57

3.1K 189 1
                                    

bu kadar tesadüf ve şok ancak Türk filmlerinde yaşanırken sahranın başına gelmişti sahra yerinde duramıyordu sağa sola dönüyor çıkar yol arıyordu ve rauf efe

..sahra bak sana bahsettiğim arkadaşım hani iki Kafadar çete kurmuştuk demiştimya kaç yıl sonra karşılaşmak varmış

sahra bir şeysöyleyemeden raufun yüzüne bakıyor alperi görmezden geliyordu rauf bu sefer alpere döndü

..eski dostum alper soylu bu benim kız arkadaşım sahra tanışmanızı istiyorum

alper direk gözlerine bakarak elini sahraya uzattı

..memnun oldum sahra hanım

alperin uzanan eline titreyen eliyle karşılık veren sahra  elinin anında geri çekmişti tam bu kargaşada gelin ve damat salona girmişti

rauf efe abisi ve nişanlısını görünce sahranın belinden kucakladığı gibi  yanlarına gitmişti nişanlanan çift rauf efeyı görünce çok tedirgin olmuştu

rauf efe büyük bir soğuk kanlılıkla gülümseyerek

..ikinizide Tebrik ederim kazan yuvarlandı kapağını buldu

sinirden gözleri büyüyen azim özgül

..hangi yüzle buraya geldin ailemizin istemediği sırtındaki  kamburu olduğunu ne zaman anlayacaksın sen buraya ait değilsin sen Babamız gibi zayıf

demeye kalmadan rauf efe azim özgülün yakasından tuttuğu gibi bir yumrukta burnunu kırmıştı sahra ve gelin adayı arada kalmıştı iki kardeş davetlilerin ortasında yumruk yumruğa binmişti

aile dostları iki kardeşi ayırırken sahra kendini bir kenara çekmişti nasıl olduğunu fark edememişti bir anda alperle burun buruna gelmişti alper

..Seviyeni bu kadar düşürdüğüne inanamıyorum şu hale bir bak güvendiğin peşinden geldiğin adam başka bir kadın için kendini parçalıyor

sahranın gözleri dolmuştu iki eliyle ağzını kapadı arkasına bakmadan salondan koşan adımlarla gitmişti sahra ağlayarak  sokak ortasında soğuktan bacaklarının gücü bitene  kadar yürümüştü

kaderine isyan ediyordu yüksek sesle bağırarak ağlıyordu sokakta onu gören insanlar ona acıyarak bakıyordu bir süre sonra sakinleşen sahra yoldan bir taksiye binerek evine gelmişti

elbiselerini çıkarmadan kendini yaşadığına atmıştı gece boyunca ağlamış durmuştu sabahın erken saatlerinde şişmiş gözlerle ayaktaydı

valizini hazırlayan sahra memleketine gitmek için bilet almıştı evin kapısına büyük bir kilit takmış ve ordan ayrılmıştı aradan iki saat  sonra kapıya gelen rauf efe kapının kilitlenmiş olduğunu görünce kapıda kalmıştı

sahranın telefonunada ulaşılamıyordu rauf efe ne yapacağını şaşırmıştı kime soracaktı onuda bilmiyordu sahra bir gecede sırra karışmıştı

bir hafta sonra soylu şirketine alper soyluya sarı bir zarf gelmişti
üstünde kimden geldiği belli olmayan zarf alperin masasına sekreter tarafından konmuştu

alper işleriyle o kadar meşguldüki masasındaki sarı renkli zarf nerdeyse beş gündür orda kalmıştı alper öğlen yemeğini maryayla dışarda yemek için çıkacakken zarfa takılmıştı

yere düşen zarfan içinde bir şeyin kırıldığı belliydi yerden zarfı alan alper içini açtığında kırılmış bir telefon bir kaç resmi evraklar ve bir anahtar bulmuştu

önce bir anlam veremeyen alper soylu resmi kağıtları incelediğinde bu bir noter vekaletiydi sahra gül adına verilen evin noterden vekaletini alper soylu adına verilmişti

yalı çapkını (tamamlandı)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon