3. BÖLÜM

9.6K 276 1
                                    

Günler geçtikçe mide bulantılarım ve aşermelerim başladı. Bir yandan ne kadar canım istemese de birşeyler yemeyi canımın istediklerini yemeye çalışıyordum. Kendim için değil Çocuğum için yiyordum. Çocuğum için ayakta duracaktım. Cinsiyetini öğrenmek için Serdar ile birlikte doktora gittik. Sıra bize geldiğinde heyecandan titriyordum. Ultrasondan bakmaya başladı 5. aydı fakat cinsiyetini doktor görememişti. " 5 aydır neden cinsiyetini öğrenemedik anlaşıldı kızınız çok nazlı olacak" doktorun sözlerini duyunca gözyaşlarımı tutamadım. Doktorun yanından çıktık isim düşünmeye başladım. Farklı farklı isimler geçerken aklıma Masal takıldı.

"hayatım kızımızın adı Masal olsun mu?"
" Masal"
"evet"
"güzel isim beğendim olsun aşkım"

Yavaş yavaş doğum yaklaştığımı hissediyordum. Sabah kalktım kızımın odasında ufak tefek eşyaları yerleştirirken sancım başladı. Serdar'a bağırmamla yanıma gelmesi bir oldu. Çantayı alır almaz hastaneye yetiştik. Gittiğimde annemler de gelmişti ne zaman haber vermiş olabilirdi. Doktor normal doğum olacağını söyleyip içeri aldı. Annemin kıymetini değerini biliyordum fakat şimdi daha iyi anladım. Kızımı kucağıma aldım çok şükür "Allahım sana şükürler olsun" dediğimde kucağımdaki meleğe bakmaya doyamıyorum "Masalım hoşgeldin canım kızım" kucağımdan aldıklarından sonra beni odaya çıkardılar. Serdar'ın özel oda tuttuğunu süslediğini görünce ona yanıma gelmesi için işaret ettim "teşekkür ederim"
"asıl ben teşekkür ederim" gözlerim kapanmıştı. Ertesi günü Onkoloji doktorum yanıma gelip tahlil istediğini MR istediğini belirtmiş. Ne kadar istemesemde MR için odadan çıktım. Sonucunu doktor görüp bize bildireceğini söyledi.

Serdar doktorun yanına gittiğinde bende çaktırmadan kapıdan onları dinliyordum.

"Serdar bey nasıl diyeceğimi bilmiyorum eğer eşiniz tedaviyi yarım bırakmasaydı bu duruma gelmezdi."
"ne olcak şimdi"
"kanser hücresi her yerine yayılmış kurtarılcak bir yer kalmamış."
"doktor bunun bir çaresi vardır."
"serdar bey sakin olun son zamanlarını iyi geçirsin "
"ne demek son zamanları doktor şimdi sen son dakikalara oynuyorsun elinden geleni değil elinden gelenin fazlasını yapacaksın anladın mı? Burcu ölürse sende ölürsün"
"bakın kanser hücresi her yerine yayılmış ameliyata alsam ameliyattan çıkmama riksi var ameliyat olmazsa 6 ay gibi ömrü var. Ne derseniz o olsun karar sizin ameliyatı olacak derseniz ben o ameliyatı yaparım ama % 30 yaşama ihtimali var"

Serdar sinir öfke içinde çıktığında karşısında beni görünce ne yapacağını ne diyeceğini şaşırdı.

"hayatım..."
"ne olursa olsun yaşıcaksın"
"serdar bir dinle gel konuşalım" kolundan tutup kafeteryaya geçtik.

"doktorla konuştuklarınızı duydum."
"o doktor ne dediğini...."
"serdar bir dinlermisin".
"dinliyorum."
"doktor 6 ay ömrümün olduğunu ameliyat olursam %30 yaşayabileceğimi söyledi demi" başını yere eğerek "evet" dedi
"ben ameliyat olmıcam yaşayıp yaşamayacağımı Allah bilir hadi diyelim 6 ay ömrüm kaldı ben son 6 aylık ömrümü sizinle geçirmek istiyorum kızımla geçirmek istiyorum. Ameliyattan çıkamadığım zaman kızımla vakit geçiremeden ölecem"
"ama hayatım...."
"ha tabi çabuk ölmemi istersen ameliyat olurum" yüzüme sahte gülücük takıp gözlerine baktım.
"saçmalama hayatım ya Allahım benim ömrümden alsın sana versin."
"sus öyle deme sen kızımız için yaşıcaksın bu arada benden sonra zorluklar çekeceksin kızımızın peşinden koşmaktan yorulacaksın evlenmeni istiyorum"
"hadi canım hadi senin uykun geldi saçmalamaya başladın odaya çıkalım"
"off serdar

Hergün kızım ve eşimle son zamanlarımın tadını çıkarıyorum. Gittiğimiz her yerde fotoğraflar çekiniyoruz. Evin boş odasını fotoğraf odası olarak hazırlamak istiyorum kızıma ve eşime son hediyem olsun. Bütün fotoğrafları çıkartıp kaç adet fotoğraf varsa ona göre kırmızı balonlar alıp içini helyum gazıyla doldurdum. Kurdale ile bağlayıp fotoğrafları diğer ucuna bağladım. Bazı fotoğtafları çerçeveletip duvara astım. Elimden geldiğince güzel oda hazırlamaya çalışıyordum. Bir video çekip onu Serdar ve kızım için çekicektim. Kamera bulup onu bir yere sabitleyip hazırladığım odada çekmeye başladım.

" merhaba. Canım hayat arkadaşım Serdar'ım seni ilk gördüğüm zaman aşık oldum sana acaba beni sever mi diye sürekli düşündüm dualarımda sana yer açtım. Allahım benim olsun diye sürekli dua ettim şükürler olsun ki benim oldun. Sen Allahın bana vermiş olduğu  hediyesin iyi ki varsın iyi ki benimsin. Seninle bir yola çıktık uzun bir yola. özür dilerim seni yarı yolda bırakmak istemem ama ne yaparsın Allahım beni yanına alacak işte. Giderken sana emanetimi bırakıyorum kızımı masalımı ona iyi bakacağına eminim ona güzel anılarımızı anlat. Yağmura nasıl yakalandığımızı denizin ortasında kaybolduğumuzu kızımızla gittiğimiz piknik alalını herşeyi anlat eksiksiz noksansız , virgülsüz.
Canım kızım miniğim annesinin meleği can parçam seni öyle çok seviyorum ki kelimelerle anlatamam mümkün değil. Üzgünüm Sana kısa zamanda veda etmek zorunda kaldım. Özür dilerim meleğim. Sen dünyalar kadar güzel bir meleksin. Büyüdüğünü yakından göremesemde gökyüzünden seni göreceğim. Beni görmek istersen gökyüzüne bak ne kadarda göremesen de ben oradayım çünkü ben seni orda izliyor olacağım. Büyüdüğünde güzel bir genç kız olacaksın erkekler peşinden koşacak ama sen bir erkeğin yani babanın yanında ol. Baban seni hiç yanlız bırakmicak.
Serdarım hayatına başka bir kadın alabilirsin benim için karalar bağlama sana iyi bir eş olamadım. Kızıma annelik yapamadım. Her zaman yanımda olduğun için çok teşekkür ederim hayatım herşey için özür dilerim sizi çok seviyorum. Tamam susuyorum çok konuştum farkındayım ağlamıyorum da bakın güzel gülüyorum hala. Serdar başkasıyla evlen dedim de benden çok seversen rüyalarına gelir kabusun olurum ona göre. Kabrime gelirken o çok sevdiğim güllerden getir ha bir de papatya. Arada benim hayrıma eklerden dağıtın. Çok konuştum neyse hoşçakalın sizleri seviyorum "

Videoyu kapatıp gözyaşlarıma hakim olamadım ne kadar zor tuttum kendimi karşılarında ağlamamak için. Kızımın ağladığını duyunca yanına gittim güzel uykusundan uyanmıştı. Karnını doyurdum o mis kokusunu içime çektik gözlerim takvime değince 20 günüm kalmıştı. Gerçi Allah'tan ümit kesilmez. Allahım bana ne kadar ömür biçti bilemem. Günler geçtikçe elden ayaktan düşmeye başladım. Yolun sonuna geldim yavaş yavaş ölüyordum. Bunu çoktan kabullenmiştim. Fazlasıyla ağrım var. Ağrı kesiciler, iğneler, haplar fayda etmiyordu. Son 10 gün kaldı yataktan kalkamaz oldum. Ağrımın azalması için ağrı bantlarından yapıştırdılar bir nebze olsa ağrım azalmıştı. Kızımı görmek için can atıyorum. Serdar'a getirmesi için gözlerine bakıyordum. Kızım biraz daha büyümüş gülücükler saçıyordu etrafa. Ve mutlak sona yaklaştım.

SANA ANNE DİYEBİLİR MİYİMWhere stories live. Discover now