2.BÖLÜM

118 21 3
                                    

  "Ya daha kaç defa anlatacağım, baya karşımdaydı işte kızlar!"

  Hepsi aynı anda 19.kez "Ohaa" dediler. "E peki nasıl hissettin?" dedi Azra.

  "Ya kızım ne olursa olsun, o köprünün altından çook sular aktı.Ben ondan vazgeçeli, çocukluğumu o okulun bahçesine gömeli dört yıl oldu, ama itiraf etmeliyim ki artık nasıl heyecanlandıysam, şokun etkisiyle marketten 3 ekmek yerine 6 ekmek bir de ne alakaysa prezervatif almışım, hayır demek 1 tane ile de yetinememişim 2 paket almışım.Bende kasiyer neden bana tip tip bakıyor diyorum.

Kimisi der çocukluktan kalma bir heves, kimisi der 6 yaşında aşık mı olunurmuş .Olunurmuş işte .Hatırlıyorum..Hep aynı kulübü seçerdik, hep birlikte otururduk , birlikte oyun oynardık, çocukluğumu, masumiyetimi, kalbimi, umutlarımı, 6 yaşındaki bir kız çocuğunun dünya üzerindeki en saf hislerini gömdüm ,ben 4 yıl önce aşk kelimesini gömdüm oraya, yıllarca bir daha o defteri açmamaya yemin ederek, gözümdeki yaşlarla...

•••••

  Gözlerimi açtığımda edebiyat dersinin   ortalarındaydık yanımda uyuklayan Rüya bana "18 dk kaldı." deyince başımla onayladım.

  Sınıftaki oturma şeklimiz şöyleydi.

  Cam kenarının en arka sırasında ben ve Rüya, Önümüzde Akın ve Azra onların önünde Ediz ve Kuzey oturuyordu.Orta sıranın en son sırasında Dolunay ve Öykü bildiğin kamp kurmuştu.

  Akın arkasına dönüp "Ya resmen sonsuzluk kelimesinin anlamını şuan daha iyi anlıyorum, bir ders nasıl bu kadar uzun sürer."Dedi.

  Rüya "15 dk kaldı az sabret" deyip ofladı.15 dakikayı bahçeyi izleyerek geçirdikten sonra zil çaldı.
 
  Öykü yan sırasından kalkıp yanımıza geldi. "Hadi kantine gidelim." demesiyle koşar adım kantine indik. Tostlarımızı alıp, kantinden çıktık." Kızlar bizim 3 maymun nerede ya? "dedi Azra.

  Dolunay "O ne be? " deyince hemen atıldım. " Ediz'i soruyor."  Azra itiraz ederek " Ne alakası var ben bir kere kardeşimi soruyorum." Dedi.

  Öykü" Hah! Kardeşim dediğine göre kesin Ediz'i soruyor. " Deyip güldü. Rüya" Geliyor seninki korkma yemedi kimse . " deyince hepimiz gülmeye başladık.

Ediz de hafif bir pelteklik olduğu için çok harika bir konuşma tarzı var doğrusu. "Kızlar dehşet bir haberim var hazır mısınız?" hepimiz kafamızı sallayınca devam etti. "Minnak Sado gelmemiş.Yani ders boş" deyip bağırınca hep bir ağızdan sevinç nidaları döktük.Sadullah Hoca Coğrafyacımız, boyu 1,55 olduğu için aramızdaki takma ismi Minnak Sado.

•••••


Ders boşluğunda her zaman yaptığımız ritüel tekrarlıyorduk. Kuzey, Ediz, Akın, ben ve sınıftaki erkekler halı sahada futbol oynarken kızlarda sahaya en yakın banka oturmuş dedikodu yapıyorlardı, bende korner olduğu sıralarda, tel yokmuşçasına sevgili kardişlerime katılıyordum.

  Bugünkü dedikodularında ise basketbol oynayan Yağız diye birinden söz ediyorlardı.

   4.Kez Kuzey'in yüzünden el olunca bağırarak "O top inşallah bir yerlerine girer Kuzey.Allah seni top etsin Kuzey. Kale direği ağzından girsin de bir taraflarından çıkamayıp içinde kalsın İnşallah." diye söylendikten sonra yanımdaki Akın'a "Akın yalvarıyorum, Kuzey'i yandaki voleybol oynayan kızların yanına şutla en azından eli bir işe yarar. " dedim.

  Akın" Onun bu aralar kafası biraz dalgın ama çözcem ben relax! " Deyip barfix çekmeye çalıştı ama pek becerdiği söylenemez.Kızların yanına gidip "Kızlar Kuzey'in bir derdi var bir sonraki teneffüs öğreniyoruz tamam mı?" Dedim.

5 KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin