deux (2)

780 67 31
                                    

Gecenin sonunda Ginny ve Hermione odalarında baş başa kaldıklarında, daha birinci sınıftan beri Harry Potter'a hayranlık besleyen Ginny, kız kardeşine ondan ne kadar hoşlandığını itiraf etti.

"Genç bir erkekte olması gereken her özelliğe sahip," dedi Ginny hülyalı bir sesle. "duyarlı, iyi huylu, neşeli... Hayatımda görgü kurallarını bu kadar iyi bilen biriyle karşılaşmamıştım! Sanki bunları uygulamak için doğmuş, o kadar doğal... Ve biliyorsun, Quidditch'te de çok iyi! İyi olmadığı bir şey var mı zaten?"

"Yakışıklı da sayılır," dedi Hermione. "Genç bir erkek öyle olmalı zaten. İyi bir terbiye alanların karakteri de eksiksiz olur, ama bu her zaman mümkün olmuyor biliyorsun."

"Beni iki kez dansa kaldırdığında gururum öyle okşandı ki!" dedi Ginny, saçlarının rengini almakta olan yanaklarıyla. "Böyle bir iltifatı doğrusu pek beklemiyordum."

"Öyle mi?" dedi Hermione, okumakta olduğu kitabı kapatmadan önce. "Ben senin adına bekliyordum. İkimizin arasındaki en büyük fark da bu zaten... Biri iltifat edince sen çok şaşırırsın, ben ise asla şaşırmam. Seni iki kez dansa kaldırmasından daha doğal ne olabilirdi ki? Salondaki tüm kızlardan en az beş misli güzel olduğun için yaptığı kibarlığa teşekkür edecek değiliz," diye devam etti ve bir anlığına duraksadı, zihninde bir şeyleri tartıyormuş gibiydi. "Gerçekten de hoş bir adam ve ben, ondan hoşlanmana izin veriyorum. Çok daha aptallarından da hoşlandığın olmuştu çünkü."

"Mione!"

"Ne var? Yalan söylemiyorum," dedi Hermione, dudakları muziplikle yukarı kıvrılırken. Hermione, kız kardeşinin aşk hayatını uzaktan izleyip iğneleyici yorumlarda bulunmayı oldukça eğlenceli buluyordu; kendini tüm bu 'aşk' olaylarına karşı bağışık addediyor ve başkalarından hoşlanan herkese yukarıdan bakıyordu. Aslında, herkese yukarıdan bakıyor sayılırdı - okulda neredeyse hiç arkadaşının olmamasının sebeplerinden biri de buydu. "Sen karşına çıkan herkesi genel olarak sevme eğilimindesin, kimsede kusur aramıyorsun. Eminim sen bu Bay Potter'ın kız kardeşlerinden de hoşlanmışsındır. Bana kalırsa onlar Bay Potter kadar kibar değiller-

"Başta ben de öyle sanmıştım, ama onlarla konuşunca çok hoş olduklarını görebiliyorsun. Bayan Potter erkek kardeşiyle birlikte oturacakmış, evi çekip çevirecekmiş..."

Kız kardeşinin anlattıkları Hermione'nin ilgisini hiç çekmiyordu, ve ona ikna olmuş da sayılmazdı. Ginny gibi bir iltifatla yelkenlerini suya indirecek biri değildi, ve Pansy Potter'ın kötü şöhretini çevresindekilerden duymuştu. Oldukça güzel ve işine geldiğinde gayet sevimli olabiliyordu, ama kibirli ve kasıntının tekiydi. Tek yaptığı tüm parasını kıyafetlere harcamak ve sadece belli etikete sahip kişilerle arkadaşlık yapmaktı. Ayrıca Slytherin'de olduğundan kendini binası dışındakilerin üstünde görmenin en doğal hakkı olduğunu düşünüyordu ki, Hufflepuff Ginny'nin Pansy Potter karşısında hiç şansı yoktu.

*****

Granger'ların oldukça samimi olarak görüştükleri Tonks'lar, kısa bir yürüyüş mesafesinde oturduklarından iki aile sürekli görüşürlerdi, ayrıca okuldan birkaç sene önce mezun olmuş olan Nymphadora Tonks da Hermione'nin en yakın arkadaşıydı.

Tonks ve Granger ailelerinin genç kızlarının bir araya gelip bu balo hakkında konuşmaları kaçınılmaz bir gereklilikti, bu yüzden balonun ertesi sabahı Andromeda ve Nymphadora Tonks'u kapıda gören Bay Granger, sanki sabahın köründe gelen ziyaretçiler dünyanın en doğal durumuymuş gibi yatağına giderek uyumaya devam etti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 10, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

pride & prejudice • dramioneWhere stories live. Discover now