Bölüm 9: Baltaazar

60 5 5
                                    

Karşımdaki ağlayan anneme baktım gözlerim aşağıya kaydığında babamın mezarını görmüştüm. Ama ağlamıyordum. Yaşım küçük olabilirdi ama bu ağlamam gerektiğini gerektirmezdi. Ormandaki kırmızı gözlere baktım. Etraf dumanla kaplanırken öksürdüm. Ses yankılanırken şaşkınlıkla duraksadım etrafta bir sürü ben vardım. Resim çiziyor Yapboz yapıyor kitap okuyordum. Yürüyüşe çıkmış kavga etmiş ağlamış gülmüş halimle binlerce ben vardım. Ve hepsini uzaktan izleyen kırmızı bir göz. Birden karşımda nefes hissedince etrafıma bakmayı kesip yavaşça karşıya baktım önümde kocaman beyaz bir kurt vardı gözleri kıpkırmızıydı. Ağzından kanlar akıyordu. O kurt hayatımın her yerinde vardı. Şimdi fark ediyordum. Kurdun gözlerindeki yansımama baktım kurt olmuştum ancak alnımda beyaz bir benek vardı. Karşımda ki kurtta ise siyah bir tane. Yeni mi olmuşlardı yoksa ben mi yeni farketmiştim? Kurt aniden ağzını açınca yataktan doğruldum. Elimle alnımı yokladım. Ateşim yoktu banyoya gidip yüzümü yıkadım. Tekrar yattım uyumam zaman almıştı.

Telefonun sesiyle uyandım saat dokuzdu telefonu elime alıp numaraya baktım ve göz devirdim. Bu saatte mi Christopher ciddi misin?

"Ne var" dedim aksi sesimle

"Yeni mi uyandın"

"Hayır. Sen beni şimdi uyandırdın. Dua etde dikkatimi çeken bir şey olsun"

"Adam ölmüş Night." Dedi tehlikeli ses tonuyla şaşkınca kaşlarımı çattım

"Kim?" Karşıdan derin bir nefes alma sesi geldi

"Biliyorsun, sen yaptın" neyi yapmıştım

"Bak ne olduğunu söyletmeyeceksin yatıyorum" dedim sinirle

"Şu evine gidip belge Alman gereken adam vardı ya. O adam bu gece ölü bulundu. Boynu parçalanmış." Şaşkınlık seviyem yükselirken sinirle konuştum

"Ben yapmadım kahrolacası. Kim yapmış olabilir ki. Bu çok salakça bunu cidden benden mi bekledin?!"

"Tamam öğlen görüşürüz" göz devirdim bir şey demeden kapattım. Dişlerimi fırçaladım. Ve hatırladığım gerçekle sinirlendim. Felixi bu gün öldürecektim. Ve kesinlikle buna hazır değildim. Üstüme salaş siyah bir tişört giydikten sonra siyah taytımı ve siyah ayakkabılarımı giydim. Kahvaltımı yapıp koltuğa oturdum mesaj gelmişti 'sana yalan söylemiş olabilirim' Christopher'dandı kaşlarım istemsizce atılırken mesaj yazdım 'ne hakkında' cevap hemen geldi 'bekle seni arıyorum' telefon çalınca sabırsızca açtım

"Ne hakkında?!"

"Ilk olarak sakin ol Night"

"Nefret ettiğim şeyleri biliyorsun. Çabuk konuş" sinirlenince dönüşmeyi zor engelliyordum

"Bilirsin kurtadamlar falan. Sorun şu ki yanlız değiliz" bunu daha önce ona sormuştum çünkü bilmiyordum

"Salak bunu şimdi mi diyorsun?!" Karşı taraftan derin nefes verme sesi geldi

"Vampir veya zombi yok yani yoktur herhalde."

"Ne var o zaman şaşkın?!" Sinirlenmiştim

"Büyücüler. Ancak toplasan bir elin parmağını geçmezler. Bunlar doğuştan olanlardır sonradan olma gibi bir şeyleri yok ölümsüzlerdir. Genelde onlardan korkarlar çünkü güçleri gerçekten hafife alınamayacak kadar güçlü. Dış görünüşlerinde oynayabilirler. Veya olmayan bir şeyi varmış gibi gösterip cisimleri canlandırabilirler say say bitmez." Bu kadar önemli bir şeyi benden saklamıştı

"Ve bana bunu şimdi söylüyorsun!"

"Unutmuştum" dedi sakin bir şekilde

"Unutmamıştın değil mi?" Yalan söylediğini anlamıştım

THE HOWLINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin