KKYB-3

152 6 4
                                    

Okuyucularım yok denecek kadar az ama olsun. :) arkadaşlarınıza önerirseniz sevinirim :) Şarkının bölümle alakası yok bu şarkıyı Taşkafa'ya armağan ediyorum. :)

KUTAY'DAN DEVAM

''Hepsi senin yüzünden şerefsiz!'' diye bağırmaya başladım. Armin'in kaza yapması onun yüzündendi. Bir daha tekme attım karnına. ''Senin yüzünden Armin kaza yaptı'' diye bağırdım Eymen'e.

Bulunduğumuz katta kalan hastalar ve yakınları odalarının kapılarından bize bakıyorlardı. Birkaç sağlık görevlisi de merdivenlerdeydi.  ''Beyefendi sakin olun'' dedi bir kadın sesi. Umursamadım.

Güvenlik bana doğru geliyordu. Eymen' de ayağa kalkmaya çalışıyordu. Eymen'i gömleğinden tutup ayağa kaldırdım ve kafa attım.

Kendinden geçmiş gibiydi. Güvenlik hızlandı ve kolumdan tuttu. Beni dışarı çıkarmaya çalışıyordu.

''Bırak'' diye bağırdım kolumu çekip. ''Beyefendi sakin olun'' dedi adam. ''Kendim inerim'' dedim.

Hastanenin bahçesine indim. Ağacın yanındaki banka oturdum. Doğru düzgün düşünemiyordum bile. 

Armin'in annesini aramalıydım ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Cebimden telefonu çıkardım. Ve Ferda teyzeyi aradım.

Armin'in babası ölmüştü. Armin babasına düşkün bir kızdı ve acısını uzun zaman atlatamadı.

Ne zaman babasının konusu açılsa gözleri dolardı. Ve telefonu Ferda teyze cevapladı.

''Efendim Kutay oğlum'' dedi gayet mutlu bir sesle. Armin'in annesi de babası da beni severdi. Bende onları severdim.

''Ferda teyze..'' dedim. Nasıl diyeceğimi bilmiyordum uygun kelimeleri arıyordum sadece.

''Kutay ne oldu oğlum sesin kötü geliyor'' dedi. Demek o kadar aciz çıkmıştı sesim. Artık söylemeyilim diye düşündüm.

''Ferde teyze ben hastanedeyim.'' dedim. ''Armin nerede?'' dedi hemen. Onun da sesi kötü geliyordu. Anne yüreği işte..

''Ferda teyze Armin kaza yaptı , hastanedeyiz'' dedim derin bir nefes vererek. Daha fazla birşey diyemezdim. Hangi hastanede olduğumu söyledim ve telefonu kapatıp cebime koydum.  Biraz oturup sakinleştikten sonra hastaneye girdim.

Elime bulaşan kanları temizledim va Armin'in yanına gittim. Yoğun bakıma almışlardı onu bir cam parçasının ardından görebiliyordum. Elimden hiçbir şey gelmiyordu ve bu beni mahvediyordu.

Armin'i aldıkları odaya yakın bir yere oturdum. Beklemekten başka birşey gelmezdi elimden. 

Gelen seslerle kafamı yerden kaldırdım. Sesin geldiği yöne kafamı çevirdim ve Armin'in odadan çıkması bir oldu. 

Hemen ayağa kalktım ve ona yaklaşmaya başladım. Başında bir sürü sağlık görevlisi bulunduğu sedyeyi asansöre doğru haraket ettirerek konuşuyorlardı.

Armin'i gördüm.

Yüzünde önceki kadar kan yoktu kafası sarılıydı. Üzeri hala kan içindeydi.

Elini tuttum. Şaşkındım. Armin'i bu şekilde görmeye dayanamıyordum.

''Durumu nasıl?'' dedim. Bana baktılar.

''Yakını mısınız'' diye dordu içlerinden biri.

''Evet, annesi de yolda'' dedim açıklama yapma gereği duyarak.

