6

1.1K 89 69
                                    


-
Bruce gelmemiş olsa neredeyse birbirine saldıracak olan iki genç, Bruce'un korku dolu kelimelerinin ardından birbirlerini unutuverdiler; "Tony'nin başı dertte!"
Kızıl saçlı kızdan da, sarışın çocuktan da aynı anda aynı soru çıktı, "NE?"
Tanrı aşkına daha okulun ilk gününden başına ne bela almış olabilirdi Tony? Hafızasını kaybettiği için artık okuldaki kimse hakkında bir şey bilmiyordu, nasıl birileriyle sorun yaşayabilirdi ki? Kimseyi tanımıyordu! Steve endişeyle Bruce'un arkasından okula doğru koşarken bunları düşünmeye vakti olmadı. Tony'ye tekrardan bir zarar gelmiş olması ihtimali, kalbini eziyordu. Lütfen birisiyle kavga etmemiş olsun diye dualar ediyordu içinden.
Bruce, Steve, ve Natasha son sürat koşarak okula girdiklerinde, birinci kat koridorundan bağırma ve tezahürat sesleri geliyordu. Bağırma sesleri, Strange ve Rhodey'nin birbirine karışmış sesleriydi;
"Tanrı aşkına Tony! Hadi boşver şu gerizekalıyı da gidelim!"
Steve bu sesleri duyunca hiç beklemeden birinci kat koridoruna doğru koşmaya başladı. Gelen sesler gittikçe yükseliyordu. Arada bir Tony'nin öfkeli sesini duyuyor gibi oluyordu. Sanki etrafındaki tüm sesler yok olmuş, sadece Tony'nin sesini duymaya başlamıştı.
Steve birinci kat koridoruna geldiğinde, merdivenlerden çıkarken çarpıştığı küçük bedenle duraksadı. Birinci sınıflardan Peter Parker'dı bu. Kendisi Tony'ye resmen hastaydı ve bu yüzden Steve Tony'yi paylaşmak istemediğinden, onu pek sevmezdi. Fakat Peter'ı gördüğünde Tony hakkında bilgi alabilme umuduyla hemen ona sordu,
"Peter! Orada neler oluyor?!"
Steve'i fark eden Peter, korku dolu bir sesle acele içinde konuşmaya başladı.
"Steve! Ben de tam seni arıyordum, acele etmen gerek! Tony, Thanos ile kavga ediyor!"
(Gülmeyin aq kötü karakter yapacak kişi bulamadım napayım yani ndşafmaşfkşadl)
Steve, duyduğu cümle ile kalbinin ağrıdığını hissetti. Daha okulun ilk gününden, tamamen unutmuş olduğu biriyle... Nasıl olabilirdi? Onun tanıdığı Tony asla kavga etmezdi ve şiddete karşı çıkardı. Ama doğru, o artık eski Tony değildi. Hafızasını kaybettiğinden beri artık bambaşka birisi olmuştu ve Steve bunun kendisinin suçu olduğunu biliyordu.
Steve, Peter'ın dediklerine tepki vermeyince ufak çocuk aceleyle tekrardan bir şeyler söylemeye başladı,
"Onu durdurmaya çalıştım, Steve. Ama beni dinlemedi bile. Sanki beni tanımıyormuş gibiydi. O ilk tanıştığımızda attığı bakışı attı. Aynısını... Kesinlikle onda bir şeyler var. Hem Tony asla kavga etmez-"
Steve'in "Yeter!" diye bağırması üzerine sustu küçük çocuk. Peter, Tony'nin hafıza kaybı yaşadığını bilmiyordu. Steve, Bruce, Strange, Natasha, Rhodey, Clint, Bucky ve Thor hariç okuldaki kimse bilmiyordu bunu. Bunların hepsini ona anlatamayacağı için çocuğu başından savdı ve hızla bir çember oluşturmuş kalabalığa doğru koşmaya başladı. Bu kadar çok insanın arasında ilerlemek çok zordu fakat bir topluluk halini almış insanları iterek ilerledikçe yavaş yavaş Thanos'un koca mor kafasını görmeye başlamıştı.
Her okulda illa ki etrafındakilere eziyet eden, kavgacı, kasları büyük ama beyni küçük olan tipler vardır. Thanos da aynen öyleydi. Kocaman iri bir vücudu vardı. Saçları mor rengine boyalıydı, uzaktan bakınca, yürüyen bir patlıcan gibi gözükmesine neden oluyordu bu. Ve ayrıca çocuğun çok garip bir çenesi vardı, incir salkımlarına benziyordu çenesi.
(Dış görünüş filmdekiyle uyumlu olsun dedim ndşafmŞfkaşeps)
Steve, kalabalığa biraz daha yaklaşıp neler olduğunu kavramayı denedi. Ve bir daire biçimini almış insanları yavaş yavaş iterek uzaktan Tony'ye bir şeyler bağıran Strange'in yanına yaklaşmaya çalıştı ama başaramadı. Koridor çok kalabalıktı. Buradan Tony'yi bile görmüyordu. Yalnızca arada bir insanların kafalarının arasından Rhodey ve Strange'i görebiliyordu. Steve her saniye zaman kaybediyordu. Arada bir kavgayı izlemekte olan insanlar garip sesler çıkarıp "Bu acıtmış olmalı!" diye bağırıyorlardı. Steve neler olduğunu göremediğinden, Tony'nin iyi olup olmadığına bakamıyordu. Ve bu onu delirtiyordu. Ve sonra birden, koridor sessizleşti. Sadece sert yumruk sesleri yankılanıyordu uzun koridorda. Ve sonra arkalardan bir çocuk,
"Yeter artık bırak onu yoksa öldüreceksin!" diye bağırınca, Steve dolan gözlerine ve titreyen ellerine aldırmadan önüne çıkan herkesi tüm gücüyle iterek ilerlemeye başladı. O an sadece Tony'yi düşünüyordu. Kavga alanına geldiğinde, ağzı yüzü kanlar içinde, yerde yatan ve yumruk yiyen bir Tony görecekti muhtemelen. Kendini her şeyin en kötüsüne hazırlardı her zaman, böylece her zaman daha az acı çekerdi. Fakat insanları aşıp, kavga alanına ulaştığında, hiç ama gerçekten hiç beklemediği bir manzarayla karşılaştı. Düşündüklerinin aksine, Tony, yerde yatan Thanos'un üstüne çıkmış, hiç acımadan çocuğun çenesine ardı ardına yumruklar gönderiyordu. Steve'in düşündüğünün aksine, Tony'nin değil, Thanos'un ağzı yüzü kan içindeydi. Tony'nin ise yalnızca dudağında bir patlak ve kaşında küçük bir yara vardı. Bir süre inanamamış bir şekilde onları izleyen Steve, sonunda kendine geldi ve oraya koşarak, yerde yatan mor saçlı dev çocuğu yumruklamakta olan eski sevgilisini kollarıyla sararak onu kendine çekti. Kendine çektiği gibi de hem öfkeden titreyen hem de kan olmuş ellerine bakarak sarsılarak ağlayan kahverengi saçlı çocuğu sımsıkı sardı. Neler olduğunu anlayamıyordu. Tony nasıl bir anda bu kadar güçlü olabilmişti? Fakat şimdi bunu sorgulamanın sırası değildi. Steve, kucağında kan olmuş yumruklarına bakarak ağlayan çocuğa daha da sıkı sarıldı ve bunun onu sakinleştireceğini bildiği için onun dağılmış kahverengi saçlarını yavaşça okşamaya başladı. Koridordaki herkes onlara bakıyordu. Bugün o koridorda iki tarihi olay olmuştu. Birincisi, sonunda birisi Thanos'un kıçını tekmelemeyi başarmıştı. Ve ikincisi ise, okulun bir zamanlar en kıskanılan çifti olan Steve ve Tony, burada koridorun ortasında yerde oturmuş, tekrardan sarılmışlardı. Steve, ağlamakta olan Tony'yi saçlarını okşayarak sakinleştiriyordu. Öğretmenler bile koridorun köşesinden gizlice izliyorlardı. Hiçbiri kavgaya müdahale edememişti çünkü kavgayı edenlerden birisi, okulun sahibinin oğlu Tony Stark'tı. Ve işlerinden olmak istemeyen öğretmenler, Tony'ye seslerini çıkaramıyorlardı. Yavaş yavaş koridordaki topluluk dağılmaya başlarken ve Thanos, birkaç kişinin yardımıyla revire götürülürken, Tony'ye en iğrenç bakışını attı. "Daha her şey yeni başlıyor, Stark." dedi ağzındaki kanı tükürdükten sonra da. Tony yine bir hışımla yerinden fırlayıp ağzından sessiz küfürler savurarak ona saldırmaya çalıştı ama bu kez Steve onu tutuyordu. Delirmiş gibi olan Tony'yi tutup tekrardan yere oturttuktan sonra öfkeyle sordu ona.
"Lanet olsun Tony neler oluyor!?"
Tony kan çanağı gibi olmuş gözlerle Steve'e bakarken tek bir cümle söyledi.
"Hatırladım."
Ve bunu duyunca orada bulunan Steve, Bruce, Strange, Natasha ve Rhodey'nin kocaman gözlerle ve şaşkınlıktan açılmış ağızlarla birbirlerine baktıklarını fark etti.
"Merak etmeyin, her şeyi değil... Doktor bana, taburcu olmadan önce; "Zaman içerisinde yavaş yavaş en acı çektiğin, en üzüldüğün veya en mutlu olduğun anları hatırlayabilirsin. Ama bunlar gerçekten aklına kazınmış anılar olmalı ve bunları yalnızca sana yaşatan kişileri görürsen hatırlama ihitmalin var." demişti. Ve bugün bunlardan birisi oldu... Az önce koridorda yürürken bana laf attı ve ben de onun yüzüne bakıp onu gördüğümde... Thanos'u gördüğümde hatırladım."
Tony, sesi titreyerek anlatırken, 5 çocuk da sessizdi. "Neyi hatırladın, Tony?" diye sordu Natasha şefkatle. Arkadaşının bu halleri onu korkutuyordu. Ve bunun üzerine Tony kafasını kaldırıp Steve'e bakarak konuştu.
"O gün... Geçen yıl... Thanos'un bana yaptıklarını ve-ve sonra Steve'in beni zemin katta kanlar içinde bulduğunu hatırladım. Her şeyi çok kesik kesik hatırlar gibi oldum ama hatırladım sonuçta. Ve sonra kendime hakim olamayıp ona saldırdım."
Herkes Steve'e bakarken, Steve ise hatırladığı anıyla gözlerinin dolmasına engel olamadı....

reset my mind // stony Où les histoires vivent. Découvrez maintenant