44/ Yüzük

3.7K 331 158
                                    

"Sirius?"

(...)

Marcella, gelen kişinin Sirius olduğunu görünce hızla arkasına döndü ve neredeyse herkesin Sirius'a saldırmak üzere olduğunu gördü.

"Durun!" diye bağırdı. Ellerini havaya kaldırmıştı. "Hiçbir tehlike yok!"

"O Harry Potter'ın oğlu!" diye bağırdı birisi. "Burada olması gereken son kişi!"

"Bu söylediğiniz çok saçma." diyerek araya girdi Rose. Marcella, Rose'un bu adamı idare edebileceğini düşünüp hızlıca önüne dönmüştü ki Sirius iki muhafız tarafından zapt edilmeye çalışılıyordu.

"Bırak beni lan!" diye bağırdı Sirius. Tekmesini adamın karın boşluğuna geçirip bir anlık şaşkınlığından yararlanmış ve asasıyla öteki muhafızı alt etmişti.

Küçük bir muhafız topluluğu daha Sirius'u tutuklamak için hareket ettiği sırada, Marcella babasının yanında soluğu almıştı.

"Birilerinin davetlilerle ilgilenmesi, birilerinin acilen buranın güvenliğini sağlaması lazım. Ben gidip Sirius'u sakinleştireceğim."

"Marcella, şu an Sirius ilgilenmen gereken biri değil."

"Baba anlamıyorsun! Sirius artık eskisi gibi değil. Lütfen dediklerimi yap ve bana yardımcı ol."

"Tamam, git."

Marcella başını sallayarak dört tane muhafızın zar zor paket ettiği Sirius'un yanına gitti. Muhafızlar onu aşağıdaki zindanlara götürüyorlardı.

Marcella bu sayede birkaç dakika daha kazandı ve Severus'un yanına gitti.

"Rose, Scorpius, Jenna ve sen her ihtimale karşı hazırlıklı olun. Sirius bizi bulduysa, Harry Potter ve Ronald Weasley de bulmuştur demektir."

"Tamam, burası bizde sen merak etme."

Hızla aşağı koştu. Kapıda bekleyen muhafızdan Sirius'un asasını ve zindanın anahtarını alıp onu da yukarı yolladı.

Derin bir nefes alıp içeriye girdi. Sirius demir parmaklıkları tekmeliyor ve küfürler ediyordu.

Marcella, Sirius'la göz göze geldi. Sirius, Marcella'yı idrak ettiği anda durdu.

"Marcella?"

"Sevgilim!"

Marcella hızla kapıyı açtı. Zindana girdiği anda Sirius ile ikisi birbirlerine sımsıkı sarıldılar.

Sirius ellerini Marcella'nın yüzüne koyup okşadı. Yanaklarına, boynuna, omuzlarına dokundu.

"İyiyim." dedi Marcella. O da ellerini Sirius'un yanaklarına, boynuna ve omuzlarına götürdü. "Ama sen iyi gözükmüyorsun."

"İyi değilim çünkü." Sirius, Marcella'ya yeniden sarıldı. "Çok kötü şeyler oldu Cella."

"Biliyorum. Ama yemin ederim Veliaht olduğumu bilmiyordum Sirius. Bilseydim söylerdim, saklamazdım."

"Biliyorum, biliyorum meleğim." Sirius, derin bir nefes aldı. "Seninle birlikte Severus da gittikten sonra bizde devriyelere çıkmaya başladık. Sizin Azkaban'ı patlattığınız gece, oraya giden ilk devriye bizdik. Seni belki de dakikalar farkıyla kaçırdım. Sonra işler iyice sarpa sardı. Babam bakanlıktan atıldı. Ronald Dayı da öyle... Atıldıklarını öğrendikten sonra gözümden bir perde kalktı sanki. Roller değişti Marcella. İyiler artık kötü. Kötüler artık masum."

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin