"baba ben de onun çantasından istiyorum."
"hayır sana bunu vermeyeceğim donghyuck."
jaehyun bütün gün çocuklarının tatlı atışmalarını dinlemişti. okula başlayacaklardı ve haftasonu beraber onlara okul gereçlerini almışlardı. şimdi ise birbirlerinin çantalarına göz koymuşlardı ve onun kavgasını yapıyorlardı. hâlbuki birkaç gün önce donghyuck çantasını çok severek almıştı.
"tamam jeno dönüşümlü kullanırsınız, sorun değil."
babasının bu teklifi jeno'ya mantıklı gelmiş olacak ki kabul etmişti. jaehyun bu sorunu da halletmenin verdiği rahatlıkla ayağa kalktı ve öğle yemeği hazırlamak için mutfağa gitti. evlerinde yemeği genelde aşçı olduğu için doyoung hazırlıyordu fakat akşam onu biraz fazla yormuştu ve sevgili eşi hala uyuyordu. yemeği hazırlamak da ona kalmıştı tabii.
krep yapmaya karar vermişti. malzemeleri tezgaha yerleştirdikten sonra krepleri hazırlamaya başladı. bu sırada çocuklar da babalarının odasına, doyoung'u uyandırmaya gitmişlerdi. yavaşça kapıyı açtı küçükler ve ses çıkarmadan içeri girdiler. jeno üçe kadar saydı ve aynı anda babalarının üzerine atladılar.
bir anda üzerinde ağırlık hisseden doyoung korkuyla sıçramıştı. onların aslında çocukları olduğunu görünce ise rahatlamıştı. gülümseyerek ikisini de yanına yatırmış ve gıdıklamaya başlamıştı.
son olarak masayı da hazırlayan jaehyun kıkırdama seslerini duyarak odalarına ilerledi. içeri baktığında yatakta boğuşan üç kişiyi görmüştü. hemen telefonunu çıkararak ailesini videoya almaya başladı, ne de olsa bu hoş manzarayı her sabah göremiyordu.
