19

69.7K 3.2K 283
                                    

"Yaman Sayıner'in önceki zamanlardan daha fazla gecelerde takıldığı gözümden kaçmadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yaman Sayıner'in önceki zamanlardan daha fazla gecelerde takıldığı gözümden kaçmadı. Ayrıca son iki gündür Kuzey Sayıner'in de canını sıkan bir şey olduğunu fark ettim. Sayıner kardeşlerin derdi ne acaba? -kartanesi"

Ada ve Çağdaş el ele salona girdiler. Büyük opera salonunun akustiği mükemmeldi. Dekoru ise göz kamaştırıyordu. Ada biletlerinin numarasına bakarken, Çağdaş kendilerine el sallayan Kaya'yı gördü. "Kaya orada aşkım," dedi Çağdaş ve Ada'yı da alarak yanlarına gitti. Kaya ve Ada bu planı çok önceden yapmıştı.

5.Uluslararası İstanbul Opera Festivali vardı. Festivalde dünyaca ünlü Rus bariton Dmitri Hvorostovsky yer alacaktı. Ada aylardır bugünü beklemişti ve işte tam o an sevgilisi ve kardeşiyle buradaydı. Bu büyüleyici salonda.

"Keyifler nasıl?" dedi Kaya gülerek.

"Çok heyecanlıyım abi," dedi Ada. Koltuğun kenarındaki iki elinden birini ağabeyi birini sevgilisi tutuyordu. Ne şanslı kızdı böyle!

"Keşke birileri de senin kadar heyecanlı olsa," dedi Kaya ve Cemre'ye baktı. Cemre koyu turuncu elbisesiyle salona pek uygun görünmüyordu. Bunu pek umursamıyordu ayrıca.

"Opera hiç ilgimi çekmeyen bir dal.Ne yapabilirim?" dedi genç kadın kocasına dik dik bakarak. Kaya da onun ela gözlerine dik dik baktı. "Belki dediklerimi giyebilirdin," dedi hızla.

Bunun üstüne Cemre omuz silkti. "Senin dediklerin aşırı siyah ve iç karartıcı. Ayrıca bu rengi çok seviyorum," dedi inatla. Kaya onunla ilgili yeni bir şey öğrendiğini fark ederek güldü. Gülmemeli diye düşündü Cemre. En başında hayranı olduğu gamzeler, şimdi Kaya'nın gizli silahıydı. Cemre bunu çok iyi biliyordu.

"Opera bitince bir şeyler yeriz değil mi?" dedi Çağdaş Kaya'ya.

"Evet. Tabi o zamana kadar karım kaçmazsa," dedi Kaya ve beraber kahkaha attılar. Cemre kahkahalarına aldırmamıştı. Çünkü aklı bir kelimeye takıldı. Karım. O sondaki minicik harf insana neler düşündürtüyordu böyle?Sahiplenme, sevgi, anlayış... o tek harfte miydi hepsi? "Hazır ol başlıyoruz," dedi Kaya ve o bunu der demez ışıklar kapandı.

*****

Ard arda çalan zil Kuzey'i derin uykusundan uyandırdı. Yatakta hiçbir şeyi bozmadan yorganın üstünde uyumuştu genç adam. Tüm gece Asya'yı düşünmüştü. İşler nasıl bu hale gelmişti? Yavaşça yerinden kalkıp aşağı indi. Zil sesinin yanına kapı seside eklenmişti. Kapıyı açtığında karşısında iki tanıdık yüz belirdi.

"Neredesin sen? Telefonun nerede?" dedi İpek. Hızla içeri girdi.

"İyi misin dostum?" dedi Bartın sırtına vurarak. Kuzey başıyla onayladı. Birlikte içeri girdiler. "Sen iyi misin Kuzey? Solgun görünüyorsun. Asya nerede?" dedi İpek. Kuzey cevap verecek, konuşacak kadar enerjisi olduğunu düşünmüyordu.

KışkırtıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin