Karmaşa zihnime hakim oldu. Çevremde kıvılcımlar çıkartmama sebep olucak pek çok insanla beraber yaşıyorum. Saat 10 gibi yemeğe oturduk. Teyzeme her ay su faturasının üçte birini ödeyeceğini mi söyledim. Red etmemesine şaşırmamıştım.
-Ekim bir gelsin, derslerin bir başlasın bakalım. Benim maaşım kesilmeseydi sorun değildi.
Dedi. Sofraya geçtik. Ablamdan anneme verdiği yemek masasını istemesi, annem ve babamın birer kova patates soğan getirmesi. Damacana damacana su getirip onu damacana başına 10.50 tl den kurtarmaları. Kilosu 25 tlden aşağı satılmayan zeytin yağının teyzemin gözüne görünmeyip aylık 20-30 arası (ki fazladan atıyorum) bir su giderimi benden talep etmesi bana cabası geldi. Ki ben peynirinden pazar alışverişine kadar herşeyi firsat buldukça yapıyorum. Bilemiyorum aslında sanırım biliyorum. Teyzem sözde çok iyi ama icraatte çok zayıf bir kadın. Sabahın 5 inde kalkıp sırf camı açık unuttuğum için bana verdiği 20 tlyi söylenerek verdiğini hatırlatması çok acı verici. Sanırım ben eve gelene kadar mehmet teyzeme gunduz konuştuklarımızı teyzeme söylemiş olma ihtimali malesef çok fazla. Teyzem yine garip modlarina girmiş bize yoğurt koyup kendisine koymaması ben yemeyeceğim demesi bunun en bariz belirtisiydi. Bilgisayardan Dila Hanım'ı izledik yemek boyunca. Mehmete ilahi nir anne sevgisi gelmiş olucak ki yoğun ısrarlarla kendi yogurdunu teyzeme böldü. Tabi bende almasını istedim ve bölüşmüş olduk.
Uykuya dalışım gayet hızlı oldu.Ertesi gün dersanedeydim yine. Sinirlerimi bozan çok lavuk var ama bulaşmak istemiyorum. Birkac derse girip bos bir sınıfta ders çalıştım yaklaşık 1 saat oyalandıktan sonra eve geçtim. Mehmet evdeydi. Teyzem bahsetmemişti ama annemi de temizliğe götürmüş. Beraber ablama geçmişler. Yorgun oldugum için gitmek istemedim. 2 saat telefonda oyalandıktan sonra derse oturdum. Ara ara kalksam da kesin kalkışım saat 01.10 civarı oldu. Bir duş alıp yattım. Ben uyuyana dek teyzem birşeylerden bahsetti ancak yarım yamalak hatırlıyorum. Ve karanlığın zihnime hükümetmesine izin verdim.
