-Final-

76 4 6
                                    

Medyada ki şarkıyla okuyabilirsiniz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

O pisliği aradım Luna'nin zarar görmediğinden emin olmak için.Telefon bir süre sonra açıldı şükürler olsun ki.

- Alo
Luna'nin sesiydi.Ama titriyordu sesi dokunsan ağlayacak gibiydi.
- Luna.Sana bir şey yaptı mı?Iyi misin?Seni kurtarıcam tamam mı?Onu bir daha asla görmeyeceksin."
Cümlemin sonuna sessizce "benide" demistim.Ama o bunu duymamıştı cok sessiz söylediği için.Bu sefer ağlıyordu.

-Onu bir daha görmeyeceğim mi?Seni de göremeyeceğim.Her seyi biliyorum Mars.Bunu yapmana izin veremem.Sen beni kurtarmak icin ölürsen ben nasıl kendimi affederim hı?Ya küçüklüğümden beri hep yanımda olan sensiz naparım?Düşünsene sen gidiyorsun... beni bırakıp.Ben mutluluğunu seninle uzgunlugumu seninle paylaşmak istiyorum telefonumda ismine basıyorum seni arıyorum kimsenin açmadığını düşünsene!Bizim evimizde olmadığın icin belki çıkmışsındır diye annelerin evine gidiyorum ağlaya ağlaya o gitti.... dediklerini düşünsene ve ya senin odana girdiğimde bomboş olduğunu ama hala kıyafetlerinin eşyalarının orda olduğunu düşün sıktığın parfümlerin kokusunun orda olduğunu düşün!Ben ne yapıcağım?!
Kardeşim beni bırakıp gidecek ve ben okulda bile sen yokken sıkılıyor ve sürekli oturuyorsam sen dünyada olmayınca ne yapacağım?!CEVAP VERSENE?!" Ağlaması hızlanmıştı.Hakliydı....Ama yapabileceğim bir şey yoktu.Bende ağlıyordum.Goz yaşlarım akarken bile düşündüğüm tek şey onu simdi boyle atlattıysam ben gittiğimde nasil ağlayacak.Kendimden nefret ettim onlari onu boyle üzeceğim icin.Ama başka yolu yoktu yoksa ona zarar vericeklerdi.

- Luna...Lütfen beni affet.S-sen haklısın hemde çok.Ama-

-HAKLISIN MI?!MARS SEN KENDINDE MISIN?!SANA SENSIZ NE YAPACAGIMI SORDUM.CEVABIN VAR MI?YOK!"
Sessizlik oldu o orda ağlıyordu ben burda.Sonra tekrar burnunu çeke çeke konuştu.

-Asıl ben özür dilerim bunu yapmana engel olamıyorum.Beni bu boş dünyada tek bırakmama engel olamıyorum.Sen gitmesen olmaz mi mars?Beni bırakmasan.Ben kardeşimi bırakmak istemiyorum.Beraber kurduğumuz hayaller onlar ne olacak?Hani sen bana tilki alacaktın?Cevap ver.En azindan sesini duyayım ve o gitmeden önce benimle konuştu diyebileyim.Onun sesini duyabildim diyebileyim."

Daha fazla konuşamazdım göz yaşlarım hala akıyordu durmadan sonra telefon birden kapandı ama onun kapattığını biliyordum.Rahat ağlayabilmek icin yapmıştı.Bende ağlıyordum kocaman aranınım icinde bir avucluk olmuştum ve göz yaşlarım ise büyük dalgalar oluşturuyordu sanki.Telefonum tekrar çaldı Raven arıyordu açtım.

- MARS!SAKIN BIZI BIRAKIYORUM DEME!NELER OLDUGUNU BILIYORUM.LUNA'YI KURTARAMAYIZ O PISLIK BIZI COK KÖTÜ SIKISTIRDI EVIN ONUNDE BIR SÜRÜ ADAM VAR.VE MARCELİNE OLMEDEN GITMEYIZ DIYOR.BU DOĞRU MU?!"

Onlar da öğrendi demek.Aglarken sadece.

-Raven... Herkese onlari cok sevdiğimi soyle.Bir de onlar sana emanet tamam mi?Hepsine iyi bak.Uzgunum.2 saat icinde Luna yanınızda olacak.Bir de hatırlıyor musun size ben öldükten sonra mezarıma bırakmanızı  istediğim çiçekleri soylemistimOnlarida unutmayın.Sizi seviyorum.

