~Kelebekli bir ölüm~

21 4 1
                                    

Yıl 1990 seneleriydi.
Yılbaşı gecesiydi.Babam ve ben sobanın başında oturup kestane yiyorduk.Elinde bir kağıt ve bir kalem vardı birşeyler yazıp gülüyordu ,ben de eşlik edince normal gibi gözüküyordu alt tarafı bir baba kız oturmuş sohpet edip eğleniyor gibi ydi.Aslında babamın kahkahalarından korkuyordum olmayan biriyle konuşup "yapıcam evet evet evet o gitti hahahaha"gibi cümleler kuruyordu ona ilk kez kimle konuştuğunu sorduğumda 7yaşımdaydım bana eğlenceli, iyi ve kız çocuklarını çok seven onlara hediye veren bir palyaçoyla konuştuğunu söylemişti kısaca.Mutlu olmuştum ve babama bana ne zaman hediye getireceğini sormasını istemiştim.Babam da "yetişkin olduğunda"demişti.
"Hani çocukları seviyordu ,hani onlara hediye veriyordu? "Dediğimde bana çok ürkütücü bakıp tekrar kahkaha atmıştı.Bende üzülüp yatağıma gitmiştim kahkaha seslerini duymamak içinde kulaklarımı kapatmıştım.O geceden sonra bu palyaçoya alışmam gerektiğine ikna etmiştim kendimi. Babam çalışmadığı için okuldan eve geldiğimde bile koltuğa uzanmış duvarı okşarken buluyodum onu.Hala gülüyordu,hep gülüyordu.

Neyse ki bu davranışlarını garipseyecek bir komşumuz yoktu çok uzakta oturuyorduk.Büyük çalılar ve Ağaçların olduğu dağ başında müstakil bir ev.Mimariye bakarsak babamın yapmış olduğu çok açıktı.Orman da türlü yaratıkların olduğundan bahsederdi bende korkudan sadece evden okula,okuldan eve giderdim.İlkokulun bitmesiyle birlikte ondan ne kadar iğrendiğimi ve nefret ettiğimi farketmiştim.Beni çok utandırıyordu veli toplantılarında veya arkadaşlarımın yanında.Herkes ondan korkardı insan içine çıktığında.Eve arkadaşlarımı getiremezdim.Sadece 14yaşımdayken Selin diye bir arkadaşım gelmişti bir kere.O zamanda onu çağırdığıma o kadar pişman olmuştum ki tek isteğimiz proje ödevimizi yapmaktı.O gün arayıp arkadaşımın bize misafir olarak geleceğini söylemiştim.
"Tabi gelsin palyaçoda mutlu olur,belki ona hediye bile verebilir"demişti.Yüreğim ağzıma geliyordu ama babama hasta olduğunu,tedaviye ihtiyacı olduğunu söyleyemiyordum.Korkuyordum.Susuyordum.
Selinle yürüyerek gelmiştik ormana.İğrenerek bakıyordu adeta her tarafa.Babamın ormanda yine bağıra bağıra şarkı söyleyerek geziyor olacağını düşünmüştüm.Kapıyı açınca hayal kırıklığına uğradım.Güldü ve "içeri gelin çocuklar size çorba yaptım .İçin sıcak sıcak soğutmayın"demişti.Daha sonra bir tabak onun önüne bir tabakta benim önüme koydu.Benim tabağım boşken Selinin tabağında tarhana çorbası vardı.
"Neden benim tabağım boş baba ?"diye sormuştum.Gülerek "aptal kız görmüyor musun sen mavi kelebekli çorbadan içeceksin onu sadece iyiler görebilir hadi soğutma." demişti.

Selinin rengi atmıştı.Korkusu gözlerinden metal kaşığa yansımıştı.Ordan takip ediyordum.İçimden selinin yanında palyaçoyla konuşmaması için bir sürü dua ettim.Selin gözlerini kapamıştı tek kelime dahi edemiyordu ama babam ona korkutucu bir bakış attığında çorbasını içmeye döndü.Elleri titriyordu,bana yalvarırcasına bakıyordu.Onu burdan çıkarmak istedim.

"Yeter bu kadar bence selin.Dışarı çıkmak ister misin?"diye sorduğumda selin bir anda ayağa kalkarak" lütfen hadi çıkalım eve dönmem gerekiyor."
Demişti.

Babam yüzünü buruşturdu ve bir kahkaha attı.
"Palyaço gitmenizi istemez, olmaz gidemezsiniz ormanda canavarlar var"

Selin ağlamaya başladı sorunun sadece korkması olduğunu zannediyorken başının döndüğünü ve her yerde dev kelebekler gördüğünü söylemişti.

Ağlamaya başladım.Arkadaşımda delirmeye başlamıştı işte.Yada babam onu zehirlemişti.Bana dayandı düşmemek için ve arkadaşımın kafası kucağıma düştü bayılmıştı.

"Baba şimdi napacağız?birşeyler yap lütfen."diye bağırmıştım.

Gülmüştü ve duvara bakıp tekrar konuşmaya başlamıştı.
"ıstediğin oldu maddy şimdi onu hastaneye götürelim birlikte"dedi ve devam etti."biri daha elde var bir hahaha"

Gözlerimden yaşlar boşalıyordu selini kucağına aldı ve onu hastaneye götüreceğini söylemişti ve evden çıkarsam canavarların beni öldüreceğinden bahsetmişti.
Aptal canavarlar umrumda bile değildi korkuyordum veya büyük çaplı bir panik atak geçiriyordum ki dilim tutulmuştu.Konuşamıyordum.Sadece ağlıyordum.Selin iyi değildi.

Eve döndüğünde ben uyuyordum.Ağlarken uyuya kalmış olmalıydım.Gözlerimi açıp geldiğini görünce bir sürü soru sordum.Ses tonuma hakim olamıyordum.
"O iyi sadece hastaymış babası aldı onu.Eve döndüler"dedi.
İçim rahatlamıştı inanmıştım o zamanlar şimdi gerçekler tam 20yıl sonra açığa çıkmaya başlamıştı.Babamın ve kendi güncelerimi bulmamla birlikte.

Yazım hatalarına takılmayın;))
Bu giriş veya önsöz gibi birşey oldu asıl olaylar beğenirseniz başlayacak:)
Oylamayı unutmayın♥

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 28, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇILGIN ŞAPKACI VE BABAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin