Always You [LS]

Chapter 2 ~ Nerd

"Tommo." Louis güneşten dolayı eğdiği kafasını kaldırarak Liam'a bakarken ellerini gözlerine siper etti. "Seni savunmuş olsam da haksızdın biliyorsun değil mi?" Louis oflayarak önüne döndü, o kadar da kötü bir şey yapmamıştı ki! Karşısındaki bir altın gözlü olmasa buna hep beraber gülerlerdi bile. Hatta belki Louis Liam'la Zayn'in arasını bile yapabilirdi! Ama yok, karşısında Alfa olunca işin eğlencesi kaçıyordu hemen.

"Bir şey yapmadığını düşündüğünü biliyorum, ama bizim sürümüz geleneklerine düşkündür ve sen de artık bir parçasısın." Louis gülerek gözlerini devirdi. "Sen de benim Alfam mısın Payno?" Liam da onun gibi göz devirip Alfa sesiyle yanıtladı. "Evet Louis." Louis kafasını önüne eğip somurtmaya başlayınca ekledi. "Sen mühürlenene kadar lider Alfan benim, bu güzellik ve zekayla seni havada kapar her aklı olan Alfa zaten. Alfan kim olacak çok merak ediyorum."

Louis de merak ediyordu, ama Alfa olacağı ne malûmdu? "Alfa olacağını nereden çıkarttın ki? Bir Beta da olabilir, hatta bir Omega da olabilir." Liam ona saçmaladığını belirten bakışlar atıp bunu dile de getirdi. "Senin karakterin ve bir Beta ya da Omeganın karakteri mi? Sağol almayayım." Louis gözlerini devirip önüne dönüp kollarını triple bağladı.

Liam sürüyle ilgili bilgi vermeye devam etmesi gerektiğini fark etti. Louis'nin eski sürüsü 56 kişiden oluşuyordu ve onlar da babası Mark'ın kontrol altına almaya çalıştığı serbest ve deneyimsiz kurtlardı. "Benim dışımda hiçbir Alfa sana dengiymişsin gibi arkadaşça yaklaşmaz. Çünkü sen bir Omegasın." Louis'nin siniri bu cümleyle daha da bozulmuştu.

"Biliyorsun Omegalar çocuk makinesi olan en narin tür olarak görülüyor-" Liam'ın sözünü bitirmesine izin vermeden bağırdı Louis. "Biz düşük bir tür değiliz!" Liam oflayarak Louis'ye döndü.

"Dostum bunu ben de biliyorum. Omegalar türümüzün en önemli devam kaynağı olarak görülüyor hiçbir şey değilse de." Louis alayla bir "Hah!" diyip adımlarını hızlandırdı. Bayağı biliyordu yahu! Kaşları çatık yürürken Liam hafif hızını arttırıp ona yetişti. Bacakları kısa olduğu için kolay yetişebiliyordu Louis'ye.

"Bana kaşlarını çatma Louis. Sana karşılaşacağın tiplerin düşündüklerini anlatıyorum. Bazı arsız Betalar Omegaların çok gereksiz olduğunu kendilerinin de doğurabildiklerini ve sizden güçlü oldukları için önemsizliğinizi savunur hatta." Louis şaşkınlıkla Liam'a bakıp ağzını kocaman açtı. Hayatında böyle bir saçmalık duymamıştı.

"Bazı Alfalar da Omegaları sadece sikip atacakları narin minik kurtlar olarak görürler. İnsan arkadaşlarına bile Omega arkadaşlarından çok değer verirler. Onlarla karşılaşırsan sakın ama sakın üstlerine atlamaya çalışma, seni biliyorum. Yapma." Bak bu konuda haklıydı işte. Omegaların küçümsenmesi Louis'nin damar noktasıydı. Türüne bakmadan birine saldırması kaçınılmazdı. Pis pis sırıtıp yürümeye devam etti.

Binasının önüne geldiğinde saatine bakıp Liam'a dönerek gülümsedi. "Beni rahatsız ettiğin yeter. Hadi git diğer kurtlarınla oyna. Zaten geç kaldım." Liam gözlerini devirip Louis'ye hızlıca sarılıp omuzlarına ellerini koydu. "Kimseye saldırmak yok. Olay çıkartmak da. Birazcık da nazik olmayı dene. Doktor olacaksın sen!" Louis göz devirip gülerek içeri girerken Liam da kendi dersinin olduğu binaya yöneldi.

Louis özür dileyerek sınıfa girdiğinde saçları ağarmaya başlamış muhtemelen kırklı yaşlarındaki kadın gözlüklerini burnunda biraz aşağı kaydırarak ona döndü. "Louis Tomlinson sen misin?" Louis yutkunup kafasıyla onayladı. Otoriter bir Betaya benziyordu. Derse geç geldi diye ceza verirse şaşırmazdı.

"Bu genç Omega okulumuza bu dönem başlıyor arkadaşlar, nezaketinizi eksik etmeyeceğinize eminim. Bitirmesine iki yıl olmasına rağmen okul yönetimince son dönemlerle aynı derslere girmesine karar verdik. Başarısı ve öğrenme kabiliyetinden dolayı verilen bir karardı, küçümseyen eden olmasın. Geçebilirsin boş olan yere Louis."