YAKINLAŞMA

7.8K 132 14
                                    

Benim zeki , halden anlayan kurtarıcı meleğim

Ceyda Alçin...

Onunla anasınıfından beri arkadaşız daha doğrusu kardeş. Sadece 1 - 2 sene ayrı sınıflarda okumuştuk.Onun dışında sınıf ve okul açısından hep beraberdik.

Kendisi dünyalar tatlısı bir insan. Fındık burnunu çimdiklediğim yaa.  Benim dışımda herkese kibar. Cenk Akman adında bir çocuktan hoşlanıyor. Cenk'te bundan hoşlanıyor ama bizimkiler biraz utangaç. İşte bu kız benim kurtarıcı meleğim.

Miray Agra'ya doğru ilerlerken -kolunu çok kötü çimdiklememden kaynaklanıyor olabilir- ona seslendi ve durmasını sağladı. " Miraay! Sana çok önemli bomba bir haberim var beni bekle!"

O an Ceyda'ya minnet dolu bir bakış attım ve Miray'ın dikkatini çekmiyimde oyuna uyanmasın malak diyerekten yanından değilde sıraların ortasından geçerek Agra'nın yanına oturdum. Ve zafer benimdiir. Oturduğum anda Agra'ya dönüp tatlı bir gülüşle yanında bir miktar köpek bakışı servis ederek onu güldürmeyi başardım.

Bize şaşkınca bakan Miray'a döndüğümde ona yetenekli mimiklerimle "Agra benim sürtük" tiplemesi yaptım. O da dururmu pislik hemen bana "görücez" bakışı yaptı. Ne kadar iyi anlaşıyoruz böyle.

Onu boşverip hemen Agra'ya döndüm.  Miray'a bakıyordu. Kendinden emin gülüşüm tam solmaya yüz tutmuşken bana döndü ve "naber güzelim" diyerek bulutlara oturmamı sağladı.

"Şimdi daha iyiyim" diyerek hevesli görünmeye çalışmıştım. Benim olmasını gerçekten istiyordum.

"Buna sevindim. Böyle bir fıstıkla oturmak beni heycanlandırdı açıkcası." dediğinde asıl heyecandan ölmek üzere olan benim dememek için kendimi zor tuttum.

Peki ya ben nedemeliyim. Gerçekten mi? desem kendimi çirkin bulduğumu düşünebilirdi. Teşekkür etsem çokmu avam kaçardı? Tamam tamam en iyisi bende buna sevindim diyim. Acaba beni çokmu yavşak görürdü?

"Çok hoşuna gitti sanırım. Bunları benden sıklıkla duyarsın merak etme." dediğinde karşısında porselen heykel gibi hareketsiz düşüncelere daldığımı farkettim. Bu sefer gecikmemek için hemen cevabı yapıştırdım.

"Ona ne şüphe." Bula bula bunu mu buldum? Ah salak ben. Bu meteorun karşısında resmen dilim tutuluyordu.

"Vaay. Küçük hanım kendini beğenmiş çıktı." Beni yanlış anlamıştı yada anlamak istediği gibi.

"Hayır küçük bey güzel olduğumu söylemedim." ama sana. Kendine her gün söylüyorsun ama sevgili sülük diye haykırdı iç sesim.

Önce beni baştan aşağı süzdü. Gözleri bacaklarıma sonra dudaklarıma ve en son gözlerime odaklandı. Nasılda yavşaak. Dünyadaki en asil yavşak olsa gerek. Bana biraz daha yaklaştı. "Seni öpmeme yeticek kadar güzelsin tatlım merak etme." Sinsice sırıtıp dudaklarıma doğru hareketlendi. Beni öpücek!!

Belalı SevgilimWhere stories live. Discover now