Bölüm:12

80 8 11
                                    

Multimedya: Barkın

"Bir insanın geçmişine tanık olduğun an farkında olmadan kelepçe yüreğini ele geçirir. Kurtulmak mı? Tek olanak unutmak."

"Ne? Ne dedin sen?"

OHA! Yuh Barkın, ne diyorsun sen? Kafa göz dalsam mı acaba? Gerçi onu dövemem. Fazla kalıplı. Ben ise ufak tefek bir şeyim. Bu seçeneği düşünmeden eliyorum.

"Duyduğuna eminim Efnan!" Kaşlarımı çattım. Bir adım geriledim.

"Hayır, efendim. Duymadım, duymak da istemiyorum."

"Efnan. Eğer yapmazsan..." Sözüne devam etmesine izin vermedim. Elimi kaldırarak onu susturdum.

"Hep tehdit, öyle değil mi? Sen ancak tehdit etmeyi bilirsin. Seni öpmeyeceğim Bir daha böyle bir hataya düşmeyeceğim."

Çapkınca göz kırptı. "Bence yapmalısın. Güzeldi."

Ha?

İyice sinirlendiğimi hissediyordum. Ellerim iki yanımda yumruk halini aldı. "Bilmiyorum. O anı sayende pek hatırladığım söylenemez."

Sesimin iğneleyici çıkmasına özen göstermiştim. İçimde daha önce farkına varamadığım taraftarlar tezahürat yapıyordu. 'Hadi Efnan! Hadi kızım öndeyiz.' diyorlardı. Evet. Evet kesinlikle sıyırıyordum. Artık tescilli bir deli olabilirdim.

O arada Barkın bir şey söyledi.

"Bak bu da bir sebep olabilir."

"Barkın..." Gözümü kapatıp açtım. Aheste aheste hareket etmiştim. Gözlerine baktım. "Yapma. İzin veremem."

"Denemekten zarar gelmez," demesinin ardından hiç olmaması gereken bir şey oldu.

Barkın'ın dudakları benimkilerin üzerinde yerini aldı.

Ne? Hayır! Olamaz. Çırpınmaya çalışırken Barkın'ın elleri tarafından kuşatıldım. Görüntüsüne inat dudakları fazlasıyla yumuşaktı keza öpüşü de. Yumuşak öpüşü içimdeki tanımadığım hisleri uyandırıyordu.

Sakin durduğumu fark ettiğinde ellerimi bıraktı. Öpücüğünün şiddetini arttırırken ellerini belime koydu. Beni kendisine iyice çekti. Yapışık halde dururken ona karşılık vermediğimi fark ettim. Donup kalmıştım resmen.

Onu ittirmek için ellerimi göğsüne koydum. Ama... Ama ısısını hissettiğim andan itibaren bunu yapacak gücü kendimde bulamadım. Onu itemedim. İki elimin avuç içi vücut ısısını hissedebiliyordu. Buna tepki olarak da kalp atışlarım süratleniyordu.

Yumuşak öpüşü çok... Hoştu. İnsanı içine çekiyordu. Daha da fazlasını arzulatıyordu. Bu olmamalıydı fakat bırakmak da mümkün değildi.

Bu bir hata mıydı? Hataysa ben neden karşı koyamıyordum? Bu... Bu neydi?

Öpüşü bir uçurum gibiydi. Sürükleyici ve sonu belli olan... Barkın dolayısıyla atladığım bu uçurumdan dibe ulaşmadan yine Barkın sayesinde kurtulmuştum.

Ah, ne mi diyorum? Yani en sonunda beni bıraktı. Sersemlemiş bir halde ondan ayrıldım.

Ne olmuştu böyle ya?

Kocaman açılmış gözlerimle ona baktım. Açık olan dudaklarımı kapattım. Sonrasında da halen göğsünde olan ellerimi indirdim.

Barkın yarım ağız gülümsemesiyle yeterince baş döndürücü olmuyormuş gibi buna çapkın bakışlarını da ekledi. Gözleriyle göğsünden yeni indirmiş olduğum ellerimi işaret etti. "Karşılık vermedin ama itmedin de. Ümitlenmeli miyim?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 27, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Öpücüğün BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin