//five//

74 7 0
                                    

Michael mutlulukla önündeki pizzadan bir dilim daha aldı. Luke yüzünün her yerini ketçapla kaplamıştı. Ona güldüğümde parmağıyla pizzanın üstündeki ketçaptan biraz alıp parmağını burnuma dokundurdu. Calum Michael'ın önündeki pizzadan hızla bir dilim aldı ve tüm pizzayı ağzına tıktı. Ashton uzun zamandır görmediği bu manzarayı gülümseyerek izliyordu.

İngiltere'deyken Ashton ile her hafta telefonla konuşuyorduk. Michael ve Calum bunu biliyordu ama hiçbiri Luke'a söylememişti. Bu benim isteğimdi.

Benim Avusturalya'da olmamı seviyorlardı. Ben gittikten sonra Luke kimseyle konuşmamak için direnmişti. Müzik aletleri Michael'ın garajında durmuş onları ve tekrar müzik yapacakları günü bekliyordu.

Bu halimizle gayet mutluyduk. İçimden geçen diğer bir düşünce yutkunmama neden oldu.

ONA HATIRLATACAKSIN, UNUTMA!

"Cass?" Luke'un sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. 'Noldu' anlamında kafamla bir işaret yaptım.

"Michael pizzanı alıp alamayacağını soruyor."

"Ona cevabımın hayır olduğunu söyle Lukey." Michael'a bakarak sinsice sırıttım.

"Senden nefret ediyorum Cassie."

"Gururumu okşuyorsun Michael."

Tüm gün kasabada dolaştık. Hava kararınca bir bara gidip birkaç bardak içki içtik. Michael, Calum ve Luke sarhoş olmuştu. Ashton ve ben sarhoş olmazdık. Diğer üçü çok fazla içerdi ve biz de onları eve götüren taraf olurduk.

"SENİ SİKECEĞİM CALUM!"

Birkaç dakikadır Ashton'ı öpmeye çalışan Calum Ashton'ın üstüne kusmuştu. Michael da bardaki bir kızla işi pişireceği zaman Ashton ikisini de tutup arabasının içine fırlattı. Luke sarhoşken takındığı o gülümsemeyle yanımda yürüyordu.

Ashton bizle vedalaşıp o iki sarhoşu evlerine götürdü. Ben de Luke'u arabaya bindirip evine doğru sürdüm.

Kapıya anahtarla açıp Luke'u içeri soktum. İçeri girip kapıyı kapattım. Luke'u odasına sokup yatağına yatırdım. Arkamı dönüp gidecekken kolumdan tuttu. "Yanımda kal."

"Lukey."

"Lütfen." Gitmem gerektiğini bilmeme rağmen ses tonu kalmamı sağladı. Yatakta yana kayıp bana boşluk açtı. Yanına uzandım.

"Cassie biz sadece arkadaş mıydık? Biliyorum bunu daha önceden sordum ama bana yalan söylediğini düşünmeye başladım. Lütfen bana doğruyu söyle. Sadece arkadaş olamayız. İçimde sana karşı çok farklı bir duygu var ve nedenini bilememek beni öldürüyor."

"Sanırım artık söylemeliyim." Derin bir nefes aldım. "Arkadaştan daha ötesiydik Luke. Hatırlamıyorsun ama ayrılmamızdan önceki gün sana bir şey söylemiştim." Söylüyordum. "Keşke bir hafıza kaybıyla uyansam ve bütün o küçük aptalca şeyleri unutsam. Her şeyi unutmak isteyen bendim Luke. Hafıza kaybı geçirmesi gereken kişi bendim, sen değildin."

"Beni hatırlarsan Luke," Ağlamaya başlamıştım. "Benden nefret ettiğini de hatırlarsın."

Beni kollarının arasına alıp sıkıca sardı. Kokusunu içime çektim. Papatya.

"Senden nefret etmeyeceğim Cass."

"Edeceksin Lukey." Kollarının arasında uykuya daldım.

Luke Hemmings ile uyumak. Uzun zamandır ihtiyacım olan tek şey.

wake up with amnesia /l.h.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin