Rüzgar derin bir nefes alıp ayaklanırken hepimiz ayağa kalkmış Rüzgar'ın peşinden gitmiştik.

"Allah'ım böyle bir babaanne görmedim, seni zorla evlendirecek kanka."

Evden uzaklaşmaya başladığımızda Anıl şaşkınlıkla konuşmuştu.

Evet Anıl, aynı şaşkınlık bende de var.

"Teyzeme üzülüyorum ya..."

Ebrar'a çevirdim kafamı.

"Baksanıza, sen sus gelin diyor Esma babaanne. Allah'ım hiçbirimize böyle bir kaynana verme amin."

Hepimiz amin deyip elimizi yüzümüze sürdüğümüzde benim için durumun çok geç olduğunu farketmiştim.

Rüzgar korkarak yanıma ona kısa bir bakış atıp kafamı başka bir yere çevirdim.

Az sürünsün, camış...

"Küs müyüz?"

Bir şey demeden başımı iki yana salladım.

Ona küs değildim ama öfkeliydim.

"Alya,"

Sinirli suratımı bana seslenen Rüzgar'a çevirdiğimde Asel'e ufak bir bakış attı.

"Aaaa Zeynep, bak sana neler anlatacağım!"

Asel Zeynep'i kolundan tutup ilerletirken Rüzgar bana döndü.

"Ya bak vallahi benim bir suçum yok."

Bir şey demeden ona bakmayı sürdürürken birden sarılmasıyla afalladım.

"Öyle bakma bana, kendimi kötü hissediyorum."

Tüm sinirim uçup giderken ellerimi kaldırıp bende sarıldım.

"Hem onunla değil seninle sevgiliysem vardır bir bildiğim."

Tek kaşımı kaldırarak ona baktığımda sırıtıyordu.

"İddialıyız?"

"Her zaman."

Geri çekilip ciddi bir tavırla ona bakmaya başladım.

"Bak Rüzgar, bu kızdan hiç hoşlanmadım. Elimden bir kaza çıkmadan babaannene söyle. Ben gelinlik testine hazırım, yeter ki şu kızı gönder."

Sıkıntılı bir şekilde başını salladı.

"Farkındayım güzelim. Ama babaanneme karşı çıkmak istemiyorum. Kadın zaten yaşlı, beni de yılda bir kere falan görüyor. Bebekken yazları buraya geldiğimizde beni hep o bakmış, hakkı bende büyük anlayacağın. O yüzden fazla sinirini hoplatmadan anlatmaya çalışacağım. Laz damarı devreye girerse duvarda asılı olan pompalıyla dağıtır beynimi yeminle."

Anlayışla başımı salladığım sırada sırıtmaya başladı.

Gene ne geçiyor o sapık aklından?

"5 çocuğa razı mısın?"

Sinirle göz devirip konuştum.

"Hakikaten 5 çocuk ne ya? Ömrümüz boyunca çocuk bakacağız heralde. Hem ben 5'i bırak 2 taneyi bile zor doğururum, benden anca o kadar. Kendi bile 3 tane doğurmuş, 5 nereden çıktı ki? Tövbe yarabbim bir de 5 tane doğurabilen gelin adayı varsa getir diyor. Doğurganlık seviyesini ölçecek heralde..."

Rüzgar gülmeye başladığında ben de gülmeye başladım. Kolunu omzuma atıp beni kendine çekti ve bizimkilerin arkasından gittik.

"Zeynep'e söyle, öyle gerizekalı gerizekalı bakmasın sana. Allah çarpsın suratını yamulturum onun."

Çocukluk AşkımOnde histórias criam vida. Descubra agora