Kargaların bazıları o kadar hırçındı ki pençelerini Max'in derisine kabaca geçirmişti. Max'in kollarından kanlar akıyordu. Max'i karakuyunun yanına bıraktılar.
"Seltra narap," dedi Trelis.
Kargalar'ın gözleri kızardı, pençeleri parladı, gagaları gıcırdadı ve Max'e daldılar. Vücudunu kanattılar, parçaladılar, akıllara gelmeyen, dillere destan şeyler yaptılar. Kargalar Max'in derisini yüzüp karakuyuya attılar.
Trelis ve kargalar yetimhaneye gittiler, tabelayı kırdılar, kapıyı açtılar.