''Şuan ameliyata alıyoruz, durumu kritik. Kötü yaralanmış.'' dedi sağlık görevlilerinden biri. İyi birşeyler söyleseler ne olurdu sanki?

Eli elimden kaydı. Asansöre bindiler ve kapılar kapandı. Duvarın kenarına yere çöktüm. Eymen gözüme gözükmese iyi olurdu.

Kendimi toparlamalıydım. Ferda teyzeye destek olmalıydım. Elimi kafama koyarak düşünmeye başladım. 

Armin ve ben uzun zamandı tanışıyorduk. Arkadaştanda öteydik. Yeri geldiğinde abilik yapardım. Ailelerimiz tanışıyordu.

Üstümdeki kanları görünce küçükken düştüğü an geldi aklıma. O zaman ağlamaktan başka bişey yapmazdı. 

''Kızım nerde bişey söyleyin'' 

Ferda teyzenin sesini duyunca kafamı kaldırdım. Tam ayaklanmıştım ki beni gördü yanıma geldi.

''Kutay kızım nerde sen cevap ver Allah aşkına oğlum'' dedi soluk soluğa. Sesi kötü geliyordu. 

''Ferda teyze sakin ol, Armin'i ameliyata aldılar.'' dememle düşecek gibi oldu.Tuttum düşmemesi için. 

Onu da az önce oturduğum yere yönlendirdim. Ardında da yanına oturdum.

Elini tuttum.. En son Armin'in eli vardı elimde.. En son onun elini tutmuştum..

Kafamı sallayarak bu düşüncelerden ayrıldım. ''Armin güçlü biliyosun Ferda teyze, bunu da atlatacakır'' dedim. 

Gözünden bir kaç damla yaş geldi. Gözünü sildi.'' Biliyorum ama ona da kaybedersem dayanamam Kutay oğlum.'' dedi ağlamaya başladı.

Ona sarıldım. Elini daha sıkı tuttum. ''Armin şuan senin ağlıdığını görse eminim ki çok üzülürdü. Böyle yapma. Ayakta durmalıyız. Ya uyanıp bizi görmek isterse? Böyle mi çıkacağız karşısına?'' dedim.

''Haklısın oğlum'' dedi. Oturuşunu dikleştirdi. Gözünü sildi. 

**

Bir saattir bekliyorduk arada bir kaç kişi ameliyathaneden çıkıyor veya giriyordu ama bize birşey demiyorlardı. Kapıdan epey kişi çıkmaya başladı. Ayağa kalktık. 

''Ameliyat nasıldı? İyi olacak değil mi? Durumu nasıl? Ne zaman uyanacak?'' diye bir sürü sor sordum. Olumlu cevap almayı umuyordum. Ferda teyzede bende doktora merakla bakıyorduk.

''Ne yazık ki kesin birşey diyemem. Ameliyatında iyi geçtiğini söyleyemem. Kötü bir kaza geçirmiş. Uyunma süresine gelirsek şu an birkaç gün kritik.'' dedi ardından derin bir nefes alarak devam etti.

''Dediğim gibi bir kaç günü atlatırsa yoğun bakımdan çıkacak ama desteğe ihtiyacı var. Ağır yaralanmış. '' dedi daha birşey demesine gerek kalmadan Ferda teyze düşer gibi oldu gözünden bir iki yaş damladı. 

 Ameliyathanenin kapısı açıldı ve sedyenin üstünde Armin çıktı. 

Kafasında sargı vardı. Yüzünde kan yoktu ama hala yaralar vardı. Beline kadar örtü vardı. Açıkçası çok aciz gözüküyordu. Ona yardım etmek istiyordum ama elimden birşey gelmiyordu.

Ferda teyze Armin'i görünce dondu kaldı. Tam ona birşey diyecektim ki birşeyler dedi ve yere düştü. 

''Kızıııım...''

Kendi Kutup Yıldızını BulWhere stories live. Discover now