Emir vermekten hoşlanan bir vampir ve geri adım atmak zorunda kalan bir kız
-"sana birgün yalan söylersem ne yaparsın?"kaşlarını hafifçe çatıp
-"seni ilk yanımda tuttuğum zaman ne dediğimi hatırlıyor musun?"sadece başımı eğince
-"söyle!"diye sesini...
Bu kitap hayal ürünüdür,her şey de gerçeklik aramayın🦋
Evden bunalmıştım artık. Dışar çıkmaya karar vermiştim,zaten babamlar çok ilgilenmiyordu.Beni seviyorlardı ama çok ilgilenmiyorlardı, işleri yüzünden.
Evden yavaşça çıktım ve yürüyerek 3 saatlik mesafe olan ormana gitmeye karar verdim. Biraz ürkütücü bir ormandı. Ormana gelene kadar telefonumun nerede olduğu aklımdan bile geçmemişti hemen ceplerime baktım. Telefonum arka cebimdeydi,saate baktıktan sonra geri koydum.
Geri dönecektim ki ormanın içini merak etmeye başladım. Buraya bir kere daha gelmiştim ama sadece ormanın başında durmuştum,içine hiç girmemiştim. Etrafa bakındım kimse yoktu,fazla ıssızdı.
Buralarda ev bile yoktu,merak duygum beni çok zorluyordu.
'gidersem bir şey olur mu?'diye düşündüm ama kaybedecek bir şeyim yoktu. ormana girmeye karar verdim. zaten geç olmuştu,ormanda güvenli bir ağacın altında otururum diye düşündüm ve yola koyuldum. Aman ölmeyeyim de.
Baya bir yürüdükten sonra ormanın sonlarına geldim. Çok güzel ve büyük bir malikane vardı ama çok fazla karanlık ve ürkütücüydü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Böyle bir evde kırmızı ışık açmaya korkardım,gerçi böyle bir evde yaşamaya bir yerlerim yemezdi.
Ormandan uluma sesleri geliyordu ve evi de merak etmiştim. O yüzden eve adım atıp ürkütücü bahçe kapısını açtım. Kapı eskiydi gıcırtıyordu.
Bahçesi büyüktü ve güller vardı çok güzeldi ama kapıları ve ev için aynısını söyleyemeyecektim.
Evin kapısı hafif aralıktı,biraz ittim ve içeriye yavaş adımlarla girdim. Evde dışı gibi korkunçtu,acaba içinde biri var mıydı diye düşünmeden edemedim.
Yürümeye başladım sola baktığımda salonun yarısı vardı,sağ tarafta duvarın sonu biraz ilerideydi. Salonun yarısı görünmüyordu. Bir koridor ve uzun bir kırmızı halı vardı, sol tarafta merdiven gördüm.
Koridorun ortasına gelince sağ tarafta büyük bir salon gördüm göz gezdirirken koltukta çok yakışıklı ve kaslı bir genç adam uzanıyordu,beyaz teni ve kırmızı dudakları ile çekici aynı zamanda da ürkünçtü.
O nasıl bir surattı beyaz,ölü gibi. Ödüm koptu. Yavaşça yanına gitmeye başladığımda kokusu burnuma gelmeye başladı,çok hoş kokuyordu. Nasıl kokusu burnuma gelebiliyordu ki?
Yavaşça yanına gittim eğildim ve genç adamı dürttüm. Adam kalkmayınca bir daha dürttüm sonra ölmüş olma ihtimalini düşünerek elimi adamın göğsüne koydum adamın kalbi atmıyordu.
Korkup hızlıca geri çekilecektim ki adam kolumu hızlıca tutup altına aldı,çok korkmuştum. Az önce kalbi atmayan adam birden kalkmıştı ve şuan üstümdeydi.
