yalı çapkını (tamamlandı)

51

çiçeğin üstündeki iki kelimeyi gören herkes okumuştu sahranın masasına gelen kurye elinde gülleri sahraya teslim edecekti lakin sahra

..Bir yanlışlık olmalı bu güllerin bana gelmesinin imkanı yok lütfen gerçekte olan sahibini bulun

kurye ne kadar gülleri sahranın masasına koymak istesede sahra adamı geri çekiyordu sonunda kurye pes etmişti güllerini alıp gitmişti

sahranın önünde gözden geçirilmesi gereken bir sözleşme dosyası vardı bu dosya biraz karışıktı bunun anlaşma şartlarını düzenleyip daha sonra necla hanıma imzalayacaktı

dosyayı düzenlemesi öğlen sonunu bulmuştu güzel bir iş çıkardığını düşünen sahra kendini ödüllendirmek istedi necla hanım şirkete gelince dosyayı imzalattı

işinden erken ayrılmak ve kendi başına bir kafede çay içmek istediğini necla hanıma söylemiş ve şirketten ayrıldı ve iki sokak arkadaki sakin bir kafeye oturduğu

elindeki ders programını masanın üzerine çıkardı bir kaç güne okular açılacaktı ve sahra okul düzenin bozmak istemiyordu
öğleden önce okul öğleden sonraysa şirkete gelecekti

programını inceleyen sahranın başına gelen garson genizinden konuşarak

..efendim hosgeldiniz ne emredersiniz acaba

..ben bir çay alacaktım

..derhal efendim

dedi ve gitti beş dakika sonra kafasını kitabına gömen sahranın önüne bir kahve geldi kahvenin kokusuyla sahra sinirlice

..bir yanlışlık olmalı ben kahve değil çay istemiştim

kafasını kaldırdı ve garsona fırça atmaya hazırlanıyorduki karşısında rauf efeyi gördü çok şaşırmıştı bu adam onu nasıl bulmuştu ve. rauf

..hayır efendim yanlışlık olmadı siz kahve istediniz

sahranın masasına oturan rauf efe diğer elinde tuttuğu tek bir gülü sahraya uzattı sahra şaşırmıştı iki yılı aşkındır istanbulda yaşıyordu ilk defa birisi ona çiçek veriyordu

sahranın hiç bir şey söyleyemeden dalgınca elindeki güle baktığını bir iki saniye izleyen rauf efe sahranın elini tuttu ve gülü eline tutuşturmuştu ve devam etti

..pembeli güzel hanım sabah gelen gülleri kabul etmeniz belki bunu edersiniz

..siz benim burda olduğumu nasıl bildiniz yoksa benimi takip ettiniz

..bunu ne önemi var sadece baş başa birer kahve içmek istedim

..Bakın ben sizi tanıyorum olup olanı necla hanım sayesinde partinize katıldım bukadar tanımak kahve içmek için sizce yeterlidi

..evet partiye samimi olduğumuz dostlarımız gelmişti demekki seninlede bayağı bir samimiyiz

rauf ateş saçan gözlerine karşın yüzünde yukarı doğru kıvrılan
dudakları hep gülümsüyordu vede bu gülüşü can yakıcı derecede çekiciydi

rauf sempatikliği yanında gülerek hiç pes etmeden konuşması sahrayı kabuğuna ğeri çekiyordu kahvesini içmeden sahra bir atak yaptı ayağa kalktı rauf efenin yüzüne bakmadan

..müsadenizle benim yapacak başka işim vardı

dedi çantasını kitabını aldı hızla kafeden çıkmıştı rauf giden sahranın peşinden bakıyor ve gülüyordu çünkü sahra giderken rauf.un eline verdiği gülüde sımsıkı tutmuş ve elinden bırakmadan onuda götürmüştü