13. BÖLÜM

281 79 11
                                    

13.BÖLÜM

Aradan epeyce bir zaman geçmiş ve akşam oluyordu, Deniz elinde tepsi ile içeriye girince Cenk de hemen yerinden doğruldu, gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Bütün hayatı kocaman bir yalandı ve yaşaması da mucizeydi.

Deniz elindeki tepsiyi masaya koyarak;

"Acıkmışsındır, dün sabahtan beri hiçbir şey yemedin. Bu çorbayı bitir de ilaçlarını iç"

Tepside büyük bir tas çorba, bir bütün ekmek, bir bardak su ve iki tane de hap vardı. Cenk yataktan yavaşça doğrularak ayaklarını yere bastı. Yüzünü acı ile buruşturarak ayağa kalktı. Bütün vücudu çıplaktı ve şort yerine bez bağlıydı altında. Bezi cırt yerinden sökerek yatağın üzerine attı. Deniz ise karşısında çırılçıplak kalan Cenk'e hayretler içerisinde bakıyordu. Çok şaşkındı, gülümseyerek;

"Oha ulan, çüş. Ne yapıyorsun?"

"Çok sıkıştım, tuvalete gitmeliyim"

"Sen tuvalete çıplak mı gidersin?"

"Bu şey çok sıcak, hep terletti"

"Bekle biraz sakın bu şekilde dışarı çıkma, üzerine giyecek bir şeyler getireyim. Akşam vakti ablamdan fırça yemeyelim"

Gülerek odadan çıkarken bir yandan da mırıldanıyordu. "Aslında hoşuna bile gidebilir, dört senedir görmemiştir böyle şeyler". Ablası ise kızına çorba içiriyordu, Deniz'i kendi kendine gülerken görünce;

"Hayırdır, ne gülüyorsun?"

"Hiç, aklıma komik bir şey geldi de"

"Durumu nasıl? Ne zaman gidecek?"

"Yarın gidiyor abla, elbiseleri kurudu mu?"

"Kurudu, asılı orada bak"

Deniz elbiseleri alıp tekrar odaya girdi, Cenk hala çırılçıplak vaziyette bekliyordu. Elindeki elbiseleri yatağın üzerine atınca Cenk hemen şortunu alarak giymek istedi ama yüzü acı içerisindeydi ve eğilemiyordu. Deniz ona bu halde biraz baktıktan sonra elinden şortu alarak;

"Ver ya ver şunu, kendin giyemeyeceksin anlaşıldı"

Cenk'in önüne eğilip ona şortunu giydirirken tekrar gülümsedi,

"Sen hep böyle misin ya?"

"Ne gibi?"

"Bir bebek gibi bir çocuk gibi, utanma diye bir şey yok yani sende. İnsan içinde çıplak dolaşılmaz"

"Ben bilmiyordum, bir daha yapmam"

Deniz Cenk'e şortunu giydirdikten sonra eliyle onun ön tarafını işaret ederek;

"Orası senin özelin, ben hadi neyse de başkasına gösterme, çok ayıp. Şimdi tutun bana da tuvalete gidelim"

Ayağını çok zor hareket ettiriyordu. Deniz'in omzuna tutunarak yavaşça tuvalete giderken ablası da kızını yemesi için zorluyordu.

"Yasemin, haydi kızım bir kaşık daha"

Cenk o tarafa doğru bakıyordu ve bu anı sanki daha önce de yaşamıştı. Gözünde bazı kareler canlandı. Annesi de kız kardeşine yemek yedirirken" Yasemin haydi kızım bir kaşık daha, bak Yasin ağabeyin tabağını bitirdi." Bu gördüğü olayı daha önce sanki yaşamıştı.

Kafası yine allak bullak olmuştu. Yasemin adında bir kız kardeşi vardı ve kendi adı da Yasin idi. Bir müddet daha baktı onlara sonra yine bacağının acısıyla yüzü buruşuk vaziyette girdi tuvalete.

YUVA / SİYAH BEYAZ KATİLLER Where stories live. Discover now