IV

3.1K 256 196
                                    

Anneme ve babama Deku ile konuştuklarımızı anlattım. Hepimize oldukça olası gelmişti. Naomi'nin birkaç hafta okula gitmemesine karar verdik. Evet, quirkinin ne olduğuna dair az çok bir fikrimiz vardı ama hâlâ neyin sebep olduğunu bilmiyorduk.

Birkaç gün önceye kadar....

Naomi oyun oynarken merdivenlerden yuvarlandı. Ağlamaya başladı. Çoğu yerde derisi aşınmış, kanıyordu. Biz yüksek sese hemen yanına koştuk. İlk önceki olayın şoku ile biraz bize baktı. Kanayan yerlerini görmüş ve acının yeni farkına varmıştı. Son güçle ağlamaya başladı ve...

Etrafı alev aldı.

Ona yaklaşmak istedim ama çok kötüydü. İtfaiyeyi aradık. Evde tuttuğunuz yangın tüpüyle elimizden geleni yaptık. Naomi ağlamaya devam ediyordu. Onunda uzaktanda olsa konuşmaya çalıştım ama o beni dinlemiyordu. Alevlerin arasında çok zor görüyordum. Alevlerin ona zarar vermesinden korkuyordum ama bir an, alevlerin gözümün önünden biraz çekildiği an Naomi'yi görebildim. Deku'nun çiziminin tıpatıp aynısıydı. Alevler ona zarar veriyormuş gibi durmuyordu.

İtfaiye geldi. Evde yangını söndürüp Naomi'ye ceket gibi bir şey giydirdiler. Naomi'nin ateşi söndü ama derisi aynı kaldı. Garip bir şekilde Naomi'nin alevleri eve çok zarar vermemişti. Onu hastaneye götürdük. Acısı biraz dindikten sonra derisi eski haline geri döndü. Çoğu yeri iyileşmişti bile ama bazı yara izleri vardı.

Eve gidip Naomi'yi yatağa yatırdık. Oturma odasına geçip olanlar hakkında tartışmaya başladık.

"Naomi'nin negatif duygular yaşaması quirkini etkiliyor olabilir. Okuldayken kalp kırıklığıydı, bu sefer ise acı"

"Ama pozitif duygulara karşı tepkisini görmedik"

"Gördük, mutlu olduğunda bir şey olmuyor"

"Ama emin olamayız. Önlemler almalıyız"

"Neyle uğraştığımızı bilmeden nasıl önlem alabiliriz ki?"

"Bence sen İzuku ile bir daha konuş"

"Evet, katılıyorum"

"Deku bize nasıl yardımcı olabilir ki?"

"İzuku'nun tahminlerinin neredeyse %90 doğru olduğuna sen de şahit oldun. Riske atamayız. Onunla konuş"


Ve işte burdayım. Birkez daha Deku ile karşılıklı oturmuş durumu tartışıyoruk. Tek fark, bu gün Uraraka'nın da gelmişti olmasıydı.

"Kardeşin olduğunu bilmiyordum. Ona da sınıftakilere davrandığın gibi mi davranıyorsun?"

"Evet, nasıl bildin. Zaten o yüzde şuan Deku ile kardeşimin güvenliği hakkında konuşuyorum"

"Hep iyi bir tarafın olduğunu biliyordum..."

"Efendim?"

"Yok bir şey, kendi kendime konuşuyorum"

"Niye kızarıyorum ya....."

. . .

"Onu çok mutlu etmeyi deneyin"

"Naomi en küçük şeyden bile çok mutlu olan bir çocuk"

"Onu her zamankinden daha mutlu edin"

"Söylemesi yapmaktan daha kolay"

"Hadi ama, hep istediği bir şey olmalı"

Düşündüm ama aklıma bir şeye gelmedi.  Deku ve Uraraka'ya teşekkür edip yerimden kaltım ve eve doğru ilerlemeye başladım. Aklımda bir çok soru ile yürümeye devam ettim. Naomi'yi mutlu edebilecek bir şeyler düşünmeye başladım.

Düşünürken bir hayvan barınağının önünde durdum. Çok tatlı yavru bir köpek vardı. Türünü bilmiyordum. Bir gözü kırmızı diğer gözü beyazdı. Tüyleri altın sarısı ve bronz karışımı bir renkti. Diğerlerinden daha güçlü duruyordu. O anda Naomi'yi mutlu etmek için aklıma bir fikir geldi.

.

Zili çaldım. Biraz bekledim. Kapıyı açan babam oldu. Üst kata çıkıp Naomi'nin odasına doğru ilerledim. Kapının önüne gelince üzerinde yeni çizimler farkettim. Beni ve kendini çizmişti. Bir köşede ellerimden ateş çıkararak mısır patlatıyordum. Diğer bir köşede ise bir pelenirim vardı. Naomi'yi omuzlarıma almış uçuyordum. Kendi kendime gülümseyip kapıyı tıktattım.

"Naomi?"

İçeri girdim. Naomi oyuncak bebeğinin saçını örgüler ile süslüyor bebeğin kafasında toka takılı olmayan tek bir yer bile bırakmıyordu. Beni görünce heyecanlandı.

"Hoşgeldin!!! Benimle oynar mısın??"

"Ben değil ama belki burdaki küçük dostum seninle oynamak isteyebilir"

Köpeği arkamdan çıkarıp yere koydum. Naomi birkaç saniye olanları kacramaya çalıştı. Sonra gözlerinin içi güldü.

"İnanamıyorum!! Bu gerçek mi? Benim mi? Çok tatlı, çok güzel!!"

Naomi'nin etrafında kıvılcımlar oluşuyordu. Daha çok doğum günü pastalarına konan maytapların kıvılcımları gibiydi.

Koştu ve köpeğe sarıldı. Köpek onu sevmişe benziyordu. Naomi'yi yapamaya başladı. "Adını ne koyacaksın?"

"Hmm....

Bir Bakugou Olmak {BnHa Türkçe Fanfic}Место, где живут истории. Откройте их для себя