4 Element-2: Sonsuzluk Savaşı

3.Bölüm

Mükemmel bir şekilde sallandıktan sonra otobüsten yalpalaya yalpalaya yürüyorduk dengede durmak çok zordu otobüs nasıl salladıysa.Dışarısı çok soğuktu o yüzden otobüsten inmeden önce herkes montlarını giymişti

Otobüsten inip karşımdaki eve baktım.İki katlı sevimli bir villaydı.Yanında ise kocaman bir gözlem evi vardı.Gözlem evinin koca kubbesi gökyüzü mavisi rengiydi

"Burası çok sevimli"dedi Leah

Elperiden yanımıza geldi

"Evet öyledir.Dünya ya ve Koruyucular Evine yeniden hoşgeldiniz"dedi Elperiden

Aniden boğazından gelen kusmuk ile yere kustum

"Gala!"dedi Lucas ve yanıma koştu omuzumdan tuttu

"Sen iyi-Aman Tanrım!"dedi Lucas bağırarak

"Ne oldu?"dedim ve kusmuğuma baktım.Siyah bir sıvı ve kan kusmuştum

Ne oluyor bana?

"Tamam Gala sakin ol canım.Bu Dünya Basıncı sanırım senin bünyen buna alışık değil.O yüzden bedenin bu tepkiyi verdi"dedi Elperiden

Çevremde herkes toplanmış bana bakıyordu.Lucas ve Chris omuzlarımdan tutuyordu.Leah ise arkada elleri ağızında yere bakıyordu.Elperiden ise yanımda çömelmişti.Yüzümü okşadı

"Bayan Lourweinir sana bir karışım hazırlar 1 haftaya iyileşirsin"dedi Elperiden

Lucas elimden tutarken düşünmeye başladım.Ben bu yerde büyüdüm nasıl bünyem alışık değildi? Belkide uzun süre Element Kampında olduğumdan dolayı ama neden orada kusmadım? Ve umarım bu hastalık 1 hafta sürer yoksa savaş esnasında Lilyan'nın elbisesinin üzerine kusabilirim

Elperiden kapıyı açtı ve içeri girdik.Önümüzde merdivenler vardı sağımızda televizyon ve koltuklar solumuzda ise mutfak vardı

Bir anda üzerime bir kaç kırmızı yaratık atladı.Ağırlıkları yüzünden yere kapaklandım.Minik kırmızı yaratıklar bir Ejderha yavrularına benziyorlardı.Kocaman yuvarlak kafalar ve kocaman gözler minik kanatsız bedenler demirden yapılma ayaklar ve o kocaman gözlerdeki o masum çelik rengi.Boynuzları çok küçüktü ve sanırım 3 tanelerdi beni bir köpek yavrusu gibi yalıyorlardı

"Charlie,Max ve Alex! Hemen buraya gelin"dedi bir ses

İki yavru benden uzaklaştı ama bir yavru benim gögüsümün üzerindeydi.Ayağa kalktım yavru hâlâ kucağımdaydı.Karşımda kızıl saçları ve mavi gözleri olan ve üzerinde kareli bir gömlek ve tamirci tulumu vardı

"Bu küçük sorundan dolayı özür dileriz genç hanım"dedi adam

"Önemli değil..Onlar çok tatlı"dedim ve evet ne olduklarını bilmediğim o yavrular çok sevimliydiler hele ki kucağımdaki kocaman çelik gözleriyle bana bakan yavru

"Seni anneleri sandılar.Vücudun kor kokuyor"dedi adam

"Anneleri kim?"dedim

"Avalon"dedi

O anda gözlerim fal taşı gibi açıldı.Avalon 3 Büyük İblisten biriydi bir adada yaşayıp kısır bir Ejderha gibi bir yaratıktı ve kitapta kısır olduğu yazıyordu ve tabii son anda aklıma onun rahim rolü alan ters rahim torbaları geldi bu yavrular o torbalardan doğmuş olmalılar.Bacaklarından nasıl tanıyamamıştım onları

"Ben George.Bunlarda Alex"dedi ve sol elindeki yavruyu gösterdi

"Max" sağ elindeki yavruyu gösterdi

"Ve kucağındaki Charlotte yani Charlie"dedi

Charlie'ye baktım bana bakmaya devam ediyordu ona gülümsedim