10.BÖLÜM

5.7K 176 2
                                    

Umut beni arayıp '' abi Vedat'ı buldum mekana geçiyoruz'' dediğinde Melek ablaya işim var deyip çıktım. Yolda giderken sinirden direksiyonu yumrukluyordum. Kızıma sahip çıkamadım Burcu'ya verdiğim sözü tutamadım. O telefonu almaya gitmeyecektim belki de o parka gitmeyecektik. Mekana geldiğimde benden önce gelmiş beni bekliyorlardı. Görüş hizama Vedat girince hızlı adımlarla gelip yumruğu geçirmem bir oldu. Umut benim yanıma gelip '' abi anlıyorum kızın için endişe ediyorsun ama öldürmeye kalkışma öldürdüğün zaman içeri atarlar kızın bir de babasız mı kalsın? gel polise haber verelim. ''

''Umut çekil şuradan ben kızımın nerede olduğunu öğrenmeden bırakmam ölse de bırakmam çekil''

Vedat'ın yanına geçip ''kızım nerede çabuk söyle yoksa sağ çıkamazsın öldürmeye yemin ettim söyle nerede kızım '' dediğimde pis pis yüzüme bakıp gülüyordu. O güldükçe benim sinirler tavan yapıyordu. Belimden silahı çıkarıp anlının ortasına dayayıp '' Vedat kızım nerede lan nerede '' onu öldürmekte ciddi olduğumu anlayıp sökülmeye başladı.

'' şile tarafına giderken sağ tarafta ormanlık alan var biraz ilerisinde eski püskü kulübede ''

''doğru söyle lan ''

''orada yemin ederim orada ''

'' gittiğimde bulamazsam veya onun saçının bir teline zarar verdiysen emin ol gelip kendi ellerimle öldüreceğim seni ''

'' git bak orada ''

''Umut ben gidiyorum kızım oradaysa alıp hastaneye geçerim seni arar polise haber verirsin ''

''bende geleyim seninle ''

''sen kal haber bekle ''

Hiç zaman kaybetmeden yola çıktım. Yaklaşık 4 saat sonunda dediği yerdeydim.Arabadan inip koşup kulübeye doğru gittim.Gittiğimde kapının aralıklı olduğu fark ettiğimde kızımın orada olmasa için dua ediyordum. İçeri geçi ''Masal '' diye seslendim ama ses yok odaları tek tek dolaşmaya başladım ve Masalın sesini duydum. Üst kata çıkıp gelen sese doğru gittim ve kızımı buldum kucağıma alıp kokusunu içime çektim. '' kızım masalım özür dilerim yavrum koruyamadım seni özür dilerim bir tanem'' gözyaşlarımı tutamayıp ağlamaya başladım. Şükürler olsun Allah'ım kızıma kavuştum. Evden çıkıp arabaya geçip masalı çocuk koltuğuna yerleştirdim. Babamı arayıp '' baba masalı buldum birkaç saat içinde hastaneye geliriz şimdi kapatıyorum '' deyip hemen Umut'u arayıp polise haber vermesini istedim. Keşke o gece Vedat'ı kurtarmasaydım da öldürseydiler bazen ne kadar keşke desem de olmuyor. Yola çıkmış arada kızımı dikiz aynasından kontrol ediyordum. Onu bulamayacağımı düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum. Vedat benim en yakın arkadaşımdı ve her şeyini biliyordum o yüzden bu kadar kolay olmuştu. Yol kenarında bir mini market görüp arabayı o tarafa sürüp durdum. Dışarı çıkıp diğer tarafı dolaşıp kızımı aldım içeri geçtim. Daha bir yaşındaki çocuk ne yer bilmiyorum ki kasa da duran bayana '' kolay gelsin kızım için mama istiyorum sizden ricam hazırlayıp yedirir misiniz ?'' kadın yüzüme bakıp yüzünde ki sertliği attı ve '' tabi hazırlarım bekleyin iki dakikaya hazır olur dedi. mamayı hazırlayıp yanıma geldi kucağına alıp yedirdi sağ olsun. Ücreti ödeyip kucağıma alıp uyutup arabaya yatırdım emniyet kemerini ona göre ayarlayıp yola çıktık. 5 saat sonra hastaneye gelmiş ve çocuk doktoru bulmaya başladım. Doktoru bulup olanları anlatıp ona göre muayene etti. bir şeyi olmadığını söylediğinde rahatlamıştım. Alya aklıma gelip yukarı yoğun bakıma çıktık. Kızın kimsesi yoktu kime haber vereceğimi bilmiyordum. Annem babam ve Melek abla orada bekliyordu.'' Alya nasıl '' dediğimde sabahı bekleyeceğimizi söyledi. Benim yüzümden her şey Alya' ya kendimi nasıl affedecekti kızım ona alışmışken gitmesine izin veremezdim.Melek ablayı ve masalı eve bırakıp geri dönecektim.

Hastaneye geldim ve burada zaman geçmek bilmiyordu.Sabah olduğunda yoğun bakımın kapısı açıldı ve Alya'nın doktoru içeriden çıktı. '' masal kim ?'' değince şaşırdım. Doktor kızımı nereden biliyordu. '' masal benim kızım neden sordunuz ?'' doktor içeriyi işaret edip '' hasta kızınızı sayıklıyor içeri geçin ve içeride verilenleri giyin öyle hastanın yanına girin '' dedi. sevincimden hemen yerimden kalkıp içeri geçtim.

'' Alya''

'' masal ''

'' masal iyi evde şimdi ''

''Serdar masal iyi mi buldun mu benim yüzümden oldu ''

'' melek ablayla evde iyi şimdi seni bekliyor ve senin yüzünden değil düşünme şimdi bunları '' Tekrar gözlerini kapatıp uyumaya başladı.

Günler geçtikçe Alya toparlanmaya başladı ve eve geleli iki hafta oldu.Melek abla işi bittiğinde odasına çekilirdi. Uzun zamandır birlikteyiz ama hala evin beyi gibi görür ne kadar oğlum dese de. Tamam bir yandan öyleyim ama benden çekinmesini istemiyorum ben onunla karşılıklı sohbet etmeyi istiyorum.Akşam yemeği yenmiş Melek abla ve Alya masayı topluyordu. '' işiniz bitince salona gelir misiniz sizinle konuşmak istediğim bir konu var '' deyip içeri geçtim. işlerini bitirip geldiler ve oturdular. Alya'ya bakıp '' rica etsem Türk kahvesi yapar mısın şöyle birlikte karşılıklı kahve içelim '' dedim o da başıyla onaylayıp kalktı.

'' abla ''

'' hayırdır oğlum bir sorun mu var ''

'' yok abla ''

'' bir kusur mu işledim ''

'' abla yok bir dur endişelenecek bir şey yok. Abla sen bana oğlum diyorsun ben senin elinde büyüdüğüm bu yaşıma geldim sen yanımdasın . Neye kızacağımı neye sevineceğimi ne biliyim her şeyimi sen biliyorsun. Bana yanlışın olmaz benim yanlışım olur sen düzeltirsin . Diğer çalışanları çıkardım biliyorsun neden biliyor musun çünkü bana yanlış yaptılar. Annem gitti . sen gitmedin bir an bile bana of demedin Allah senden razı olsun ''

'' senden de Allah razı olsun oğlum ben seni çocuğumun yerine koydum. ona olan hasretimi sende giderdim ben ''

'' abla mutfaktan odana odandan mutfağa gidiyorsun benden çekiniyor musun utanıyor musun? ''

'' hayır ''

'' o zaman bu saatten sonra erkenden odana çekilme yok burada birlikte oturacak sohbetlerimizi edeceğiz aile ortamını neşelendiriyoruz bundan sonra mutlu olamaya bakacağız anlaştık mı ''

'' anlaştık oğlum Allah seni başımızdan eksik etmesin ''

'' seni de ablam '' kahveler geldiğinde anladım ki Alya konuşmamız için yalnız bırakmıştı çok anlayışlı biri başka biri olacaktı ki ya gitmezdi ya da uzaktan dinlerdi. Kahveleri içerken muhabbete devam ettik.


SANA ANNE DİYEBİLİR MİYİMWhere stories live. Discover now