1 ' Tekrarlanan saçmalıklar

Start from the beginning
                                    

"Senin tanımadığın adamların göğüslerini falan sıkma gibi bir huyun mu var? Seni şikayet edeceğim!" Diye bağırmıştı solist olduğunu düşündüğüm esmer genç. Üzerinde vücuduna yapışmış ince dar tshört ve kollarında birazdan sahneye çıkacağında okuyacağı şarkıların notaları vardı.

Esmer sinirle Ekin'i ittirdiğinde ona öfkeyle bakmasına rağmen, Ekin sırıtarak başını kaşıyordu, bu çocuk gerçekten süzme salaktı belayı üzerine direk çekmeyi başarabilen bir kapasitesi vardı. Nerde ne yapması gerektiğini bilmiyordu, üstelik hangi erkeğin göğüs kasına fetishi olabilirdi ki?

Ama bakın fetish diyip geçmeyin bu Ekin de abartılacak boyutta ilerlemiş. Vücut yapısı mükkemmel ve eşsiz olan insanların vücutlarını incelemeye bayılıyor. Bir kaç defa gözüne güzel gözükmüş diye bir polis memurunun göğüs kaslarını avuçlamıştı.

Neyseki polis memuru fazla zorlamadan Ekin'i affetmişti. Bu merakı aslında kendisinin onlar gibi mükkemmel hatlı bir vücudu olmayışı. Durmadam yemek yiyip hiç spor yapmazsan nasıl fit bir vücut yapacaksın ki? İşte beyefendimiz yemek yiyerek kas yapmaya çalışıyor.

Ekin sonunda sıkılmış bir ifadeyle olduğum yere doğru yürümeye başladı. İstediği olmadığı için dudakları büzülmüş ve omuzları düşmüştü. Derin bir iç çekerek yanımdaki sandalyeyi çekişini izledim.

"Kimse beni anlamıyor Efe, insanlar kasları var diye ego yapıyor!"

Gözlerimi devirerek omuz silktim. Bu çocuk beni kanser edecekti görev başında olmasam kesinlikle o koca kafasını ezebilirdim. Elimde çevirdiğim içki dolu bardağı sanki içiyormuş gibi hafifçe dudağıma götürdüm ancak içmiyordum.

Burası pek tekin yerler değildi, eğer bir suçluyu bulmak istersen bakacağın ilk yer barlar olmalıydı. Ekin önündeki çerezleri yerken girişten içeriye doğru giren kalabalık dikkatimi çekti işte aradığım yem ayaklarıma kadar sonunda gelmişti.

"Bunlar onlar sonunda geldiler." demiştim yanımdaki bedeni dürterek.

Anlık merakım, bedenimi daha çok sararken bakışlarım dikkat çekmeyecek şekilde masadakileri süzüyordu. Konuştukları konu ne hakkındaydı pek enim değildim ancak barın arkasına geçeceklerine göre pekte iyi değildi.

Adamların birinin elinde tamamen siyahla kaplı bir dosya vardı ve sımsıkı tutmaya özen gösteriyordu. Etraf yarı aydınlık ve loş olduğu için onları göremesemde barın kalabalık olmayışı görüşümü kolaylaştırıyordu.

İçeriye giren adamların kapıyı kapatmadan önce koşarak aralığa ayağımı koydum ve siluetimi belli etmeden açık kapıdan içeri baktım.

"Bekletme için özür dilerim. Bay Varkal polislere takılmak istemedik."

Varkal kol saatini düzeltip yuvarlak kısmını kendine doğru çevirdi. Onları daha net duyabilmek adına hızlı bir şekilde kapının yanındaki dolabın arkasına geçtim. Önlerinde neredeyse on kişi için rahat yemek sunulabilecek büyüklükte bir masa vardı. Bir tarafta Varkal ve diğer tarafta suç ortağı Orhan Bey, adamları arkalarında olacak şekilde masaların uç kısımlarında karşı karşıya oturmuşlardı.

Varkal peçetesini bacaklarının üzerine serip sıkıştırdığında önlerine gelen servisi izlemeye başladı. Karşısındaki sandalye düzenlenirken her iki taraf için çoktan servis tamamlanmıştı. Bay Varkal altın saatinin olduğu sağ eliyle ilk lokmasını ağızına atmış ve olacakları dinleyeceğini gevelemişti.

Zamanı Durdur [Düzenleniyor]Where stories live. Discover now