Bakmıyordu ona. Aradan belki bir saatten fazla geçmişti ama genç kız sadece elinde ki kalem ile Albert'in kitabını işaretleyor odaklandığı tek nokta anlatmaya devam ettiği kitap oluyordu.

Meryem'in ela gözleri kolunda ki bileğini kaplayan saate kayarken gözleri onu izleyen adamın gözlerine değmişti sonunda.

"Akşam namazı..."

Albert biranlık kapıldığı bütünün etkisinden sıyrılırken

"A. Evet"

Meryem ayaklanıp kitapları toplamaya başlarken bir yandan da yarım kalan dersleri için

"Geri kalanını başka birinden yardım alarak çalışsan senin için daha iyi olur"

Genç adamın dudağı hafif kenara doğru kaymış karşısında ki kızdan daha hızlı davranarak kitapları çantasına atmış

"Yarın devam ederiz" demişti.

çantasını sağ omzuna takıp genç kızın cevap vermesine izin vermeden uzaklaştı genç adam.

Genç kız cevap vermesini bile beklemeden giden adamla hafif öfke ile derin bir nefes almış başını gök yüzüne yükseltmişti.

"Olabilir demedim bile!"

Kendi kendine söylenip koluna taktığı çantası ile okulun içine adımlarını atmış sinirini zemine basan ahşaptan çıkarıyordu sanki merdivenlere geldiğinde başını olumsuzca sallamış

"O not defterini almamalıydım" diyerek birer birer basamakları çıkarken aklına takılan şey ile adımları meşe ağacından yapılmış merdivenlerde duraksamıştı .

"Haylaz tipli görünmesine rağmen hiç bir notlarını kaçırmamış ve oldukça da düzenli bir not defteri idi... Cidden dersleri bu kadar önemsiyor mu"

Düşünceli şekilde odasına gelen genç kız üzerini çıkarıp eşarbını kenara asmıştı. Aldığı abdestle çoktan namazını kılmış halının üzerinde ki seccadesini katlarken Esma odaya girmişti. Selam veren arkadaşı ile yüzüne bir gülümseme yayıldı Meryem'in

"Mescitte görmedim seni.. Demek buradaydın"

Esma çantasını yatağının üzerine koyarken kendisi de oturdu. Yorulmuştu bugün biraz sanki.

"Evet, mescit biraz uzak kalınca burda kıldım"

Esma çantasından kitaplarını birer birer çıkarırken kaşları havalanmış başını keyifle meryem'e çevirmişti.

"Unutmuştum.. Anlat bakalım ders polemiği nasıl geçti"

Esma'nın yüzünde ki gülümseme büyürken Meryem kenara bıraktığı seccadesi ile arkadaşının yanına çökerken onu keyifle seyreden arkadışına kaşlarını çatıp

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun"

"Sadece nasıl geçtiğini soruyorum"

"Bence dalga geçiyorsun"

"Hayır"

"Evet"

"Sadece okulun göz bebeği olan Albert ile dersinizin nasıl geçtiğini merak ettim o kadar"

Meryem başını olumla ablamda sallayıp kollarını birbirine bağlarken gözleri odalarında ki gardolaba kaydı.

"Malesef üç günlük bir açıktan dolayı geri kalanına yarın devam edeceğiz"

"Ciddi misin"

"Evet.. Sen onu boşver de sen benden ne saklıyorsun onu anlat"

"Ne mi saklıyorum"

VERA Where stories live. Discover now