×4×

5.6K 587 796
                                    

Yebbbeeee

65 beğeni canconlarımm

Bu arada, acaba oy sınırı koymasam mı? Ama beğeni gelmiyor, üzülüyorum..

Bu arada lütfen yorum yapın. Onları okumayı çok seviyorum.

Bu bölüm yeni bölüm gelmesi için fake hesap açarak beğeni kasan bu ruh hastasına verilmiştir. vminelf

Yazım yanlışı varsa kusurunuza bakın.

İyi okumalar💜

Şarkıyı bitirdiğimde gözlerimi açtım. Hayatımda ilk defa birine ciddi anlamda şarkı söylemiştim. Baekhyun ile dalgayla karışık söylerdik. Tepkisini merak etmiştim. Kalın sesinin hafif kıkırtısı kulağıma geldiğinde kalbim çok hızlı atıyordu. Neden bilmiyorum, bu çocuk kalbime iyi gelmiyordu.

"8 yaşındaki bir kız gibi şarkı söylüyorsun."

Kaşlarımı çattım. Bu çocuğa iyilik falan yapılmazdı. Uyuz bir serseriden farkı yoktu.

"Yah, bırakıp gideceğim görürsün 8 yaşındaki kızı."

İyice koluma girdi.

"Tamam özür dilerim."

Hafifçe sırıttım.

"Hala korkuyor musun?"

Kenetli ellerimizi havaya kaldırdığında ellerimizin birbirine bağladığımı yeni fark etmiştim. Kan yanaklarıma pompalanmaya başlamıştı. Ellerimizi inceleyerek konuştu.

"Elimdeki bu tombul sosisimsi şey sayesinde sanırım korkmuyorum."

Utancımı gizlemeye çalışarak elimi avucundan çektim.

"Ellerimle dalga geçme."

"Çok küçükler."

Dudaklarımı büzdüm. Yalan yok öylelerdi ve onlar yüzünden müzik aleti çalamıyordum. İlk başta resimi bile zor yapıyordum.

"Evet biliyorum, bu yüzden hiç piyano çalamadım."

Kafasını hafifçe bana çevirdi

"Piyano'yu seviyor musun?"

Severdim ama ellerim yüzünden çalamıyordum. Çok kısa kalıyorlardı.

"Evet ama malum."

Eski yerine geri döndü.

"Ben çalabiliyorum."

Gözlerimi büyütüp heyecanla sordum. Kafası omzumda olduğu için ona bakamıyordum.

"Cidden mi?"

"Hayır."

Yüzümü asıp homurdandım. Gerçekten beyinsizin tekiydi.

"Gerizekalı."

Hafifçe kıkırdadı.

"Aptal."

Bir süre ikimiz de sessiz kalıp ormanı dinledik. Onu rahatlatmak için konuşmak istiyordum ama o cevapları ve alaycılığıyla hevesimi söndürüyordu.

Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Ormanda kaybolduğumda 6 yaşındaydım..."

Nefes verdi. Bu anı her neyse, onu rahatsız ettiği belliydi.

"Ailecek pikniğe gitmiştik. Topumla oynarken bir sincabın peşine takılıp çok feci kayboldum. Sonra..."

Derin bir nefes verip sustuğunda anlatmakta zorlandığını anlamıştım. Hafifçe mırıldandım.

My Brother's BoyfriendWhere stories live. Discover now