11.Bölüm

43 22 1
                                    

🌠İyi Okumalar Umarım Beğenirsiniz🌠

°°°°°°°°°°°°°°
Gözlerimi açtığımda koltukta uyuduğumu fark ettim boynum tutulmuştu elime boynuma atıp biraz sıvazladı. Sonra evde göz gezdirdim. Galiba gökten evine getirmişti, çünkü buraya ilk defa geliyordum.

Telefon çalınca düşüncelerimden kurtuldum...

Arayan°°
(derin)

"İclal nerdesin sen günlerdir ya"
"İşim var demiştim"
"Göktan seni bulmuş, eve çağırmış ma gelmemişsin nerdesin sen?"

Derin öyle deyince Göktanın evinde olmadığımı anladım. PEKİ ben nerdeydim. Etrafa göz attım küçük tek kişilik bir evdi. İki tane koltuk, küçük buzdolabı, küçük mutfak tezgahı, küçük bir gardırop ve son olarak lavabo olduğunu tahmin ettiğim bir oda vardı... Öğrenci eviydi burası peki benim burda ne işim vardı.
Derinin sesi düşüncelerimi böldü..

"Alo iclal orda mısın?"
"Burdayım tamam kapat oraya gelicem, konum at"

Tam ayağa kalmıştım ki lavabodan birisi çıktı. Uzun boylu, esmer, zayıf, yüzünde jilet izi vardı onun dışında kusursuz ve yeni yeni çıkmış sakallara sahip bir yüzü vardı. Yüz hatları keskin ve fazla hoş duruyordu. Onun sesiyle kendime geldim.

"ooo uyanmuşsın uyuyan güzel."
Sesi hafif dalga geçer gibi çıkmıştı.
"sen kimsin?"
"İnsanım"
"haha çok komikti"
"Ne diyim yani hayvanım mı diyim?"
"tam sana uygun olurdu"
Sanırım sinirlenmişti çene kası seyirmeye başladı.
"kes tamam"
"Adın ne senin? Ayrıca benim burda ne işim var?"
"Çok soru soruyorsun kahvaltını yap"
Dediğinde eliyle küçük masayı gösterdi.
"Bana bak, ben o bildiğin kızlardan değilim SAKIN BANA EMİR VERME!
" Verirsem ne olur "
" dilini kökünden kesip münasip bir yerine montalarım. "
Ellerini iki yana açıp çırpmaya başladı..
" bravo ben böyle tehdit görmedim"
"tehtid değil canım olacaklar"
Bana doğru hafif eğilip başparmağının ucuyla burnumun ucuna dokunup "sen önce altına yapmayı bırak küçük hanım"
Dedi. Bu benim iyice sinirlenmemek sebep oldu.

Parmağını tutup arkaya doğru kıvırdı. Daha sonrada kolunu.. Dalga geçti yine.
"Ooo bizim küçük hanım güçlüymüş"
"Bir daha bir kızla dalga geçmeden önce 2 kere düşün hele benimle geçmeden önce 10 kere."
Deyip parmağını aşağı doğru çektim ve çıtırt diye bir ses geldi kırıldı sanırım.. O sıra küçük bir kahkaha attım. Onra elini bırakıp öne doğru itttim.

Telefonumu alıp ordan uzaklaştım. Derin konumu atmıştı. Bulunduğum yere 7 km felan vardı. Hızlı adımlarla yürümeye başladım. O sıra telefonum çaldı..
Arayan°°°
(özel numara)
"Bana bak küçük hanım bunun bedelini fena ödeyeceksin"
"Gel ödetsene"
"sabret, adım Mert yankesici Mert"
Namını çok duymuştum bir türlü tanışma fırsatı bulamamıştık bu tanışma da bence cuk oturdu bunun gibi bir şerefsize. Önce kadınlarla yatardı sonrada onların bazı özel bölgelerine işaret bırakırdı jiletiyle.

"oo demek o şerefsiz sensin. Bende İclal psikopat İclal"
"ooo demek o meşhur iclal sensin. İşte bu güzel."
Hafif alaylı bir şekilde güldüm.
"ben sana iyilik edip kaldırımdan alıp evime getirdim sen benim parmağımı kırdın"
"güzel yapmışım"
"
" Bunu fena ödeyeceksin. "
" he canım he ondan siktir git seninle uğraşacak vaktim yok"
Deyip yüzüne kapattım. Aslında Bi nevi bunla tanıştığıma sevinmiştim. Arkadaşımın intikamını alacaktım, yerde ararken gökte buldum bu olsa gerek. Benim onu yorulup aramama gerek yoktu o zaten beni bulmuştu...

Adımlarımı daha da hızlandırdım. Adrese koşar adımlarla 30dk 'da ulaşmıştım. Sanırım rekorumu kırmıştım.

Kapıyı çaldım. İlk seferinde kimse açmadı ikincisinde Göktan açtı...
Yüzünde tarifini bilmediğim bir duygu vardı. İçeri girdim. Derin camın kenarındaki pofuduk yastığa oturmuş dışarıyı izliyordu. Bişey olmuştu...

Derin koşarak bana sarıldı. Daha sonra gözünden yaşlar almaya başladı.
"derin ne oldu?"
"İclal" deyip sustu. Sesi titriyordu resmen.
"Derin ne oldu!"
"İclal, Deniz"
"ne oldu denize"
Diye yükselttim sesimi.
"Onu o-nu..."
"onu öldürmüşler"
"Derinin boğazına sarıldım ne diyorsun sen hayır saçmalama" hafif sıktım boğazını.

Ellerimin altında nefes almaya çalışıyordu. Göktan da kolumdan tutmuş çekiştirmeye çalışıyordu beni.

"Hayır o ölmedi saçmalıyorsunuz. Kafayı mı yediniz siz"
Biraz daha sıktım..
"İclal sende ne güç var böyle bırak öldüreceksin kızı. Bırakt anlatalım."
Göktanın söylediğini mantıklı bulup bıraktım Derin'i.

İçimden hüzün dalgası geçti. Deniz o ölmez ölemez. Benim kardeşim ölemez. Hele ki ben onu bulmadan..
Annem, ben annemin yanına gidince ona ne dicem" anne kusura bakma kardeşimi koruyamadı onu öldürdüler mi dicem" kafayı yemek üzereydim.

Kafamda o kadar çok ses yankılanıyordu ki... Kulaklarımı sağır edecek şekilde. Denizin çığlıkları vardı kulaklarımda annemin son sözü vardı.. Kardeşini kurtar bunların elinde kalmasın deyişi vardı...

"İclal burda mısın İclal kendine gel."
"Derinin ağlamalı sesi de kulağım dayadı sışarıdan gelen sesler beynim burda değildi. Gözlerimi bir yere sabitleyip düşündüm. Sanki zaman durmuştu benim için, Herşey durmuştu. O sıra da Allahtan benim canımı da almasını istedim. Kardeşini koruyamayan bir kızın yaşaması....
Hemde annemin bana emanet ettiği o küçük çocuğu yaşayamamış olmam..

"İclal"
"İclal korkutuyorsun beni."
"Anlatın nasıl oldu" diye çıkıştım.
Göktan yerinden kalkıp küçük bir kutu getirdi. Ve kucağıma koydu.

Göktan bu da ne bakışı attım. Yavaşça açtım kapağını ve içinden flaş bellek çıktı.
Hemen götürüp televizyona taktım.
Açtığımda karşımda elleri ağaca asılı ve ormanda olan Denizi gördüm.
Kameranın önüne Jülidenin kardeşi çıktı....

"Merhaba İclal Nasılsın"
Dedi o sinir bozan sesiyle. Sonra konuşmaya devam etti...
"bak burda sana ait birşey var."
"Evet İclal doğru tahmin ettin. Jülide aslında onu çoktan öldürürdü ama senin de tahmin edeceğin üzere işine yaradığı için öldürmedi. Jülideyi senin öldürdüğünü biliyorum..
Madem sen benim anlamı öldürdün bende senin kardeşine kıyarım. İzle şimdi...."

Deyip Denize yaklaştı. Sinirlerim tavan yaparken gözlerimi ayırmadan izledim onu. Kardeşimin yüzüne uzun uzun son kez baktım. O sırada o kadın ona daha çok yaklaştı ve elindeki şişi hiç acımadan Denizin karın boşluğuna sapladı....

Denizin küçük dudaklarından küçük bir çığlık koptu. O kadın Kardeşimin karın boşluğunda olan şişi gelgit ederek sokup sokup çıkardı ve bu daha da canını acıttı....

En son bırakıp kameraya yaklaştı ve..
"Bak kardeşine naptım. Hadi gelip beni de öldürene sonuçta o senin canından çok sevdiğin kardeşin" deyip göz kırparak kamerayı kapattı.

Canım o kadar çok yanmıştı ki. Sanki alevlerin için tek başına kalmış küçük bir kız çocuğu gibi çaresizdim...


Uzun nr aradan sonra yeni bölüm geldi umarım beğenirsiniz oy ve yorumlarınızı esirgemeyin..... ☁️☁️☁️

Je hebt het einde van de gepubliceerde delen bereikt.

⏰ Laatst bijgewerkt: May 02, 2019 ⏰

Voeg dit verhaal toe aan je bibliotheek om op de hoogte gebracht te worden van nieuwe delen!

PALYANÇOWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu