fire and blood • malik

LVII| three months

Tek eliyle mührü kırıp kağıdı açmayı başardığında onun tanıdık el yazısı ile karşı karşıya geldi.

Adının ilki, ben, Regina Mills, Brownland' in meşru kraliçesi. Ölümümden sonra tahtıma oturacak isim Zayn Malik' ten başkası olamaz. En başındayken Zion Malik' in hakkı olan bu taht, şüphesiz onun kanına aittir.

Regina Mills

Yazıları okudu ve kağıdı indirdi. Buğulu ela gözler kendisini izlerken başını iskeleye doğru çevirmişti. Regina' nın sandalı alevler içindeyken tüm kalabalık bu anı izliyordu.

"Zion Malik!" diye bağırdı meydanda Hook. Tüm gözler şaşkınca kendisine döndüğünde devam etti. "Hepiniz ejderhanın kudretini biliyorsunuz. Zion Malik! Bazılarınız onun yanında savaştı. Bazılarınız onunla tanışma şerefinde bulundu. Ve Brownland kanla ele geçirildiğinde tahtta görmek istediğimiz tek kişi oydu! Şimdi kraliçe öldü ve bu kağıtta Zion Malik kadar büyük bir adamın adı yazıyor. Yeni kralımızın adı!"

Fısıltılar büyürken Hook' un kınından çektiği kılıcının keskin metalik sesi adeta fısıltıları yarıp geçti.

"Uğruna kan dökeceğimiz kral, Zion' un soyundan gelen Zayn Malik' ten başkası değildir!" Bedenini arkasındaki Zayn' e çevirdi. Genç adamın yüzündeki şaşkınlık kolayca okunabilirken ne yapacağını bilmiyormuş gibi görünüyordu.

"DOĞUNUN KRALI!" Killian Jones kılıcını toprağa bastırarak dizlerinin üzerine çöktüğünde yalnız kalacağını düşünmüştü. Fakat İri Jim' in o gür sesi adeta meydanı titretti.

"Rahipler bir adamın gerçekten deniz yolculuğunda tanınabileceğini söyler. Bu adamı tanıdım, dostlarım! O ejderhadır. Doğunun Kralı!" İri Jim kılıcını çekti ve dizlerinin üzerine çöktü.

Deiondre, Tek Göz Alexander, Bebek Jackie, Oswald ve çevredeki diğer denizciler... Kılıçları ile birlikte diz çökerken hepsi "Doğunun Kralı!" diye bağırıyordu.

Sadece Shawn Mendes ayakta kaldı ve sadece başıyla Zayn' e selam verdi. Hook emindi ki, Zayn zaten onun diz çökmesine izin vermeyecek kadar onurluydu.

Gece yarısında yakın çevredeki şehirlerden gelen valiler ile birlikte taç giyme merasimi gerçekleşti. Büyük taht odası kalede yaşayanlar, valiler, korsanlar ve halktan insanlar ile doluydu. Duvarlardaki meşaleler ve mumlar odayı loş bir ışıkla aydınlatırken herkesin gözleri ışıldıyordu.

Onu tanıyan insanlar Zayn' i sevip destekliyor, tanımayan insanlara ise övgüyle ejderhadan bahsediyorlardı. Çok uzun bir zamandır Brownland' in topraklarındaydı Zayn ve kendisini sevdirmesi zor olmamıştı. Gittikleri şehirlerde iskeledeki insanlarla sohbetleri, yeri geldiğinde gösterdiği savaşçılığı ile cesareti ve bunun yanında en önemlisi Kaptan Xannon kadar zalim bir korsanı ve filosunu denizin dibine gömmesi -bu olay çok konuşulmuştu- onun gerçek bir kral olması için yeterliydi.

Bronzdan yapılma çember taç başının üzerindeyken hiç olmadığı kadar güçlü görünüyor, uzun siyah perçemleri tacın üzerinden yanaklarına dökülürken oluşan görüntü kadınların aşkla iç çekmesine neden oluyordu.

Oyulmuş taş tahtın üzerinden ayağa kalktı ve önündeki kalabalığa baktı. Üzerine ejderha derisi şeklinde dikilmiş siyah bir kaftan giyiyordu. Kaftanın omuzlarındaki bordo renkli geçişler, göğsündeki ejderha broşu ve kılıcı ile bir kralın görünmesi gerektiği gibiydi.