1.Bölüm: ''Alay''

1.1K 39 9
                                    

Not: Nash ve Alexis iki bölümde aşık olmayacak tabii ki acele etmeyeceğim,iyi okumalar :')  

O iğrenç yere geri dönüyorum,o okula geri dönüyorum,her şey eski haline dönüyor.Herkesten nefret ediyordum,her şeyden,tüm insanlardan nefret ediyordum.Ben eve mahkum biriyim,tam sessizliğe,karanlığa,yalnızlığa alışmışken o nefret dolu yere dönmek istemiyordum,isteyeceğim son şey bile olamazdı.15 yaşındayken,kanser tanısı kondu,2 yıldır kemoterapi gördüğüm için saçlarımın hepsi döküldü ve peruk takmak zorundaydım.Sürtük Lily benim kanser olduğumu biliyordu ve okulda herkesin içinde peruğumu çıkarmıştı.Herkes görmüştü,rezil olmuştum.Canımı acıtan tek şey insanların bu kadar acımasız olmasıydı.Beni ayakta tutan tek kişi,Maggie'ydi.Çocukluğumdan beri yanımda olan tek kişi.Doktorlar yaşama ihtimalimin olduğunu söylüyor ama en ufak bir iyileşme bile yok.Kaldırım taşlarına çarpan yağmur damlalarının çıkardığı sesi dinliyordum ki Maggie birden kapıyı açıp içeri girdi,istemsiz olarak irkildim.O da en az benim kadar korkuyordu,ama asla umudunu kaybetmediğine eminim,beni gülümsetmeyi başarabiliyordu.Onu çok seviyordum.

''Günaydın bebeğim,şimdi oflamadan kalkmanı bekliyorum,5 saniyen var.'' dedi Maggie.

''Maggie,gitmek istemiyorum.''

Yatağıma oturdu ve omuzlarımı dürttü.

''Hadi ama Alexis,bu sene çok mutlu geçecek,söz veriyorum.Lütfen beni üzme.'' dedi Maggie.

''Sırf senin için oraya gideceğim Maggie.'' yastıktan başımı kaldırdım ve oturup bağdaş kurdum.

''Gözlerini kapat.'' dedi Maggie.

Peruğumu takacaktı ve benim bu anı izlememi istemiyordu.Üzülmemem için elinden geleni yapıyordu ve bunu başarıyordu.

''İşte bu kadar,şimdi kalk bakalım.Aşağı inmen için 10 dakikan var.Geç kalmayalım.Seni seviyorum.'' yanağımdan öpüp odadan çıktı.

Yatağımdan kalktım ve banyoya gittim.Yüzümü yıkadıktan ve dişlerimi fırçaladıktan sonra tekrar odaya geçtim.Dolabımı açtım ve üstüme lacivert çizgili beyaz bir tişört giydim ve altıma da kısa,bol pantolonumu giydim ve aşağı indim.Kahvaltıyı bahçeye hazırlamış.Toprak kokusunu çok sevdiğimi biliyordu.O kadar toktum ki,tüm gün hiç bir şey yemeyebilirdim.

''Maggie,yemesem kızar mısın?''

''Kahvaltı etmeyeceğini bildiğim için sandviç yaptım bebeğim.''

Zorla yedikten sonra kahvaltıdan kalktık.Çantamı taktım ve ayakkabılarımızı giydikten sonra evden çıktık.Kapıyı kilitledikten sonra arabaya bindik.Maggie'nin yanına ön koltuğa geçtim.

''Göreceksin Alexis,bu yıl mutlu geçecek.''

''Umarım.'' dedim ve gülümsedim.

Arabadayken müzik dinlemeyi seviyordum.Özellikle Ed Sheeran favorimdi.Kulaklıklarımı taktım.Müzik beni ayakta tutan ikinci şeydi.Okula geldiğimizde etrafa bir göz gezdirdim ve gerçekten buradan sandığımdan daha fazla nefret ettiğimi anladım.İnmeye niyetimin olmadığını anladığında,Maggie benim tarafıma gelip kapıyı açtı.Şimdiden bir kaç kişi bana bakıyordu ve ben onlara baktığımda kafalarını çeviriyorlardı.Okulun kapısına geldimizde durdum.Up uzun koridorlara baktım ve yine kocaman kötü bir okul yılı beni bekliyordu.Kim bilir? Belki de ölecektim.Birkaç saniye baktıktan sonra adımımı attım ve başımı öne eğerek yürümeye başladım.Herkesin bana göz diktiğini hissedebiliyordum.Tam sınıfa girecekken,arkadan sürtük Lily'nin çırtlak sesleri yaklaşıyordu.Buraya geldiğini anlayabiliyordum.

''Hey millet! Sonunda tatlı Alexis'imiz okula gelmiş.Hep beraber ona bir günaydın diyelim.''

''Böyle yaparak ne kazanıyorsun Lily? Senin gibi sürtüğün yüzüne bile bakmak zaman kaybı.'' diye bağırdı Maggie.

''Kahkalardan sesini duyamıyorum ne diyorsun Maggie?'' dedi Lily ve herkes kahkaha atmaya başladı.

Maggie ona sinirle bakış attıktan sonra kolundan tuttum ve kendime doğru çevirdim.

''Yürü,Maggie.''

Duyduğum tek ses insanların kahkahasıydı.Önüme bakıp yürümekten başka bir şey yapamıyordum.

''Alexis,dik dur.'' dedi Maggie sinirle.

Başımı kaldırmadığımı anlayınca elini çeneme koyup başımı kaldırdı.İnsanlar hala gülerken,bir kişi ciddileşti.Artık gülmüyordu.

Lonely Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin