırarak,dişleri yardımiyla sudyenimi yukarı çekmişti.

Diliyle aşağıdan yukarı doğru sürünerek,gelip sağ göğsümün ucunun dudaklarının arasina aldı.

Alt bölgemde bir yanma hissediyordum.

Elimi oraya atıp,bastırma hissi gelmişti.

Dudaklarını saha dar alan yapıp,ucunu içine çekmişti.

Bu haraketi yaptıkça saçlarına,dokunup arada çekiyordum.

"Jimin"

Seslenmistim yine ona hâlâ cevap vermiyordu.

"Jimin beni sevebilme ihtimalin varmı."

Hâlâ ses vermiyordu.

Yüzümü ona çevirdim, göğsümü yalamasini seyrediyordum.

Sadece gölgeside olsa tahrikli,bir şekilde "Jimin birşey sordum lütfen "

Son dokunuşuyla bir öpücük bırakıp, kafasını kaldırdı.Çenemin kıyısına diliyle sürtüp kulağıma kadar degdirdi.

Çok hafif bir ses vermem ile, gulumsedigini anlamıştım.

İlk derin bir nefes aldı yavaşça.

Nefesimi kulağımın içine dolarken
"Jimini bilmem ama benim sevmebilme ihtimalim var"..

Aaaa neler oluyor,yavaşça tavan yapacak bölümler :D kimler beğendi yorum yapabilir mi.

SMEEL / Park Jimin/+18/SmutWhere stories live. Discover now