Sadece bunu söyleyip kapattım ve tekrar o pisliği arayıp yolu söylemesini istedim.Yol uzun sürmemişti tabi 280 ile giderken uzun sürmesi beklenemezdi.15 dk icinde kapıdaydım ve iki adam beni tutup yukarıya çıkarttılar.Bir kapinin önüne geldiğimizde içeriden ağlama sesleri geliyordu.Bu Luna'ydi kendimi tutamadım ve işte yine ağlıyordum.Kapiyi açtılar ve içeriye girdim kapıya dönmemişti hatta yatağın içine girmiş ağlıyordu.Kapiyi kapattım ve yanına oturdum.

"Bak git tamam mı?Seni görmek istemiyorum.Su an sadece Marceline'ni görmek istiyorum.Simdi hızlı bir şekilde defol!" Dedi beni o pislik sanmıştı.

Ağlamam azalmadigi icin sesim titreyerek "Luna benim Mars." Dedim anında kalkıp bana sarıldı ve daha sesli ağlamaya başladı tabi bende.Ama bunu uzun tutmamıza izin vermediler ağlasak bile şuan hic bırakmak istemiyordum onu.Onlari digerlerini de şuan bizden farkı olduğunu düşünmüyorum.Keske onları da görebilseydim son kez.

Buraya gelmeden önce Luna'nin telefonda söyledikleri yüzünden ona bir tilki almıştım.Ve su an eve gidiyordu kamyonet ile.Ona bunu söyleyecektim.

"L-Luna tamam ağlama artik.Sana bir şey söyleyeceğim hani benden tilki istiyordun ya.Aldim biliyor musun?Hatta şuan evimize doğru gidiyor evinize..."

Gözleri şişmiş ve şaşkınca bana bakıyordu.
"Eğer bunu sen gidiyorsun diye alıyorsan ben tilki istemiyorum.Sen gitme" dedi.Soyledigi her şey içimi parçalıyordu.Onlar ben gidiyorum diye üzülüyordu peki ben.Ben mutlu muyum?Onlar beni özleyecekler ama benim özlemek onlarla olan hatıralarımı hatırlamak icin bile bilincim yerinde olmayacak.Iceri giren siyah takımlı bir adam

-Luna bizimle geliyor onu eve bırakacağız.Sende al şunu.

Dedi.Elime verdiği gümüş mermili tabanca ile kalakaldım.Luna tabancaya ve bana baktı.Sonra bana dönüp oyle bir sarıldı ki o an ölmüştüm aslında artik göz yaşım akmıyordu.Benden ayrıldığında son söyleyebileyim.
"Mor orkideyi unutma sizi ve seni sevdiğimi de" dedim.Aglayarak baktı bana ama adam kolundan alıp götürdü.Ona küçükken mor orkideyi mezarıma koymasını istemiştim.Yalacagini biliyorum.

---------------------------
Luna odadan çıkmıştı zorla çıkarılmıştı.O asla bırakmak istemiyordu arkadaşını.Bu olaydan sonra kendine gelebileceği bile belli değildi.

Marceline odada elinde tabanca ile kalakaldı.Sonra yavaşça kalbinin hizasına getirdi namluyu ve tetiği çekti.
Tabanca sesi tüm binada yankılanırken Luna ses ile ağlayarak yere düşmüştü geriye doğru koşmak istemişti tekrar arkadaşına sarılmak.Arkadasinin onun sarılmasına karşılık vermeyeceğini biliyordu ama tek istediği sıkı sıkı sarilmakti.Sonunda vücudu dayanamadı ve gözlerini kapattı.Actiginda evdeydi ve arkadaşlarının hepsini ağlarken görünce o da ağlamak istemişti.Tabancanin sesi hala beyninde yankılanıyordu.Sonunda gözyaşlarını tutamadı ve arkadaşlarına sarılarak ağladı.

1 yıl sonra...

Bugün bütün kizlar siyah giyinmişti.Ellerine çiçeklerini aldılar.Ve kimse birbirine bir kelime bile söylemeden arabaya binip arkadaşlarının mezarına gittiler.Bugun Marceline'nin ölüm yıl dönümüydü.Butun kizlar çiçeklerini ağlaya ağlaya arkadaşlarının mezarına bırakıp dua ettiler hepsi sanki onu duyuyormuş gibi anılarını anlatıp zorla gülmeye çalıştılar ama para gülen karşılık veren Marceline su an toprağın altında sonsuz uykuya dalmıştı.Hepsi bu gerçeği kabullenip birbirlerine sarılıp ağlamaya başladılar o gün arkadaşlarının öldüğü ilk gün hastanede ki gibi...

                        SON....

WAMPIRE GIRLWhere stories live. Discover now