MUMYA

Mumya - 1

Elimdeki son kitabı da masanın üzerine koyunca eserimin son aşaması da tamamlanmıştı. Gerçekten çok güzel görünüyordu, her şey yerli yerindeydi ve birbirine uyuyordu. Hayatımda hiç temizlik yapmamış biri için gayet mükemmel bir iş çıkartmıştım. Tek mühim ayrıntı Bay Kevin'in bana verdiği bu görevden sonra projem için benim fikrime katılıp katılmamasıydı.

"Dolapların rafları pek temizlenmemiş görünüyor Bayan Linda!" dedi Bay Kevin, çıkardığım işte bir kusur aramaya çalışıyordu. "Gözlerinizde bir sorun olmalı kesinlikle bir toz bile bulamazsınız."

Kevin, eski okulumdaki Arkeoloji profesörüydü. Mezun olduktan sonra pek fazla okula geleceğimi düşünmemiştim ama araştırmam için neredeyse tüm saatim burada Bay Kevini ikna etmekle geçiyordu. Gayet dinç ve sağlıklıydı okuldaki tüm profesörlere kıyasla oldukça gençti.
Yirmi sekiz yaşında profesör mu olur?
Okulda tüm öğretmenler yaş olarak kırkı geçtiği için okulun gözde öğretmeni Bay Kevindi. Ah bazen kadın profesörle Bay Kevina asılıyorlardı midem bulanıyordu. Çocukları yaşında ki adama neden asılıyorsun ki? Kısmetini bulamamış olabilirsin, seni kimse beğenmemiş olabilir ama aklen sence de imkansız değil mi bu?

Yüzündeki soğuk ifadeyle son kez etrafı kolaçan etti her hareketinde gömleğinden belli olan kasları dikkatimi çekiyordu. Ne ara bu kadar dikkatli biri olmuştum? Gözden geçirmesi bitince yerine oturup başını salladı ve bakışlarını benim üzerimde dolaştırmaya başladığında kısa ama tuhaf bir sessizlik oldu. Boş gözlerle ona bakıyordum; soğuk bir şekilde kusurlarımı araması kendimi beceriksizmiş gibi hissetmeme neden oluyordu.

"Ahhhhh, yine her zaman ki gibi eve gidip bir sonraki gün tekrar gelmemi mi istiyorsunuz?"

"Nereden bildin senin gibi zeki bir öğrencim olduğu için gurur duyuyorum."

Derin bir nefes aldım bu adam resmen beni kullanıyordu kaç haftadır onu ikna etmeye çalışıyordum ama en ufak bir tepki vermiyordu tüm gün boyunca işlerini yaptıktan sonra eve gitmemi söylüyordu bana en ufak işini bile yaptırıyordu elinde olsa derslerini de bana anlattıracakdı.

"Sizin öğrenciniz olamam biraz imkansız malum bu okuldan mezun olalı iki sene oldu."

Gözlerimi devirip bakışlarımı yerle buluşturduğumda yüzünde ufak bir tebessüm oluştu. Ayağa kalkıp masasının üzerinde duran kahve dolu fincanı elinde sabitledi önemli dosyaları eline aldı ve kahveyi masanın üzerine doktu.

Şaka mı bu adam? Ölmek mi istiyor?

"Ayy bak ne oldu? Çok üzgünüm Lindacığım bardak elimden kaydı burayı bir daha temizlemen gerekecek."

Ellerimi sıkarak az önceki ihtişamından geriye bir şey kalmamış masaya bakışlarımı çevirdim oysaki ben onları temizlemek için kaç saat uğraşmıştım.

Bay Kevin elindeki dosyaları alıp odasının farklı köşesindeki koltuğa oturdu ve sırıtmaya başladı. Beynim o anda bu adamı ikna etmemem gerektiği hususunda benimle savaşa geçse de bu işin sonunda şanslı olan ben olacaktım sadece biraz daha sabretmem gerekiyordu. On haftadır neredeyse her gün Bay Kevin'ın peşinden koşup ikna etmeye çalıştım. Ne kadar saçma sapan bahane varsa uydurdum ama hala bir sonuç alamadım. Daha önce bir şeyi başarmak için bu kadar çok gayretli bir şekilde uğraştığımı hatırlamıyorum. Benim her uğraşımda Bay Kevin asla kabul etmeyecek gibi gözükmese de bir umut olur ışığıyla bu işin peşini bırakmadım.

Bu kadar saçmalığa katlanacak kadar deli olduğumu düşünüyorlar ama araştırdığım proje benim için önemli olamasa bir dakika bile burada beklemem. Beş senedir uzun uğraşlarla araştırdığım konu hakkında yeni bilgiler öğrendim ve bir çok makale okudum bunların yanında bu konu hakkında yazılmış yirmi üç kitap okudum. Çalıştığım arkeoloji merkezi yeni bir görev için arkeologları bu konu hakkında bilgilendirmişti. Toplantıya katılan kişiler arasında en deneyimli kişilerden biri bendim fakat buna rağmen bir çok saçmalıkla uğraşmak zorunda kaldım. Büyük bir kazı çalışması için önemli bir adım atıldı. Konusu 800 yıl önce hükümdarlık yapmış KRAL İVAN'ın mumyalanmış cesedini bulmamız için bir projeydi. Bu projeyi almak için pek uğraşmadım açıkçası çünkü kazının olduğu yer bir çok insan tarafından lanetli görülen ve sevilmeyen karanlık bir yerdi. Araştırmalarım Kral İvanla ilgili olduğu için bu projeyi almıştım. Yıllardır bu proje çok önem arz ediyordu fakat kimse lanetli yer yüzünden kabul etmeye cesaret edememişti. Farklı ülkeler bu mumyayı bulmak için uğraşsa da iyi sonuçlar elde edilmemiş ve üstüne oraya giden bazı arkeologların gidişlerinden iki gün sonra öldüğü dedikodusu yayılmıştı. Bu kazı için bilgili birine ihtiyaç vardı ve Bay Kevin bu konuları adı gibi biliyordu. Eski arkeoloji profesörü okuldan ayrılmamış olsaydı şuan bu kadar dil dökemezdim.