buluşma günü

333 15 0
                                    

Herşey hazırdı. Kıyafetim kombinim. Güzel ve yerli yerindeydi. Ama içimde garip bir his vardı. Annem aklıma geldi bir an. Gece bu saatte dışarı çıkmama izin verir miydi? Böyle makyaj yapmama, ruj sürmeme.. Aynadaki yansımam gözüme yabancı gözüküyordu. İçimse hala Eski Ahsen mücadele veriyordu demek. Onu tekrar dinlemiycem. Bu.bir tür intikam.

İyi görünüyordum. Korna sesinden Gökhan'ın geldiğini anladım. Evi son birkez kontrol ederek aşağı indim. Bizim süslü hazırlanmamıştı. Cama çıkıp hemen geliyorum diye işaret etti. Hava serin olduğundan bende arka koltuğa yerleştim. Arabada Gökhan ve ben vardık. Arabaya binerken hafif bir sesle ;

-"Naber? "Dedi.

-"İyi sen?" gayet soguk bir yanıttı.

-"İyi" dedi benden aşağı kalmayarak.

Beklemekten sıkıldığını anlamıştım. Dizini sallıyor parmaklarıyla direksiyona vurarak ritim tutturuyordu. En son hepten sıkılarak derin bi şekilde hofladı ve koltuğa yaslandı. Dikiz aynasından yüzündeki ifadeyi görüyordum. Tam o sırada benden tarafa baktı ve aceleyle gözlerimi cama çevirdim. Eline koz geçtiğinden bana laf sokacağını umuyordum ama hiçbir şey yapmadı. Birkaç saniye durdu ve konuştu;

-"Alper de gelecek."

Beklemediğim bir söz olmasına rağmen şaşkınlığımı başarıyla gizledim.

-"Biliyorum."

Kaşlarını kaldırdı ve hafifçe kafasını salladı. Vay canına dercesine. Bir süre sonra;

-"O mu daha iyi, ben mi?"

Bir an gözbebeklerim yuvalarından fırladı. Bu gerçekten şaşırtmıştı. Ama o sırada Gökhan da farklı birşeyler olduğunu farkettim. Aciz gibiydi. Gözlerinde bi yalvarış vardı. Benim daha iyi olduğumu söyle..

-"Bu konuyla ilgilenmiyorum." dedim ukalaca.

-"Tabiki de ilgileniyosun!" dedi sesini yükselterek. İçimden "noluyor anasını satayım" dedim. Ama cevap vermeye yemedi belirtmem gerek. Gökhan söylediği şeyden pişman olarak ve aynı zamanda yiğitliğine yoğurt sürdürtmeyerek konuştu;

-"Sana takılıyordum. Ciddiye alma." dedi sonuna yalancı bir gülücük ekleyerek. Bir süre boş boş yüzüne baktım. Bakışlarındaki ima değişince kafamı çevirdim. O sırada Esra geldi zaten;

-"Ya çok özür dilerim ya anca hazırlandım. Aşkım çok beklettim mi?"

-"Yok hiç bekletmedin!" bu sözler sert çıkmıştı. Zavallı arkadaşım alınmıştı. Gökhan'ın birşeyler söyleyip gönlünü almasını umdum. Bu olmadı. Gökhan sakince arabayı sürdü ve tek kelime etmedi..

Yarım saat sonra bir barın önünde durduk. Tüylerim ürperdi. Daha önce böyle bir mekana girmemiştim. Arabadan indiğimde sert rüzgarı hissettim. İçeri giren kızları görünce , kendimi oraya çok yabancı hissettim. Onlar mini elbiseler topuklu ayakkabılar giymişti. Bense onların yanında bakkala çıkar gibi. Esra yinede havalıydı. Ama asla benim tarzım değildi.

Gökhan bizleri yanına alarak içeri soktu. Ortam gürültülü ve loştu. Herkes olduğu yerde kımıldanıyor ve güya dans ediyorlardı. Yanıp sönen kırmızı ışıklar ortamı cehenneme çevirmişti. O sırada burata ait olmadığımı anladım. Kalabalığı biraz geçtik ve üst tarafta koltukların olduğu yere geldik. İki erkek yanlarında birer kızla oturuyordu. Başlarıyla selam verdiler. Kızlar bizden tarafa bakmadı bile. O sırada Alper gözüme çarptı. Yalnızdı içkisini yudumluyordu. Bizi görünce ayağa kalktı selamlaştık. Koltuklar çifter çifter olduğu için Alperin yanına ben düştüm tabiki. Ama benimle ilgilenmiyordu. Erkekler sohbet ederken Esra ortamdaki kızlarla kaynaşmaya çalıştı. Ama kızların ilgilendiği yoktu. Bağırarak konuşmak işime gelmediğinden kalabalığı seyretmeye başladım. Bu sırada garson yanımıza geldi. Gökhan ve Esra adama birşeyler söyledi. Beni görmeden geçmesini umdum ama adam farkederek benimde yanıma geldi;

-"Ne alırsınız efendim?"

Adamın yüzüne bön bön bakmaktan vazgeçip düşünüyormuş gibi yaptım. Bu sırada kızların bana aşağılayarak baktıklarını sezebiliyordum. Terlemeye başladım.

Halimi anlamış olacakki Alper adama birşeyler söyledi. Merakla yüzüne baktım. Sorun yok dercesine gözünü kırptı. Nedense mutlu olmuştum.

Az sonra önüme renkli bir içecek geldi. Biraz çekinerek bir yudum aldım. Meyve kokteyli bu. Alper'e dönüp aptalca gülümsedim ve anında pişman oldum. Fakat Alper'de aynı içtenlikle gülümsediği için pişmanlığım geçti.

İlerleyen saatlerde sadece bir iki kelime ettim. Kızların dans etmeye gittiği oldu. Benimse oturmaktan kıçım uyuşmuştu. Hava almak istediğimi söyleyerek dışarı çıktım.

Rüzgar güzel esiyordu, içerisi çok sıcaktı. Hafifçe titredim ama gürültüden rahatsız olmuştum burası iyiydi. Bir süre sonra omzumda bir kol hissettim. Alper'in gelmiş olduğunu düşündüm, karşımda Gökhan'ı görünce hüsrana uğradım.

-"Sıkıldın mı?" dedi Gökhan doğal bir ifadeyle.

-"Esra nerede?" diye sordum onu kale almayarak.

-"Tuvalete gitti, bende sana bakmaya geldim."

-"Müzik başımı ağrıttı." diye kısaca açıkladım. Yandaki direğe yaslandı;

-"Benimde."

Sigarasını ağzına götürdüğünde konuştum;

-"İyide bizi buraya sen getirdin"

-"Biliyorum, ama aklıma burası geldi."

Cevap vermedim. Onda bir farklılık seziyordum. Yoksa iyi bir çocuk mu olacaktı. Bu sırada Esra tuvaletten çıkıp yanımıza geldi. Midesinin bulandığını bakışlarından anladım;

-"Gitsek iyi olucak."

Esra da itiraz etmedi.

-"Tamam, içeridekilere bi görünelim."

Beraber içeri girip oradakilerle vedalaştık. Aslında sadece Alperle. Bizimle beraber çıkışa geldi ve arabanın kapısını benim için açtı. Esra beklentiye girsede Gökhan öküzünden karşılık göremedi. Alper centilmenlik yaparak onunda kapısını açtı. Esra arabaya binerken ima etmeden duramadı;

-"Çok teşekkür ederim Alper çok naziksin" dedi abartılı bi tonla. Alper gülümsemekle yetindi. Gökhansa sadece sürdü..

Çünkü ben yalnızım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin