3.2

12.3K 662 69
                                    

053*: Ahh Miray

053*: Yalandan şu çocuğun gözüne bakıp gülmen sinir ediyor beni

053*: Neler olduğunu bilmiyorsun

Miray: Yaw gardaş de yürü git kznsjalxn

053*: Komik mi?

Miray: Öyle dmdnkdndkd

053*: Gül sen gül

053*: Yakında gülen yüzüne neler olacak göreceksin

Miray: Ne zırvalıyorsun inan anlamıyorum

Miray: Hoş, umrumda bile değilsin

"Bak bak bu nasıl? Öhö öhö 'hocam sınavda soruya geri dönerim dedim ama dönmedim. Aldatmış olur muyum' nasıl ama mükemmel?." Kaan kendi kendine gülüp coşuyordu. Aslında Emre de ona takılıyordu. Bizde İremle misafirliğe gidince bir tabak daha isteyip annemizin 'o evde yedi teyzesi' dediği andaki gibi kalmıştık.

"Bak kanka şu nasıl? 'sınavda boş bıraktığımız sorular kötü yola düşer mi?' Güz-"

"Emre! Kaan! Eğer biraz daha espri sandığınız ama uzaktan yakından alakası olmayan şeyleri söylerseniz bileklerimi kesicem."

"Aşkım bak a-"

"Emre! Ciddiyim." Dedim ve kollarımı birleştirdim.

O sırada zil çaldı. Biz İremle kol kola girip sınıfa çıktık.

"Kanka o senin kolyen mi?" İrem'in dediğiyle sıramın üstünde bana Emre'nin doğum günüm için verdiği 'hilal' şeklindeki kolyem 4 parçaya ayrılmış bir şekilde duruyordu.

Koşarak sırama gittim. Elime aldığımda bir daha asla yapılamayacağını gördüm.

"Hangi özürlü yaptı bunu?" Sınıftakiler sustu ve telefonumun bildirim sesi sınıfta yankılandı.

053*: Sürpriiiiiiz!!!

~~~

Acabü kim bu?

00:13 •Texting•Where stories live. Discover now