2.Bölüm

297 264 58
                                    

⭐İyi okumalar⭐

Salonda herşeye hazırlamış salak denizi bekliyorum ama bir türlü gelmiyor sinirim bozuldu amk sinirlenip odasına gittim.

"Geri zekalı yürüsene"
"Kara cadı dur online oynuyoruz şimdi olmaz akşam gel"
"Offf"

Derin bir of çekip odama gittim derin demişken bir derini arayım. Derin benim küçüklüğümden beri arkadaşım her bokumu biliyor özledim keratayı arayımda dışarı çıkalım bari.

Derin(aranıyor..)

"Efendim kanka"
"Napıyon lan insan bi arayıp mesaj atar hain"
"Kanka yeni kalktım ya ee sen napıyon"
"Hiç ya sıkıldım hadi biryerlere gidelim"
"Tamam bir şeyler atıştırıyım üstümü giyinip geleyim"
"Okey anlaştık hazır olunca ararsın"
"Tamam"

Ben hazırlanmaya koyuldum. Aslında dolabımda nerdeyse hiçbir şey yoktu biraz gece elbisesi, biraz, pantolon, biraz büstiyer felan vardı. Bir pantolan giyip üstüne bir tişort geçirdim saçlarımı at kuyruğu yaptım ve hazırdım. Derini beklerken telefonumla biraz oynamaya başladım.

Son aramalara girdim çok garip bir şey vardı dünkü şu arayan telefonum kapkara olan kişi yoktu sanki birisi onu telefonumdan silmiş gibiydi. Telefonuma bilinmeyen birisinden mesaj geldi. Mesajı açtım;
10.000 bin Tl kazanmak istermisin küçük hanım.
Biraz şaşırmıştım açıkçası hayır paraya değilde küçük hanım demesine sanki özel biri, beni çok yakından tanıyan birisi göndermişti bu mesajı bana. Pek umursamdım. Derin geldiğini söyleyen bir mesaj attı bende koşar adımlarla aşağıya indim.

Ayağım takılıp sendeledim az kalsın yeriöpeyazıyordum. Ağzımın içinde küfür homurdanıp apartmandan çıktım.

Derin o güzel kırmızı jipiyle gelmişti. Onların durumu bizimkilerden daha iyiydi ve bu beni kıskandırıyordu. Neyse aklımdaki planları kovalayıp arabaya doğru ilerledim.
"Naber"
"İyi sen"
"İyi , nereye gidelim?"
"Alışveriş merkezine gidelim."
"Olur"

Yol boyunca pek konuşmadık. Derin arabasını boş bir yer bulup park etti. Birlikte alışveriş merkezine girdik. Orda ayrıldık, ben elbise tarafına gittim Derin de ayakkabı tarafına gitti.

Biraz elbiselere göz attım. Gözümü birine takdım elime alıp ambalajını açtım. Gariptirki yaka kartı vardı üzerinde 'SAKIN DOKUNMA' yazıyordu açıkçası biraz çekindim. Bu neydi şimdi yerine bırakıp başka elbiselere baktım. Benim ardımdan başka bir kadın geldi ve benim baktığım elbiseye bakıyordu tam dokunma dicektim ki zaten kadın ambalajı açmıştı bile ama bir dakika benim baktığımda üzerinde yaka kartı vardı , fakat kadın baktığında yok, bu ne ya ben halisilasyon mu görmeye başladım .

Herneyse deyip bakınmaya devam ettim. Ama benim aradığım tarzda pek birşey yoktu burada. Çıkım sonra erkek reonuna gittim belki Denize uygun birşeyler bulurum diye. Bakınmaya başladım. Biri vardı orda uzun boylu , esmer, dağınık saçlı, kusursuz bir görünüşü vardı. Tuhaf birine benziyordu ben herşeyi umursayan biri olduğumdan omuz silkip önüme döndüm. Biraz yanıma yaklaştı.

"Selam"
Gökzucuyla bakıp kafamı geri çevirdim cevap vermeye tenezzül bile etmedim. Ama aslında içimdeki tilki cevap vermelisin diyordu.

"Bir soru sormuştum küçük"
"Bana küçük mü dedin sen"
Küçük bir kahkaha attı.
"Neden diyemezmiyim ?"
"Tabiki hayır büyük"
"Büyük?"
"Boyun uzun ondan dedim"
"Tanışmak için gelmedin mi erkek reonuna hadi ama fazla naz yaptın"
"Ne dedin sen?siktir git benim ağzımı bozma ego bozuntusu"
Hafif kıvrıldı dudağının kenarı.
Pek umursamadım ego buzuntusu işte.
"Adın ne"
"Ne önemi var"
"Gizemli takılıcam diyosun fantazin mi?
" ah sanırım küfür vakti"
"Ne? "
"Siktir amk piç beni rahatsız ediyosun"
Yine bir kahkaha attı.
"Fazla kelime oyunu yapıyorsun adını sorduk söyle?"
"Asi adım"
"Yalan"
"Söyledim.."
Deyip uzaklaştım. O sırada telefonum çaldı.
(Derin arıyor...)
"Efendim"
"Şey iclal benim acil çıkmam gerek sen gidersin demi eve?
" tamam sorun yok "

Deyip yoluma doğru ilerledim. Arkamdan bir ses duydum ama umursamadan devam ettim yürümeye, çağırır çağırır susar.
"Hey asi"
Ah yapışkan yine bulmuş beni yaa.cevap vermeden ilerledim.kolumdan bir el tuttu beni, yüzüne baktım hafif kıvrıldı dudağı.
Gözleri çok güzeldi hafif kısık ve güldüğünde iyice kısılıp kayboluyordu. Sesini duyunca düşünceli tilkiyi zihnimden uzaklaştırdım.

"Ee adını söylemedin"
"Sen asi de büyük"
"Göktan , adım Göktan"
"Olabilir"
"Sen ne sinir bozucu birisin böyle be"
"O zaman konuşma"
"Hayır fazla güzelsin rehberimde senin gibi birinin olmasını istiyorum"
"Numaram yok"
"Yalan söyleme az önce biriyle konuşuyordun"
"Tamam var !ama vermem"
"Sebep"
"Çünkü o benim özelim"
Deyip yürümeye başladım hızlı adımlarla kapıya yöneldim. O da peşimden hızlı adımlarla geliyordu. Sanki ben anneydim o da benim küçük çocuğum. Peşimden bana yetişmeye çalışıyordu.

"Adını sorduk be güzelim söyle artık"
"Tahmin et"
"Sen..farklısın.. Adını tahmin edemiyorum o yüzden"
"Ne farkım var digerlerinden"
İstifimi hiç bozmadan konuşuyordum. Nereye gittiğimi bilmeden sadece yürüyordum. Köşede bir şapkacı vardı yapışkan büyük arkamda birşeyler söylüyordu ama hiç takmıyorum onu şapkacıya girdim. Bir erkek şapkası aldım saçlarımı toplayıp şapkayı kafama geçirdim.

"Asi, ben de burdayım"
"İyi"
"Adın diyorum"
"Benim için bir şey yaparsan söylerim"
"Ne yapmam gerek"
"Ufak bir tokatçı"
"Ne?
Dedi anlamadığını ifade eden bir yüzle çok şaşırmıştı , bu haline hafifçe güldüm.
" Benim yanımda işe başla "
"Ne işi"
"Tokatçı işi"
"Şu kelime oyununu bırksan diyorum artık"
"Tamam ama kimseye söylemiceğine ve korkup polise gitmiceğine yemin etmelisin önce , senin gibi birine ihtiyacım var."
"Tamam hadi söyle, ne gibi bir şey olabilir ki"
"O kadar hafife alma, benim işlerime senin beynin yetmez"
"O derece"
Hafif gülümsedim. Kimseye güvenmem ama içimdeki tilki buna güvenmem gerektiğini ve iyi biri olduğunu söylüyordu.
"Akşam bu adrese gel o zaman anlatıcam sana ne yapman gerektiğini"
"Peki adın?"
"Sonra "
Deyip taksiyi durdurdum. Binip evin adresini verdim. Dışarıda hafifçe yağmur çiseliyordu, takside kısık ahmet kaya çalıyordu. Taksi durduğunda eve geldiğimi anladım. Parasını ödeyip eve çıkıyordum ki, birisi bana seslendi.

"İclal"
Bu sesi nerden tanıyordum ben Allah kahretsin Hamit bu. Hiç bakmadan koşmaya başladım. Nereye koştuğumu bilmeden koştum, bugün benim sonum olabilirdi biliyordum bu adam benim peşimi bırakmayacağını. Bu benim dolandırdığım adamdı uyuşturucunun ağ babası. Lanet olsun nerden buldu bu beni....
Koştum..koştum...koştum...
Taki birisi beni bacağımdan tutup yere düşürene kadar..... Sonrası karanlık....


Desteklerini esirgemeyin lütfen farklı bir kitap olduğuna inanıyorum. Lütfen okumadan kitabım hakkında fikir şey etmeyin aklıma gelmedi şimdi neyse lütfen okuyun yorum ve oyşarınızı bekliyorum beğeneceğinizden eminim...⭐⭐⭐⭐☁☁☁

PALYANÇOWhere stories live. Discover now