SONUN HUZURLU BAŞLANGICI

96 8 17
                                    

Içimde kopan fırtınalardı en büyük sessizligim

Suskundum gecelerime

Gündüzlerime yalnızdı bu kelimeler

Hep içime atmıştım. Oysa...

Hep kalbimden birkaç kırıntı dökmüştüm ortaya

Ama ne toplayan vardı, nede onları kalbiyle okşayan

Bu yüzden benim bir kalbim yoktu

Ve ben ağır müebbette en  büyük hapis cezasına yatırılmıştım

Tek suçumsa  mutlu olmayı istemekti

"Daha bu sana az bile" diyen bir hakim vardı karşımda

Gözlerim bağlı ellerim kelepçeli

Ve SUS! diyor bana savcı

Güya beni savunacak(!) ama oda benden intikamını alıyor

Ve ben susmayı öğreniyorum

Aslında susmak nedir sen bilmezsin diyorum onlara

Ve bu son sözüm oluyor

Artık susmayı duvarlara kazıyorum

Sonsuza dek kalacağım bu mahzende

Demirle çevrili surları oluyor bu hapishane'nin

Sanki bana ÇIKMA! dercesine ağır bu parmaklıklar

Ve ben onlardan kaçamıyorum

Bana kendim olmayı öğretemiyorlar

Ve ben bir nefese muhtaç kalıyorum

Saçlarım ağarıyor gözlerim yaşlanıyor

Ama kalbim hala aynı

Hala kırık

Ve belkide hala...

Yalnız...

Bu seferde içimde tutmayı ögreniyorum

Herşeyi kalbime atıyorum

Duvarın her başında Çığlıklarımı sayıklıyorum gecelerce.

Ne bir şiir ne bir hikaye ne bir roman gelip buluyor benim benliğimi

Çünkü bu seferde ağlamamayı ögreniyorum

Artık duvarlarda tırnak izlerim kalmıyor

Gittikçe güçsüzleşiyorum

Ve işte en mutlu olduğum gün geliyor

Yine ellerim bağlı gözlerim kapalı ve yine ağzım dikili gidiyorum

Şimdi gidiyorum darağacına

İdam verilmiş hükmüm.

Çekilecek  çilem varmış demekki diyorum

Ama bu bir son değil ki!

" Son isteğin nedir?" diyorlar.

İlk defa dudaklarım hareket ediyor ve ilk defa konuşuyorum

Bu kelimeler bir hıçkırık bir haykırış gibi dökülürken boğazımdan artık gözyaşlarımda durmuyor

Hepsi bir anda anlaşmışlar mı ne!

Dedigim cümlelerde şu oluyor işte

"Susmayı ögrettiniz sustum, herşeyi içine at dediniz attım, ağlama dediniz ben ağlamadım, peki ya özgürlük onu bana son kez göstermeyecekmisiniz?"

Gözlerimden son damla düşerken boynm  bir ipe asılıyor.

Tek görmek istediğim şey gökyüzü oluyor

Ve gözlerimi açıyorlar

Gökyüzü...

Masmavi bir sonsuzluk ...Ve ben birazdan oraya gideceğim

Gözlerim artık gülerken Tanrı'ya içimden sesleniyorum. "Artık özgürüm sana geliyorum"

Ve kollarımı ölüme açıyorum.

Ayağımdaki sandalye kaldırıyor ve nefesim kesiliyor.

Herkes ölümümü görürken ben yeni yaşamımı görüyorum.

Ve...

Bu bir son değil aslında SONUN HUZURLU BAŞLANGICI oluyor benim için...

Kalbin diliWhere stories live. Discover now