Kahroluşlarımın ana fikri

13 0 0
                                    

Ne kadarlık bir kitle bilmesem de kendinden nefret edenler vardır mutlaka. Malesef ben kendimden nefret etmiyorum ben tum zihnim ve ruhumla birlikte (ki benim diyebileceğim tek şey onlar) varoluş biçiminden şikayetçiyim. Hayata çevremdeki insanlarla eşit şartlarda gelmediğimi düşünmek beni telafi etmiyor. Çok problemli değilim belki ama çok iri problemlerim var. Tüm olumlu düşüncelerim problemlerimin yaninda dağ dibindeki kayadan başka birşey değil.
Çocukluğum özlüyorum en azından 10 yaşıma kadar olan kısmı. Hep yalnız bir çocuk oldum. Belki de bu yüzden teyze çocuklarıma duyduğum sevgi çok fazla idi. O zamanlar antalyadaki ilk evimizde yaşıyorduk. Bu evin özelliği tamamıyla torak uzerine kurulmus 3 tarafı tugla ve çamur harç ile örülmüş sıvasız ve geri kalan tüm kısımları sera plastiginden olmasıydı. Nasıl olursa olsun bizim yuvamizdi. Okula kaydimi yapmaya gitmiştik. Arabamız olmadığı için o zamanla çok sevdiğim amcam ile gitmiştik tabi benimle yaşıt olan kuzenim canan da bizimle idi. Bizi aynı sınıfa vermişlerdi. Diğer cocuklar gibi basimda annem olmadı. Orta en arka sirada oturan serkandan kalem istediğimi hatırlıyorum annesi yanında ve mizmizlaniyordu. Benim okul alışverişimi babam yapmış dolayisiyla çantamı da babam seçmişti diye hatirliyorum. Annemle en büyük mutluluğumuz babamın carsidan döndüğü anlardi. Bize neler aldığını -ki hunlar daha çok erzak olurdu- merak eder bizim deyisimizle pazar ekmeği alip almadigina bakardık. Pazar ekmeği oyle lüks gelirdi ki bize mutluluğumuz cabasıydi. Okul envanterlerimi gördüğümde çok mutlu olmuştum. Zaten daima kalem takıntım olmuştur. Yeni ve farklı kalemlere bayılırım. Öyle ola ki tenefusler de çantamla dolaşır çalınmasından korkardım. Diğer amca kızım beni bu sekilde görüp gülmüş ve birşey olmayacağını söyleyip cantami sinifa birakmami sağlamıştı. Gerçekten komikti hakkını vermeliyim. Bu şekilde okul serüvenim başlamıştı. Saadet ablam o zamanlar orta son okuyor ben ve Canan birinci sınıfız o bizim yeni yolumuzda rehberimiz gibiydi. Benim temsili rehberim. Malesef ikimize yetecek ablalik iç güdüsü yoktu. Babamın zoruyla da olsa faydası dokunurdu. Bunun için çok üzgünüm. Aile kavramını dolduracak bir yaşantım olmadı şimdiye kadar umarım hayalindeki aileyi oluşturabilirim.

Hayat Cesurları SeverWhere stories live. Discover now