1- ''Yürüyen Ego Hayvanı''

25.5K 717 97
                                    

Öncelikle hikayeyi sadece eğlenmek için yazıyorum, umarım beğenirsiniz.

---

40 Derece sıcağın altında geri zekalı kuzenim Burağı bekliyorum. 2de garajda ol demiştim 20 dakikadır bekliyorum.Hayır yani 2 saat yolculuk üstüne yanımdaki yaşlı teyze horluyodu, bana da yazık yani.

Aptal günün aptal zamanlarının aptal çarpışmasını yaşayarak karşımdaki uzun boylu, esmer çocuğa gözlerimi kısarak baktım. ''Önüne baksana kızım!'' dedi ben daha ağzımı açmadan. Hemen yerden telefonumu elime alıp sinirle "Gerizekalı, kırmızı görmüş boğa gibi koşan sendin!" dedim. Çocuğun yüzüne bakınca 'meteorlar aşkına sen insan mısın' demek istesemde olayın karışıklığından sustum. ''Cidden çok işim var, şuan seni umursayamam." dedi egoist. Sonra uzaklaşmaya başladı. Arkasından "Öküz!'' diye bağırdım, "Zaten umursama neden umursayacaksın ki. Egoya bak kardeşim!" dedim kendi kendime ve o arkasına bile bakma gereği duymadı.

Evet, kendi kendime konuşmuş oldum.

Birisi adımı seslendi, arkama bakınca... Burak? Çocuk taş değil kaya değil meteor olmuş. Tabiki klişe wattpad hikayeleri gibi kuzenime aşık olmayacağım belki de olurum kim bilir.

Edit: Hiçbir Wattpad hikayesi saçma değildir. Laf olsun diye yazdım :d

Ne diyon olm.

Haklısın abla bu sefer fazla saçmaladım.

İç sesimlede kavga ettik artık hazırım.Bavulları bırakıp boynuna atladım, nasıl özlemişim hayvanı. ''Oha derin dur öldürcen.'' dedi. Hemen geri çekildim.

''Kanka bir şey diyeyim mi? Fena taş olmuşsun.'' dedim aşağıdan yukarıya doğru süzerken.

''Sen de az değilsin eski çirkinliğinden eser yok." deyince dil çıkardım.

Hiç durmadan omzuna hızlıca vurduğumda ''N'oluyo lan?" dedi bavullarımı alırken.

''Bu beni 20 dakika beklettiğin için.'' dedim. Sırıttı.

''Tamam hadi gel '' dediğinde peşinden pıtı pıtı yürüdüm.

Evin önüne gelince farkettimde ev sahile çok yakın. Sevinçten havalara uçcaktım ama cool olmaya çalışarak farkettirmedim. Sanki kime cool olacaksam?

Eve girdik Şule yengem ve Celal amcamla selamlaştıktan sonra Burak beni odama götürdü. 2. katta sahile bakan bir oda ve camın tam yanında bi yatak vardı.

Allahım, şanslılıktan ölebilirim şuan. Tüm şans hakkımı bu oda için mi kullandım acaba?

Burakla birlikte eşyalarımı yerleştirdikten sonra çok yorgun olduğumu farkederek Burak'a döndüm. ''Burak ben uyuyacağım, şimdi sen Usain Bolt hızıyla odadan çıkıyorsun sonra ben yatıyorum.'' dedim ''Tamam gece yatamazsan gelip beni uyandırmaya çalışırsan kafanı gövdenden döner bıçağıyla ayırırım haberin olsun.'' diyince kahkaha attım sonra odadan çıktı. Gözlerimi yumduğum gibi uyumuşum.

***

Gözlerimi açınca komidinin üstündeki telefonuma baktım baktım saat 9 olmuş -sabah dokuz-. Normal bir tatil gününde bir Derin kişisi için sabah dokuzda kalkmak büyük bir sorundur bu yüzden, biraz uyumaya çalıştım. Ama yok olmuyor. Gittimi gelmiyor vicdansız.

En iyisi kalkıp biraz yürümek diye düşündüm -oha bodrum havası beynimi ele geçirmiş- hemen odamdaki banyoma girdim kısa bi duş aldım. Tabiki şaka yaptım ben kısa duş alamam, 45 dakika sürdü.Saçlarımı kuruttum ve yukarıdan topladım. Üstüme mor salaş bir t-shirt giyip altına tayt giydim kulaklığımı ve ayfon 5s'imi -telefon demek olur mu ben onu almak için bütün yıl bir yerlerimi şaaptım- alıp çıktım sahilde müzik dinleyerek koşmak ayrı bi zevk. -aslında yavaş yavaş yürüyorum-

Yaz BelamWhere stories live. Discover now