-Birden gelen uğursuzluk -

54 5 10
                                    

Çığlık atabilirdim ama o kadar gucsuzlesmistim ki parmağımı bile kımıldatamazdım.Gölge yaklaştı üstüme çıkıp bir eliyle boğazımı sıktı diğer eliyle de bıçağı kaldırdı.Ölücegime biliyordum.Elindeki gümüştü ve kesinlikle buna karşı koyamazdım.Raven sesini duydum ismimi söyleyerek bağırıyordu.Golge bunu duyunca anında geri çekildi ve yok oldu.Artik sadece Raven'ı degil diğer kızlarında bana seslendiğini duyabiliyordum.Gozlerimi açmayı denedikçe daha da acıyordu canim.Biraz öyle kaldım kizlar artik ağlamaya başlıyordu.Yavas yavaş gözlerimi açtım.Sonra ağlayanlar hala yaşlı gözlerle gülümsemeye çalışıp bana sarıldılar neden alıyorlardı? Sadece gözlerimi açamamıştım.Onlara dönüp "Neden agliyorsunuz?"dedim.Bana şaşkınca baktılar ve Harmony"Biz aşağıdaydık bir anda çığlık atmaya başladın.Biz yukarıya koşarken sesin kesildi ve odaya girdiğimizde hic hareket etmeden yatıyordun uyandırmaya çalıştık kalbini kontrol edelim dedik atmıyordu zaten hic atmıyor ama unutmuştuk.Sonra nasil anlayacağız f derken 20 dakika filan geçti ve sen sonra gözlerini actin öldüğünü sandık.Bizi cok korkuttun" dedi.Gercekten ne olmuştu bu bir kabus muydu?Ama cok gerçekçiydi.
Boğazımın kuruduğunu hissettim ve yatağının kenarında duran sehpanın üstünden kan dolu bardağı aldım.Ictikten sonra "Brien nerde?"dedim.Luna "Topluca bütün erkekler bir buçuk saat önce ciktilar" dedi.Onaylar biçimde kafami salladım ve ayağa kalktım asagiya indim ve kahvaltı yaptık.Kizlara bu konuyu söyleyip söylememe arasında kalırken Luna "Mars dökül"dedi kafami şaşkınca kaldırıp ona baktım.Anlamasina sasirmamaliydim.Kucukken whatsupp grubunda da herkes bir şey konusurken ben ağlayan bir emoji atardım üzgün oldugumu belirtmek icin ama diğer kizlar konusmaya devam ederken sadece Luna "Mars neden böyle seyler atıyorsun?" Derdi.Diger kizlar konuşmasını bitirdikten sonra beni dinlerdi.Bazen sinifta toplu bir şekilde konusurken ben dalardım ama bunu yine ilk fark eden Luna olmuştu.O benim kan bağım olmasa da öz kardeşimdi.Kan demişken canım çok fena kan çekti.Luna yemeğini yiyordu boşluğundan faydalanarak mutfağa kaçtım.Kanı bardağa doldurdum.Arkami döndüm ve Luna "Evet kesinlikle yemek yerken senin kaçtığını fark etmedim.Cunku ben yemek yerken kör oluyorum" dedi.Kafami eğdim.Luna yaklaşarak "Mars büle yapman beni üzüyor.Anlat hadi" dedi.Ona anlatabilirdim.Anlatmaya başladım ve bitirdikten sonra "Demek Raven'nin sesini duyunca kacti" dedi ve biraz düşündükten sonra "Bunu diğere kızlara söyleyelim" dedi.Benim elimden tutup içeriye sürükledi ve otutturdu ve kendiside oturduktan sonra o anlatmaya başladı.Victoria"Bizim öğeden sonra Rave ile dersimiz var şatoya gittiğimizde bay David'e sorariz" dedi ve masadan kalktık.Raven ile Victoria odalarına çıktılar ve bizde film izlemeye başladık Harmony bize kore dizisi izletiyordu.Kisa bir zaman sonra Vic ile Raven asagiya inip bize el salladılar ve çıktılar.Onlar çıktıktan 10 dakika sonra erkekler içeri girdi.Hepsi tuhaf tuhaf sırıtıyordu.Ne olduğunu anlamaya çalıştık ama bir şey yok gibi gözüküyordu.Hepimiz bahçeye çıktık.Sonra çimlere oturup şişe çevirmece oynamaya başladık.Vic ile Raven da geldi ve hep beraber bütün gece oyun oynadık.Kizlar uyuya kalmıştı ben telefonla oynuyordum erkekler bisey hakkında konusuyolardi ama ilgilenmedim.Brien yoktu,yine....Artık umursamamakta karar verdim ama yine de üzülüyordum işte üzülmemek elde değildi.Erkekler kızlara baktılar herkes kendi çifti ile ilgileniyordu sonra hepsi kalktı sevgililerini kucaklarina aldılar ve yatmaya götürdüler.Bende zorla gülümsemeye çalıştım.Kalkip hamağa yattım ve telefondan kitap okumaya başladım ve şarkılarıma girip karışık yaptim.10 dakika o şekilde kaldıktan sonra birinin benim omzuma dokunmasıyla korktum ve diğerlerinin uyuduğu aklıma geldi yabancı olduğunu düşünüp aniden üstüne atladım ve boğazını sıkmaya başladım ama o kişinin Brien olduunu görünce yavaşça ellerimi geri cekip üstünden kalktım ve elimi uzatıp "Manyak misin sen?!Sessizce gelip omzuma dokunuyorsun.Korkuttun beni" dedim.Yari uyuklayan gözleri ile bana baktı sarhoş olduğu belliydi.Ne kadar içmeye alıştı bu."Kalk ve odana git" dedim.Kalkti ama bahçedeki bir pufu cekip karşıma oturdu."Marceline konuşmalıyız.Gercekten anlatacaklarım var." Dedi.Ama dinlemek istemiyordum.Kafami baska bir yere çevirdim.Eliyle çenemi tutup geri çevirdi kendine.Yüzünü yaklaştırmaya başladı o kadar seyi yaptıktan sonra onun beni öpmesine izin mi verecektim?Hayır.Elini cekip hızla ittim ve "Söyleyeceklerini soyle" dedim.Kafasini eğdi ve kaldırdığında gözlerinin yaşlı olduğunu gordum."O-o kiz beni zorladı.O da bir vampirmis ve gözlerine bakınca seni kontrol altina alıyor ve bana da bunu yaptı.Sonra odaya götürdü ve zorla ona sahip olmamı sağladı hem bunu hiç istemedim.Sonra ben odadan kaçacakken sana fotoğraf attığını eger onla sevgili olmazsam seni öldüreceğini söyledi ve bir gün boyunca onunla kalmak zorunda kaldım.Beni affet diyemem sana haklısın belkide o gece o bara giymeseydim evde dursaydım bunlar olmazdı.Hepsi benim suçum" dedi ve ağlamaya başladı günlük hayatta asla ağlamazdı bunu söylerken sarhoş olduğu icin ağlıyordu.Onu affetmeli miyim bilmiyorum.Ama bunu kendi isteği ile yapmamıştı.Affedicem ama biraz zaman gerekiyor.Ona dönüp aynisini soyledim ve telefonumu alıp odaya çıktım.Bir odadan tuhaf sesler geliyordu.Galiba birileri evlenmeden... kafami sallayıp düşüncelerimi degistirdim ve odama doğru giderken bu seslerin Raven'nın odasından geldiğini anladım yüzümü buruşturdum ve odama girdim.Yataga yattığımda aklıma dün gece olanlar geldi o gölge filan.Hemen yatmaya karar verdim.Ve uykuya daldım.

WAMPIRE GIRLWhere stories live. Discover now