❌ 1. BÖLÜM ❌

Start from the beginning
                                    

"Sakın aklımdan bile geçirme!"

Yağız biraz durduktan sonra hızla koşarken ben onun aksine sadece sakince yürüyordum. Tıpkı tahmin ettiğim gibi Giray abinin odasına girince bende hızla peşinden girdim. Yağız Giray abinin arkasına geçmişken Giray abi oturduğu yerde kafasını yukarıya kaldırmış sabır diliyordu. Ben Yağız'ın aksine sakince misafir koltuğuna oturup ayağımı diğer dizimin üzerine koyup arkama yaslandım. Giray abi, arkasını dönmeden kolunu kaldırıp Yağız'ın ensesinden tuttuğu gibi arkasından çıkartırken bu haline sırıtmaya başladım.

"Ne yaptın lan sen yine!?"

Giray abinin her zaman olduğu oldukça sert ve soğuk çıkan sesinin aksine Yağız oldukça gevşekti, piç herif.

"Abi valla ben bir şey yapmadım. Bunu bilmiyor musun sen, dövecek adam arıyor işte kendine."

Giray abi, Yağız'ın dedikleri ile bana bakarken bu sefer de ben konuştum.

"Bir şey yapmaz olur mu abisi hiç? Alt tarafı telefonumun alarmını değiştirip içine sıçmış. Abi sabah Pepe ile uyandım ya. Daha ne yapacak bu piç bana!"

Yağız dediklerime gülerken Giray abi boğazını temizleyip konuştu.

"Neyse konumuz bu değil. Bu gece büyükler toplanıyor. Ilk önce normal davet gibi olacak daha sonra da toplantı olacak. Siz de hazırlanın gece için. Toplanıp beraber gideceğiz. Aksilik, bahane ve gevşeklik istemiyorum! Şimdi ikinizde işinizin başına gidin."

Sözünü bitirmesi ile ayağa kalkarken odadan çıkıp kendi odalarımıza geçtik. Büyük masanın ardındaki büyük koltuğa yerleşirken masanın üzerindeki dosyaları okuyup imzalamaya koyuldum. Galiba geceye kadar bunlarla uğraşacaktım.

Kapının açılması ile tutulmuş olan boynumu kaldırıp o tarafa baktım. Giray abi kapının orda dikilmiş bana bakıyordu. Pardon eklemeyi unuttum, sinirle bakıyordu.

"Ne halt yiyorsun lan sen orda halâ!"

Yüksek sesi karşısında şaşırırken cevap  vermeye çekinsem de konuştum.

"Anlamadım abi?"

Giray abi kafasını 'bu olmamış' gibi iki yana salladı.

"Oğlum ben sana demedim mi kimse mesai dışında çalışamayacak diye. Yürü git evine hazırlan gece işimiz var. Hadi!"

Giray çıktıktan sonra bende elimdeki kalemi bırakıp ayağa kalktım. Telefonumu ve astığım ceketimi de alıp odadan çıktım.
Asansöre doğru yürüyüp binerken otopark katına basıp beklemeye başladım.  Asansörün kapıları iki yana açılırken çıkıp arabama doğru ilerledim. Arabayı kumandasından açıp binerken çalıştırıp otoparktan çıkmıştım. Direk eve giderken trafik biraz daha açılmış durumdaydı. Işte bu iyiye işaretti yoksa bu kafayla hiç trafik çekecek halim yoktu.

Evimin önüne gelmem ile arabayı kenara çekip indim. Bahçedeki korumalar bana selam verirken başımı sallamakla yetindim sadece. Eve girince hemen mutfağa geçtim. Hayvan gibi acıkmıştım. Sabah zaten vaktim yoktu yemek için, gün içinde de imzalar falan derken vakit olmamıştı. Dondurucudaki mini pizzalardan iki tanesini mikrodalgaya atıp ısınması için beklerken buz dolabından kolayı alıp masaya koydum. Raftaki büyük bardağı da masaya koyunca geriye sadece pizzalar kalmıştı. Makineden gelen sesle o tarafa ilerlerken kapağı açıp pizzaları aldım ve masaya geçtim. Kolayı bardağa koyarken keyifle yemeğe başladım. Yemek yedikten sonra üst kata odama çıkıp üzerimi çıkarttım. Tekrar siyah kumaş pantolon giyerken üstüme beyaz gömlek giyip pantolonun içine sıkıştırdım. Siyah ayakkabıları da ayağıma geçirip komedinin üzerindeki parfümden birkaç kere boynuma fıslatıp yerine koydum. Siyah ceketi de üzerime geçirip çekmecedeki gümüş silahı belime yerleştirdim. Sigara ve çakmağı da ceketin cebine koyup telefonu alıp odadan çıktım. Saat gece yarısına geliyordu nerdeyse. Biz davete gitmeyip sadece toplantıya gideceğimiz için geç gidiyorduk. Evden çıkıp arabama binerken toplantının olacağı yere doğru sürmeye başladım.

Mekanın önüne gelmem ile arabayı park edip indim. Yağız elindeki telefon ile oynarken tam ona vuracakken Giray abi geldi. Abinin gelmesiyle içeriye doğru ilerlemeye başladık. Bizi görenler yoldan çekilip selam verirken Giray abi bunları görmezden gelerek ilerlemeye devam ediyordu. Biz alt kata inerken yukarda davet devam ediyordu. Aşağıya inip büyük kapının önünde durduk. Kapının iki yanında duran korumalar bizi durdurunca arama yapmak için  bize doğru yaklaştar ama Giray abi nasıl bir bakış atmışsa adamlar geldikleri gibi geri çekilmişlerdi. İçeriye girmemiz ile tüm gözler bize dönerken bunları siklemeyip bize ayrılan yerlere oturduk.

Bulunduğumuz oda oldukça geniş ve ferahtı. Duvarlar koyu griyle boyanmışken, duvarlarda çeşitli tablolar vardı. Odanın ortasında oldukça büyük bir masa ve etrafında  da  sandalyeler vardı. Gözlerimi etraftan çekip masadaki kişilere bakarken üç koltuk boştu. Iyice sıkılmıştım artık ne zaman başlayacaktı bu lanet toplantı?! Ben sıkkın bir şekilde etrafa bakarken kapı açıldı ve üç kişi içeriye girdi. Gelenlere bakmam ile sessizce küfür ederken Giray abi çoktan sinirlenmeye başlamıştı.

"Ne işleri var lan bunların burda?"

Evet tam karşımızda  Arslanoğulları vardı. Nam-ı diğer piç tayfa. Bu gece bir  sorun çıkmazsa iyiydi. Yoksa Giray abiyi nasıl tutacaktık hiçbir fikrim yoktu.

Hadi bakalım gece başlasın.

BÖLÜM  SONU❌ 

SOĞUK SEMT   Where stories live. Discover now