Bir Marauders Hikayesi - Andromeda

9.Bölüm: En Güzel Quidditch Maçı

9.BÖLÜM

Şubat bitip kendini kapıdan baktıran Mart geldi. Havalar hala soğuktu ama yerlerdeki karlar eriyor, hafif hafif kar yağışı yerine sert yağmurlar yağmur yağıyordu.  Kurşuni renkte bulutların kapladığı gökyüzünün olduğu kapalı bir havada Bitkibilim dersi için Üç Numaralı Seraya ayakları çamura bata çıka gittiler. Profesör Sprout onlara bezeliyumru irini sıktırdı. Bezeliyumrular avuçları büyüklüğünde toplardı.

“İnatçı akne türleri için çok iyidir. Aynı zamanda şifacılıkta da önemli yeri vardır. Madam Pomfrey bunları topladığımıza çok sevinecek.”

 Her bezeli yumru irini sıkıldığında etraf benzin gibi kokuyordu ve ders sonunda litrelerce topladıkları için seradan çıktıklarında temiz hava çok iyi geldi.

  Dersin sonunda üstleri tamamen çamur kaplı bir halde şato koridorlarında Filch'ten kaçarak Ortak Salona  gittiler. O koridorların çamur oluşu nedeniyle bağırırken kendilerini sıcacık ortak salona attılar.
Gryffindor Quidditch takımı öğle arası olmasından yararlanarak yemeğe inmemişti ve maç taktikleri üzerinde çalışıyordu. Ravenclaw maçı Nisanın başındaydı ve şu an Mart'ın ortasındaydılar.

Valentine Lily ve Severus’la beraber kütüphanede Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ödevlerini tamamlamaya çalışıyorlardı.

“Üç parşömen ha?” dedi yazı yazmaktan yorulmuş elini sallayarak Severus. “ Yine bilgi bulsak iyi, her büyücü hakkında maksimum birkaç satır var. Ne yazacağımı şaşırıyorum.” dedi ve somurttu.

“Bu konuda haksız değilsin , Severus. Hem çok az kitap hem de çok az bilgi var. Ne diye bu ödevi verdi ki sanki?” diye yakındı Valentine.

Saatler birbirini kovaladı. Valentine daha fazla devam edemeyeceğini söyledi. Lily ve Severus ise ısrarla tüm kitapları karıştırıyordu.Valentine ise bir sandalyede oturup artık yazı yazmaktan ağrıyan elini ovaladı. Lily gitmesini önerdi ama Valentine onu bekleyeceğini söyledi. Sonra büyük ısrarlarla Valentine sandalyeden kalktı ve çantasına kitaplarını doldurdu.   Saat on bire yaklaşırken Valentine Lily ve Severus'un yanından ayrıldı. Kütüphaneden çıkıp koridorda ilerledi. Merdivende arada sırada kaybolup öğrencilerin tek ayağının boşlukta sallanmasına yol açan basamağı zıplayarak aştı. Ravenclaw Ortak Salonu da   Gryffindor Ortak Salonu gibi bir kuledeydi. Tabi bilinen tek şey buydu. Çünkü bir binanın Ortak Salonunun girişi o binadan olmayan öğrenciler tarafından pek fazla bilinmezdi. Bu da her binanın ayrıcalığı sayılırdı. Ama başka binadan olup diğerlerinin girişini bilen vardır kesin diye düşündü.

Valentine Ravenclaw ve Gryffindor kulelerini ayıran koridora girdi.Bu koridordan sağa dönülünce yol Şişman Hanım portresine çıkan merdivene gidiyordu. Sol taraftaysa muhtemelen Ravenclaw ortak salonuna çıkan koridor olmalıydı. Bunları düşünürken biraz ileride bir siluet gördü. Biraz yaklaşınca o kişinin Ryan'ın olduğunu anladı. 
" Aa selam Ryan. " dedi Valentine yanına giderek.
Ryan her zamanki gibi gülümsedi ama biraz farklıydı. Yeşil gözleri kızarmış gibiydi. Elinde bir mektup tutuyordu. Valentine bir an durakladı,

"Ne oldu Ryan?"
"Baykuşhaneden dönüyordum.Bir mektup geldi. Büyükbabam... Ölüm Yiyenlerle savaşırken biri Öldüren Lanet göndermiş…"
Yutkundu ve konuşmadı. Valentine Ölüm Yiyenlerin kim olduklarını ve kime hizmet ettiklerini çok iyi biliyordu ama hiç bu kadar tanıdığı birinin kaybı olmamıştı. " Gerçekten çok üzüldüm Ryan.." dedi. Sonra Ryan'a sarıldı. Ryan da ona.  
O sırada Gryffindor Ortak Salonuna doğru giden koridorun ucundan sert ayak sesleri geldi ve Sirius elinde bir parşömen parçasıyla çıktı. Parşömenin üzerinde tuhaf
çizgiler ve noktalar vardı. Sirius onları görünce kaşlarını çattı. Sonra yumruklarını sıkıp dönüp gitti.