2. Bölüm

31 0 0
                                    

    Okula gelince arabamı park edip yan koltuktan çantamı aldım ve dolabıma doğru ilerledim . Barlas Özel Üniversitesinde 3. Sınıf psikoloji öğrencisiyim bu arada . Herkesin dolabına yapıştırılmış ders programına baktığımda bugün 1 dersim olduğunu görüp sevindim . İlk gün ve tek ders güzeldi. Arkamı dönmemle Almila'nın boynuma atlaması bir oldu . Almila, yazın canım memleketim İzmir'e gittiği için görüşememiştik . Bende vakit kaybetmeden Almila'ya sarıldım . Özlemişim güzelimi.
-Ada'm ya özlemişim seni . Deyip daha da sıkı sarıldı Almila . Ben de daha sıkı sarılıp
- Bende kızım ya.

  Beni böyle sevmedin be Ada . Yak bi sigara ağlıycam .
  
    İçses ağzımı bozdurma güzel ortam var bozuyosun . Sonra yok efendim beni sevmiyorsun . Allah Allah ya .
   
     Almila'yla saçma sarılmamız bitince amfiye doğru yol alıp orta sıralardan birinde yerimizi aldık. Almila telefonuna dalınca ben de Ege'yi beklemek için kapıyla bakışmaya başladım. Ege ,  Almila gibi çocukluk arkadaşım . Babası da bu kolejin sahibi Ekrem amca .

       Tam Ege'den ümidimi kesmiştim ki sınıftan içeri girdi . Gözü etrafta bizi ararken elimi havaya kaldırdım . Bizi görüp sırıtarak yanımıza geldi .
- Benden habersiz dedikodu mu yapıyonuz lan ?
    Diyerek Almila'nın telefondan başını kaldırmasına sebep oldu .
- Ege başlama yine kanka ya . Çayı fazla kaçırdın yine dimi ?
Ege sanki büyük bir sır söylemiş gibi Almila'nın ağzını kapatıp;
- Şşt. Sus , sadece 4 bardak çay içtim .
Almila Ege'den kurtulup ona söylene söylene saçlarını düzeltti . Ben onların komik kavgalarına gülerken içeri giren hoca hepimizin susmasına yetti .
    ...

        Sessiz geçen bir dersin ardından sınıftan çıkıp , Arya'yla Buğra'nın sınıfına gittik .
                            ....
      Onları da aldıktan sonra her zaman gittiğimiz Dolunay Kafe ye gidip şirin koltuklar da yerimizi aldık . Zaten trafik dolayısıyla kafeye 2 saatte gitmiştik o yüzden de saat 18.00 olmuştu . Bu kafe sabahları normal , akşamları ise bi karaoke alanına döndüğü için çoğu kişinin geldiği bir kafeydi . Almila'yla Arya'nın , Ege'yle de Buğra'nın kendi arasında lafa daldığını görünce bende arkama yaslanıp geleni geçeni izlemeye koyuldum . Bi kaç kişiden sonra içeri sınıftan tanıdığım fakat pek fazla sohbetim olmayan Deniz girdi . Arkasındanda tanımadığım bir çocuk görüş alanıma girdi. Kirli sakalları ve keskin yüz hatları vardı . Karanlık olduğu için pek fazla seçememiştim ama insanları yanına yaklaştırmak istemeyen bir duruşu vardı. Ağır adımlarla bizim çaprazımızdaki masaya oturdu .
    
        Ada çocuk taş işte kızım ne detaya giriyon . Hadi git tanış :D.  
     
          İçses bi s.
    
       ...........

     Masaya oturup bacağını diğer bacağının üstüne yarım şekilde attı ve cabinden çıkardığı 2 taş parçasıyla oynamaya başladı . Ben kim olduğunu bilmediğim çocuğu incelerken Almila'nın bana dokunduğunu fark ettim
-Ada ! Kanka yavaş bak bari ya çocuğu yemeklik soğan gibi kestin resmen.
Almilanın iğrenç espirisine göz devirmekle yetinip kendimi toparladım ve
-Of ne alaka kızım ya . Sadece kim diye bakıyorum. Daha önce hiç görmediğim bi çocuk yeni sanırım .

Almila bana yok artık dercesine baktı.
-Kızım azıcık sosyalleş ya . Aras Laçin o . Babası Oğuz Laçin hani şu otelleri olan. İzmirdeydi bu çocuk. Bizim sınıfa geldi hatta.Eğitimi için burasının daha iyi olacağını düşünmüş .

Almila'ya en garip bakışımı atıp

-Bebeğim harcandın buralarda. Sen araştırma ve gazetecilik okuyacaktın. Dedim.

Almila dediğime gülmekle yetinip diğerlerinin sohbetine daldı. Bende sessiz kalmaya karar verip Aras'a istemsizce bakma gereği hissettim. O da sıkılmışçasına etrafa göz gezdiriyordu . Kısa bi etraf tarayışından sonra gözleri bende duraksadı. Biraz daha dikkatli baktığımda gözleri çok derindi. Ne düşündüğü anlaşılmaz bir biçimde bana bakmaya devam ederken daha fazla aptal durumuna düşmemek için çantamdan telefonumu çıkarıp kurcalamaya başladım.Bi kaç dakika sosyal medya hesaplarımda oyalandıktan sonra bana seslenen garsonun sesiyle başımı yukarı çevirdim. 

-Siz ne alırsınız ?

Ben telefona bakmaktan ve sesten duyamamıştım sanırım ama bizimkiler çoktan siparişlerini vermişlerdi . 

- Ben bi maden suyu alıyım . Dedim ve garsona ufak bir tebessüm ettim . 

Garson kafasını anladım anlamında eğip içeri gitti . Biraz bizimkilerin sohbetini dinlerken lavaboya gitmem gerektiğini fark ettim . Arya'ya tuvalete gideceğimi söyleyip çaprazımda bulunan Aras'a bakmadan adımlarımı hareket ettirdim. 

               Lavabodan çıkıp bizim masa için sola dönmemle büyük bir bedene çarpmam bir oldu . Sarsılmamdan sonra iki el kollarımı tuttu ve ;

- Biraz daha dikkatli olmasan bana değil garsona çarpacaktın . Dedi Çarptığım adam. Kafamı kaldırdığımda gördüğüm yüz saçma bi şekilde dilimin tutulmasına sebep oldu. Karşımdaki Aras'tan başkası değildi . Az önce seçemediğim gözleri köşedeki beyaz ışık sayesinde ortaya çıkmıştı . Yeşil gözleri büyük bir orman gibi derin bakıyordu . 


      Öküz gibi kestin çocuğu Ada kendine gel  . Hayır benimde bi karizmam var yani .

 

İçsesin uyarısıyla kendime geldim ve kollarımı Aras'tan  kurtarıp ;

- Şey , ben özür dilerim dalgınlığıma geldi .

Küçük bi tebessüm edip eğilerek boyunu benimle eşitledi -omuzlarıyla aynı hizadayım da birazcık -;

- Şimdi 3 ten geriye sayıp parmaklarımı şıklatıyorum ve sende dünyaya dönüyorsun. Dedi .

Ben ne olduğunu anlayamazken Kulağıma yaklaştı ;

- 3 , 2 , 1 . (parmaklarını şıklattı) 

Boşlukta bulunmamın etkisiyle parmaklarını şıklatınca hopladım .

- Ben gitsem iyi olur . Dedim ve yanından geçip bizimkilerin yanına oturdum .

Kendi aralarındaki sohbetten dolayı orda beni görmediklerine sevinmiştim . Saate baktığımda 12.00 ı gösterdiğini ve annemden 2 cevapsız arama olduğunu görünce bizimkilere veda ettim ve arabama binip annemi aradım . 

- Ada nerdesin kızım ?

- Bizimkilerleydik annem geliyorum arabaya bindim şimdi .

- Tamam kuzum dikkat et . 

Telefonu kapattıktan sonra kendi hazırladığım şarkı listemi açtım ve  Edis den ÇOK ÇOK şarkısını açtım . Arabamla hız yapmayı seviyordum ve şansıma bu gece yollar boş sayılırdı . Kırmızı ışıkta durduğumda yandaki arabadan gelen korna sesiyle başımı sağa çevirdim . 

Aras ? 

- Yarışa varmısın . Ada AKEL ? 

Şu anda 
Aras tatlı tatlı gülerek bana yarış mı dedi ?

Gülerek ;

- Olmama ihtimalim yok dedim. 

O sırada yanan yeşil ışıkla ikimizde hızlı bi şekilde başladık . Çekişmeli giden bi yarış sonucu yol ayrımında durduk ve evet o kazanmıştı . Arabadan inip yanına gittim .

- Bu sadece ısınmaydı bidahakine artık . Sen ne taraftan gidiceksin ?

- Kesinlikle Ada gibi bi yarış ustasını geçemem (güldü). Sağdan . Sen?

- Demek yollarımız burda ayrılıyor Aras hanım . Dedim ve güldüm . 

- Yarın görüşürüz o zaman Ada bey . Dedi ve söylediği tarafa doğru yol alıp gözden kayboldu . 

Ben de eve doğru direksiyonumu çevirdim . Bi de 20 yaşına geçenlere büyük derler :)

                                                                       ......

Eve vardığımda kısa bi duş alıp pijamalarımı giymiş ve sıcak yatağıma girip üstümü örtmüştüm .

          Ama bi türlü aklımdan çıkmayan şey şuydu . 

Kokusu ... Tıpkı deniz gibi kokuyordu . Huzur veriyordu . Fakat işin garip olanı , benim bu kokuyu nerden tanıdığımdı .....

(Devam edecek) 



You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 19, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

BİR GECE MASALI ( Yazılıyor...)Where stories live. Discover now