⚜️

12.4K 408 117
                                    


⚜️Bu kitap baştan yazılmıştır.

Merhaba, şimdilik sadece tanıtımını yayınlamış bulunduğum yeni bir kurguyla sizlerleyim. Bölümler diğer kitaplara final verebildiğimde gelecek.

                                      ⚜️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                      ⚜️

Uçsuz bucaksız, yer yer turuncuya çalan kızarmış gökyüzünde bin bir çeşit şaheserin özgürce dolaştığı saatlerdi. Kıvrım kıvrım, dağılıp kendi etrafına saçılmış bembeyaz bulut hazneleri gökte ilerledi, güneş doğdu ağır ağır.

Bulutların arasından usulca saçıldı gün ışığı ve bir adamın sönen gamzelerine dokundu. Dokunur dokunmaz da bir tebessüm kondu adamın solgun yüzüne.

''Hala.'' diye fısıldadı fakat devam edemedi cümlesine, sesi boğazında düğüm düğümdü. Yutkundu ve gözlerini karşısında, güneş ışığının vurup yüzünün tüm güzelliğini ortaya seren kadına çevirdi. Lakin o, kendisi gibi yüzüne bakmıyordu. Dolu ve hüzünlü bakışları, bahçede yeşermiş mis kokulu papatyalarda saklıydı.

''Gözlerimin içine bak ve beni hatırladığını söyle, yalvarırım.''

Adam ağladı, kadın ona bakacak cesareti yine kendinde bulamadı. Isırmaktan kızarmış dudaklarını birbirine bastırıp mırıltılarını dudaklarının arasına gizledi. Sonra da mahcup bir ses tonuyla, ''Hatırlamıyorum.'' diye fısıldadı. Fısıltıları adamın kalbine ulaşıp her bir zerresini yeniden kanattı. Gözlerinden akan yaşlar ise sanki akan bir ırmaktı.

Güçsüz kolunun ağrısına rağmen titreyen ellerini kadının beyaz tenine uzattı ve bakmaya doyamadığı yüzü yerden kaldırıp önüne çıkardı. Kadının göz bebekleri titredi, bakışlarını kaçırdı ama yeniden adamın gözlerinde buldu kendini. Bakmaya korkmasının nedeni hatırlamamasından değil, bu dağılmış adamı kendisinin o hale getirdiğini bilmesindendi.

İki bedeninde dudakları mühürlenmişti. Sessizlik, ufak bir serçenin hemen yanlarındaki söğüt ağacına konup ötmesiyle taçlandı. Kulaklarına dolan melodi iki bedeni de aynı anıya götürürken kaşları çatıldı kadının. Bir umut, adamın gözlerini parlatıp yaşlarını silerken kadının zihniyle oynuyordu. Adamın ise yapacak pek fazla bir şeyi kalmamıştı. Kadının çenesinde duran elini hafifçe oynatıp yüzünü kendisininkine yaklaştırdı. Sonra da nazik, bir o kadar da hızlıca kadının dudaklarını örttü dudaklarıyla. Yalnızca ufak bir öpücük, farkında olmadan iki bedeni de kendine esir ederken adam dudaklarını ayırdı, kadın kapattığını fark etmediği gözlerini araladı.

''Peki ya bunu?'' diye sordu adam. ''Bunu da mı hatırlamıyorsun?''

                                    ⚜️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yüreğim Seni BeklerkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin