22

8.3K 463 60
                                    

2 ay sonra

Jk'den

Hayatımın anlamı gerçek oluyordu. Taehyung benimdi, ben de onun. Sevecen ergen sevgililer gibi güzel bir dünyada yaşıyorduk. Canımız çektikçe deliler gibi öpüşüyor, birbirimize ufak tefek sürprizler yapıyorduk. Bazen bütün gece uyumuyor ve kendimizi sokaklara atıyorduk. Bütün gece sahilde dolaşıp, bazen sarhoş olup, sabahları ayılıyorduk. Taehyung bir hamburgercide işe başlamıştı ve ben öğretmenliğe kaldığım yerden devam ediyordum. Okuldan sonra onun yanına gidip dükkanın ıssız yerlerinde birbirimize moral veriyorduk.

Hayatım peri masalları gibiydi. Işıltılı tozlar ile parlatılmış bir mücevher gibi, değerli ve pahabiçilemez. Uzun süredir kalbimdeki kişi benimdi, bundan daha güzel ne olabilirdi? En güzel yanı da geçmişten hiç bahsetmememizdi. Biz geleceğe odaklıydık.

Fakat ikimiz de bu peri masalının sonunu bilmiyorduk. Evlilik zaten zordu, belki de ayrılmak. Ama bunları düşünmek beni tedirginleştiriyordu. Taehyung tehlikeli gibiydi sanki, bazı günler yüzünde batan bir gemi görürdünüz. Bilmem kaçıncı Dünya savaşı da kaybetmiş bir ülke gibi mutsuz ve çaresiz görünürdü. Böyle gözükmesinin sebebi de yüzündeki yaralardı. Bazen gözü şişmiş oluyor ve bazen de yanağı çizilmiş. Bunlar beni stres yoluna çekiyordu. Onun beni sevdiğini aklıma getirip rahatlıyordum.

Ama son günlerde Taehyung son günlerde farklı davranmaya başlamıştı. Beni hiç umursamıyordu. İşine gittiğimde ben hiç gelmemişim gibi davranıyordu. Telefonu sürekli meşguldü. Sonunda sormaya kara verdim.

Yazardan

Jungkook ondan uzakta oturan Taehyung'a yanaştı. Sıcacık ellerini tuttu ve korkarak sordu, "Taehyung?" Taehyung başını ona çevirdi "Ne?" Bu cevap Jungkook'un moralini bozmuştu. Eskiden 'Efendim güzelim?' Derdi. Ama şimdi yüzüne bile doğru düzgün bakmadan öküzce bir cevap vermişti. Normal davranmaya çalıştı Jungkook, "Neden böyle davranıyorsun Tae?"  Taehyung yorgun bakışlarını engellemeye çalıştı. "Nasıl davranıyorum?" Jungkook iç çekti. "Beni sevmiyor gibi." Taehyung daha uzun bir iç çekti. "Saçmalama lütfen, seni seviyorum." Jungkook seni seviyorum kalıbını samimiyetsiz bir şekilde söylemiş gibi hissetti. Öyle ortaya lâf olsun diyeydi sanki.

"Bir şey mi yaptım ben?" Taehyung içi bayılmışçasına gözlerini devirdi. "Hayır, hiçbir şey yapmadın, şimdi uyumaya ne dersin?" Onu geçiştirdiğini iliklerine kadar hissetti jungkook. Gözleri yavaşça doldu ve gözlerindeki yaşın verdiği kızgınlığı dışarıya attı. "Beni geçiştirmeye çalışma!" Taehyung bağırmasıyla daha çok sinirlendi ve daha çok bağırdı. "Seni geçiştirmeye çalışmıyorum!" Jungkook gözünden akan bir damla yaşın ıslaklığı akıp giderken konuşmaya çalıştı. "Evet öyle yapıyorsun!" Sesi yarı boş odada yankılandı. Ayağa kalkıp odasına gitmek istedi. Ama yarı yolda sinirine hakim olamayan Taehyung arkasından bağırdı. "Yapmıyorum sen sadece saçmalıyorsun!" Jungkook aniden gerisine döndü. "Bana bir çöp gibi davranmandan rahtsız olmam saçma mı!?"

Taehyung sinirle ayağa kalktı. "Sen sanki bana çok iyi davranıyorsun!" diye sitem edip evden ayrıldı.

StudentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin