17/ Popüler

5.4K 375 148
                                    

Jenna Zabini, üstüne giydiği mavi elbisenin uzun kollarını düzeltirken büyükannesi saçlarını örmekle uğraşıyordu.

"Çok güzel oldun bir tanem." Dedi büyükannesi.

"Teşekkür ederim büyükanne."

Aynadaki yansımasına baktıktan sonra derin bir nefes alarak üstüne ceketini giydi. Az sonra Avukat Bay Brown gelecekti.

Ve geldi. Büyükanne, ev ciniyle beraber gelen avukatı görünce gülümseyerek selamladı.

"Hoş geldiniz Bay Brown."

"Merhaba Bayan Zabini. Görüşmeyeli uzun zaman oldu, nasılsınız?"

"Çok teşekkür ederim, iyiyim. Siz nasılsınız?"

"Bende iyiyim."

Bay Brown, Jenna'ya da "Merhaba." dedi.

"Merhaba." Diyerek gülümsedi Jenna.

"Hazırsanız gidelim mi?" Diye sordu Bay Brown.

"Tabii." Dedi iki kadın. Bay Brown, iki elini onlara doğru uzattı.

Jenna bir eliyle büyükannesinin elini tuttu, diğer eliyle de avukatın elini tuttu.

Birkaç saniye sonra zamanın kaydığını, bütün vücudunun sıkıştığını ve aktığını hissetti.

Rahat bir nefes alabildiğinde Azkaban'ın kocaman, devasa ve kasvetli duvarlarını gördü. Gökyüzünde uçan Ruh Emiciler dönüyorlar ve binayı koruyordular.

Kapıdaki büyü dışarıdakiler geçebilsinler diye birkaç saniyeliğine açıldı. Avukat, Jenna ve büyükannesi demir parmaklıklardan geçtiler.

Kapı yeniden büyülendi.

Azkaban binasına girdiklerinde rutubetli, karanlık kan kokusu ciğerlerini doldurdu.

"Asalar?" Dedi görevli seherbaz.

Jenna, büyükannesi ve avukat asalarını verdiler.

Adam aldığı asaları 753 numaraları çekmeceye kaldırdı ve kilitledi.

"Kime geldiniz? Kağıdı görebilir miyim?"

Avukat, siyah çantasından görüş izin kağıdını çıkarırken "Blaise Zabini." Dedi ve kağıdı verdi.

Görevli, kağıdı aldı ve inceledikten sonra arkasını döndü. Mahkum dosyalarının olduğu yere gidip alfabetik sıraya göre asasıyla B harfini çıkardı ve Blaise Zabini dosyasını çıkarıp kağıdı içine koydu.

Dosyayı kaldırdıktan sonra "Beni takip edin." Diyerek yürümeye başladı.

Elinde onlarca anahtarın olduğu bir anahtarlık vardı.

Asansöre benzeyen ama dışarıya kapatmak için hiçbir duvarı bulunmayan çırılçıplak bir asansöre bindiler.

Bütün Azkaban görünüyordu. Hırçın dalgalar adaya vuruyor ve gök her zaman gürlüyordu. Yağmur çiliyordu.

Havaya büyü yapılmış olabilir, diye düşündü Jenna. Çünkü yaz aylarında bile burası kapalı olurdu ve yağmur yağardı.

Kaç kat çıktılar bilmiyordu Jenna. Ama tek bildiği şey, mahkumlar işledikleri suça göre en alt kattan -yerin altı da dahil- en üst kata doğru çıkardılar.

Babası en üst kattaki mahkumlardan biriydi. Çünkü bir Ölüm Yiyen'di.

Sonuna geldiklerinde asansörden indiler.

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin