Suç Aleti

292 35 20
                                    

Bay Clear'ın sözlerinden sonra onları daha fazla rahatsız etmemek için evden ayrıldık. Bu işin en sevmediğim kısmı buydu. Maktulün aileleri ile yüzleşip, onlara gerçekleri anlatmak. Hele ki böylesine zor davalarda çıldıracakmış gibi oluyordum ama Tanrı'ya şükür Bay Clear fazlasıyla anlayışlı birisine benziyordu.

"Madison'un arkadaşı gelmedi değil mi?" dedim Markson'a dönerek.

"Hayır, istersen bekleyelim."

"Bir ara, hala çıkmadıysa büroya gelsin ayrıca iş yerindeki arkadaşları ile görüşsek iyi olacak." dediğimde direk telefonuna yöneldi. Clark dediği gibi Madison ile yakınsa kesinlikle bir şeyler biliyor olmalıydı. Kadın kendi isteği ile birlikte olsa da vücudunda herhangi bir DNA kalmaması işi daha da çıkmaza sokmuştu.

"Büroyu aradım, haber verecekler."

"Anlamadığım bir şey var Markson." dedim arabaya ilerlerken.

"Emin ol benimde bu olayda anlayamadığım birçok şey var Champbell." İkimizde arabaya binip bir süre sessizce oturduk.

"Kadın tecavüze uğramamış, yine de prezervatif kullansa da bir DNA bulunmaması normal mi?"

"Sakin bir ilişki olmuş olabilir, tırnak altlarında da bir deri kalıntısı bulunamadığı yazıyor."

"Peki bunca zaman kendini saklayan insan bir anda ilişkiye girdi ve ertesi gün öldürüldü?" dediğimde Markson bir süre sessiz kaldı. Bir şeyler düşündüğü belliydi ve bende ondan mantıklı şeyler duyacağıma emindim.

"Pekala, şöyle bir bağlantı da olabilir. Katil Madison'un nasıl biri olduğunu gayet iyi biliyordu ve onu etkilemek için elinden geleni yaptı. Daha sonrasında da ilişkiye girerek başarılı oldu ve ertesi gün onu öldürmesi bana tek bir şey düşündürüyor." dediğinde benimde kafama dank etmişti.

"Çünkü günah işledi ve eğer düşündüğümüz gibi katil aynı kişiyse günahkar olduğu için onu kurban olarak seçti. Hemde Paskalya zamanında." Evet, bu çok mantıklıydı.

"Ama bir dakika, bu adamı da günahkar birisi yapmaz mı? Dine düşkün birisi zina işlememeli. Ayriyeten katil aynı kişiyse öldürülen Jackson daha masum bir çocuktu, günah işleyecek kadar büyüdüğünü sanmıyorum."

"Ah cidden Markson, kafamın içine sıçıyorsun şuan." dediğimde kahkaha attı.

"Sadece fikir üretmeye çalışıyorum, baksana elde ki sonuç yine sıfır." dedi gülmeye devam ederek. Sinirlerinin fazlasıyla bozulduğu belliydi.

"Her neyse büroya gidene kadar fikir alışverişi yapmayalım." dedim arabayı çalıştırırken. Tek duam Clark'ın bir şeyler biliyor olmasıydı. Belki de düşündüğümüz şey mantıklıydı. Birilerini günah işlemeye teşvik ediyor ve onları duygularıyla sınıyor olabilirdi. Ama bu hala 1998 yılında Jackson'u seçtiğini açıklayamazdı. O daha bir çocuktu ve sevap ile günahı ayıramayacak yaştaydı.

"Düşünme Champell, bizi sağ salim departmana getir yeter." Gaza biraz daha yüklendim ve dikkatimi olayı düşünmek dışında her şeye verdim. Bu trafik ışıkları neden her sokak başına koymuşlar böyle? O elbisenin altına o ayakkabı fazla değil mi yahu kıvırtarak yürüyor birde. Ah... Şu gençlerin haline bak, hepsi kendinden geçmiş vaziyette ortalıkta dolaşıyor.

Bütün caddedeki insanlara kinimi kustuktan sonra sağ salim departmana geldiğimiz de ofisime ilerlerken Firman'ın neler bulduğunu öğrenmek için numarasını çevirdim.

"Çaylak neler yaptın?"

"Kilise çevresindeki 3 dükkandan,trafikteki kayıtlar ve kilise girişini gören kameralardan görüntüleri aldım efendim. Büroya geldim sayılır."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 20, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

S.I.R ÖLÜM VAKALARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin