ZAYN

Jolly Roger, kıyıya yeterince yanaştığında Zayn, Louis, Kaptan Hook ve arkalarındaki yüz adamla birlikte küpeştelerden denize atladı. Beline kadar gelen soğuk su bir şok etkisi yaratsa da kalbinde çarpan ateş ona güç veriyordu. Ben ejderhayım, dedi kendisine. Durmadan içinden bunu tekrarlarken büyük adımlarla suyu geçmeye çalışıyordu.

İki yanındaki kadırgalardan atlayan adamlar da aynı şekilde suyun içinde ilerlerken daha gerideki kadırgalardan inen adamlar ise sandalların üzerinde çılgın haykırışlarla kürek çekiyorlardı.

Jolly Roger' ın sağ tarafındaki Fırtınanın Belası adlı kadırgadan inen Luke ve Liam' a baktı. Orada her ne kadar Shawn ve Niall' ın olmasını istese de onları Gözyaşı Nehri' nde bırakmak zorunda kalmıştı. Gün doğduğunda gerçekleşecek ilk saldırıyı da güçlü adamlar yapmak zorundaydı çünkü. Ama şu an, bunların hiçbiri önemli değildi.

Kıyıya yaklaştıkça yanmaya başlayan kasları acı vericiydi. Ancak Kanlı Kale' den yükselen çan sesleri bir müddet sonra acıyı hissetmez bir hale gelmesine neden oldu. Hazırlık yapıyorlardı. Geç kalınmış bir hazırlık düzenli olamazdı ve tüm bu düzensizliği parçalayarak ilerleyecek olan Zayn, kısa bir süre sonra istediğini alacağını biliyordu.

Keskin ve irili ufaklı taşlardan oluşmuş kumsala vardığında bekledi. Sandallarla yeterince yaklaşmış adamlar da denize atlayıp kıyıya geldiğince Lord Tomlinson gecenin karanlığına "Düzen al!" diye bağırmıştı. Çok kısa zaman içinde dört bin adam yüzer kişilik gruplar halinde düzen aldığında Zayn kılıcı Blackfire' nin ejderha kemiğinden yapılma kabzasını sıkıca kavradı ve kılıcı kınından çekti. Keskin metalik ses geceyi gök gürültüsü gibi kestiğinde onunla birlikte binlerce adam da kılıcını çekti, kalkanlarını önüne aldı.

Etrafına baktığında koç başının dahil herkesin hazır olduğunu gördü. Ardından yanındaki Louis' e döndüğünde dostunun da kendisine baktığını görmüştü. Hafif bir baş sallamasıyla birlikte Louis' e komutu verdi.

Ve Louis bağırdı. "İLERİ!"

Her birliğin başındaki kumandan aynı anda "İleri!" diye haykırdı.

Kaleye doğru koşmaya başladıklarında Zayn kale surlarındaki koşuşturmaları seçebiliyor, bağırışmaları duyabiliyordu. Ancak bu bağırışmalar, gökyüzündeki kara bulutların arasında gezen Anghrist' in kükremesi arasında kaybolduğunda Zayn' in dudaklarında hırslı bir tebessüm oluşmuş ve tıpkı ejderhası gibi bir kükreme bırakmıştı.

Surlardan bir ok yağmurunun vızıltısı duyulunca elindeki kalkanı başını ve göğsünü koruyacak şekilde kaldırdı. İlk seferde bir darbe almamıştı ancak ikinci yağmurda kalkanına saplanan bir okun şiddeti kalkanı titretmişti. Kendi sırasındaki üç adamın attığı acı çığlıkları duydu. Şüphesiz ok yağmurlarından kurtulamayanlar olacaktı ancak en azından surları aşana dek fazla kayıp vermemeyi umuyordu. Bu umudu, en soldaki birliğin üzerine bir ateş topu atılması ile kırıldı. Ateş toplarına karşılık olarak onlara Anghrist' in gazabını sunmak isterdi ama ejderhasını kullanmak için doğru zamanı beklemeliydi. Kalenin hangi bölgesinde olduğunu bilmediği Rhoslyn' i kendi elleriyle yakmak istediği son şey bile olamazdı. Fakat surlardan gelen ok yağmuru ile birlikte bir ateş topu daha atıldığında böyle giderse çok fazla kayıp vereceğini anlamıştı. Üstelik iki birlik öteye düşen ateş topu düzenin bozularak o çevredeki adamların iki yana dağılmasına neden olmuştu.

fire and blood • malikजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें