6

114 33 60
                                    

Eggsy aceleyle giydiği takım elbisesini düzeltti. Merdivenleri hızla aştığında arabaya ulaşmıştı. Harry arabanın kaportasına yaslanmış, yanına doğru gelen Eggsy'e şöyle bir baktı. Hemen yerinden kıpırdadı ve cebindeki anahtarı çıkardı.

Eggsy altın sarısı saçlarını eliyle arkaya doğru atarken Harry'e baktı. Arabaya binerken biraz tereddüt etmişti. Kesinlikle sabah kavga ettiklerinden daha iyi hissediyordu. Ona baktığı zaman bir öfke görememişti. "Harry, nereye gidiyoruz biz?"

"Bir davete." Eggsy'nin gözleri kısıldı. "Kimin davetine?"

Harry arabayı çalıştırırken ona kısa bir bakış yolladı. "Yolda anlatırım." Biraz bekledi. "Senin bu takım elbiseyi giydiğini hiç görmemiştim. Bu günü mü bekliyordun?"

"Uhm" Eggsy'den bir mırıldanma çıkmıştı. Ne söyleyeceğini bilmiyordu. "Yani, ne bileyim... Sen öyle şık giyin deyince bende bunu giymek istedim."

Harry ona döndüğünde, Eggsy'nin kaçırıp durduğu bakışlarını yakalamıştı. Kendisinden hoşlandığını biliyordu. Artık duygularını fazla saklamadığını farketti. Çenesi kilitlenmiş gibiydi.

"Hayır, hoş olmuş."

Eggsy bunu duyduğu için tebessüm etmişti. Bu çok masumcaydı.

* * *

"Demek şerefsiz Edward bir davet düzenleyip, insanlara silah satışı yapıyor." duraksadı. "Hemde kendi ajanları olmak şartıyla?"

Harry dişlerini sıkarak "Evet." dedi. Edward Steller varlıklı bir iş adamıydı. Ticaretten iyi anlardı. Fakat çoğunlukla kötü işler için silah ve malzeme satışı yapıyordu. Harry'den kesinlikle nefret ediyordu çünkü hiçbir zaman onun gibi gizli bir örgütün başı olamamıştı.

Büyük davet alanı oldukça görkemliydi. Etrafta içki ve şarap dağıtan garsonlar bir yana, kapıda güvenlik önlemleri son derece iyi alınmıştı. Eggsy taktığı süpersonik gözlüklerden kameraları tespit etti. Etrafta tehlikeli bir madde sezmemişti. İkisi boş bir davet masasına geçtiler. Yanlarına tepsiyle gelen garson, masaya iki kadeh şarap bıraktı. Harry eline aldığı kadehten bir yudum alacakken Eggsy onu ani bir şekilde durdurdu. "Bu içeceklere bir şey katmış olmasın?"

Harry sessiz bir kahkaha attı. "Edward'ın böyle çocukça işlerle uğraşacağını sanmam. Zekidir, onu tanırım." şarabı tek bir yudumda içmişti. Eggsy de küçük bir yudum aldı. "Bokum gibi tadı var. Malları iyi olabilir ama şarap seçimi için bu adamı öldürebilirim."

Harry saatine baktı. Etrafa biraz göz attı. "Eggsy."

"Efendim?" Hiç bir şey söylemeden arkasına dönen Harry'e baktıktan sonra o da yavaşça arka tarafa doğru baktı.

Davete annesi de gelmişti.

Bu cidden şaka olmalıydı. Edward resmen annesiyle tanışmış ve ona da bir davetiye göndermişti. Hızlıca Harry'e döndü.

"Ya sen bana yolda böyle anlatmamıştın. Bu adam Kingsman gibi bir örgüt kurup sonra da ajanlar toplayıp onun başına mı geçmeye çalışıyor yoksa beni annemle mi tehdit ediyor?" dedi dişlerinin arasından. Sonradan "Aşağılık herif." diye mırıldandı.

kingsman | hartwinWhere stories live. Discover now