1-Ada'nın Mucizeleri

31 7 12
                                    

Ben kimim?

Sanırım hepinizin aklındaki soru bu.Ben bir süredir adada yaşayan kendi hakkında hiç bir şey bilmeyen bir kızım.

Kendimi bildim bileli buradayım, büyük ihtimalle okyanusun dalgalarına kapılıp buraya kadar geldim.

Ya da ben öyle sanıyorum.

Ah, kimi kandırıyorum ki tanıdığım canlılar hayvanlar ve bitkilerden ibaret.

Bu adada bana benzeyen hiç bir şey yok.

En azından ben öyle sanıyorum.

Her neyse, anladığınız üzere kendi kendime konuşmak hobilerimin arasında.

Eh, konuşacak kimse olmayınca bir süre sonra içinizdeki diğer düşüncelerle konuşmaya başlıyorsunuz.

Sahip olduğum tek şey benim için değerli olduğunu düşündüğüm kolyem.Bir kaç parça kıyafet ve kolyemle yıllardır bu adadayım.

Yanlış almayın, lütfen!Hâlimden gayet memnunum fakat ada bazen çok ürkütücü oluyor ve elde ettiğim şeylerle kendimi korumam imkânsız.

Neredeyse tabii.

Ah, neredeyse atlıyordum!Bugün yunuslarım doğum yapacak!Mükemmel derecede parlak ve renkliler.En iyi yanları ise hepsi farklı renk.

Adada ki renkler insana huzur veriyor...

Pekâlâ, hadi yunuslarıma bir göz atalım."Hey, Ales!" diye bağırarak dev kelebeğimi çağırdım.

Ne bekliyordunuz ki?Gizemli bir hikâyedeki gizemli adadayız.

Burada ki çoğu hayvan sizin alışkın olduğunuzdan biraz çok azıcık farklı.

Tabii ben bunları düşünürken Ales beni çoktan yunus koyuna getirmişti yavaş ve dikkatlice sıkrtından inip, "Aferin, oğlum.Hadi git ve dinlen.Seni daha sonra çağırırım" dedim.

Neden olduğunu anlamadığım bir şekilde kolyem parlamaya başladı.

Işık yansıması olduğunu düşünerek çok da kafama takmayarak yunusların yanına gittim.

Suda beni bekliyorlardı hepsinin başını okşayıp doğum yapacak olanları ayrı bir yere aldım.

Böylece onlar doğum yaparken diğerleri rahatsız edemeyeceklerdi.

Orada işim bitince Ales'i çağırdım.Ne oldu anlamadım ama Ales farklı davranıyordu.

Yorgun olduğunu düşünerek ona gitmesini söyledim.

Bariyere gitmeden yürürsem çok uzun sürede anca barakaya gidebilirdim, ondan dolayı bariyerin olduğu yerden yürümeye başladım.

Şu bariyerin arkasındaki şeyleri çok merak ediyorum ama hayvanlar ve hatta bitkiler bile beni engellemeye çalışıyor.

Her neyse bu tarafta ne bitki ne de hayvan var, bir baksam bir şeycikler olmaz bence.

Hızlıca koşarak barikata atladım ve tırmanmaya başladım.

En sonunda tepeye çıktığımda bulutlar çok yakın görünüyordu.

Yavaşça diğer tarafa inmeye başladım ve ilerlemeye başladım o sırada bana benzeyen bir şey geliyordu düşman olabileceğini düşünüp saklandım.

Bu adada başka insanlar da mı vardı?Nasıl olurdu?Neden adamla konuşmak istiyordum?Kolyem sanki beni ona iteliyor gibiydi.

Kolyem çok ama çok fazla parlıyordu.

Ve ışığı gözümü rahatsız ediyordu.

Adam ışığı fark edip saklandığım sarmaşıklara doğru ilerledi.

Hızla olduğum yerden fırlayıp barikata tırmanmaya başladım.

Adam da şoktan çıkıp bana seslenmeye ve peşimden gelmeye başlamıştı.

Barikattan atladım ve hızlıca barakaya doğru yürümeye başladım.

O adam kimdi?Bu adada insanlar mı vardı?Neden bunca yıl bunu farketmemiştim?

Bunları bir süre düşünmemeye çalışarak uyumaya çalıştım.

Olmuyordu ama işte, ne olduğunu anlamam gerekiyordu.

Yarın sabah bununla ilgileneceğimi aklımın bir köşesine yazıp uyumaya çalıştım.

En sonunda uyku beni ele geçirdiğinde hava neredeyse aydınlanıyordu.

Bu sıralarda barikatın diğer tarafı;

"Evet, herkes geldiğine göre başlayabiliriz.Bildiğiniz üzere bugün barikat sınırında bir insan görüldü.Kim olduğunu kesin olarak bilmiyoruz, fakat Kraliçe'mizin yani annemin kızı benim de ikiz kardeşim olabileceğini düşünüyoruz.Çünkü kızı gören Alexander Black'in tarifine göre kız Kraliçe'mize yani anneme ve bana çok benziyormuş."

O sırada kraliçe lafa girdi, "Teşekkür ederim Tayla, durumu gayet güzel açıkladın.15 yıl kadar süredir kızımı görmüyorum.Kendisi şuan 18-19 yaşlarında, bunca sene adanın diğer tarafında nasıl yaşayabildiğe anlam verememekteyiz.Ama önemli olan onun yaşaması ve iyi olması.Eğer işler yolunda giderse kızımı yani Lydia'mı en kısa sürede adanın bu tarafına getireceğiz.Ben ki Kayıp Ada'nın Kraliçesi Narcissa Argent, sizlere yemin ederim ki kızım adaya geldiğinde büyük bir kutlama yapılacak, genç Alexander Black sayesinde Black Ailesi onur konukları olacaklar ve ödüllendirilecekler.Teşekkürler."

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

29 Temmuz 2018

Eveeet!Hikâyemin ilk bölümü ile karşınızdayım.Umarım güzel olmumuştur.Ben şahsen yazarken çok keyif aldım umarım sizde keyifle okursunuz...Hepinizi çok seviyorum❤️

Sınır yok, gönlünüzden ne koparsa.Bizde zorlama olmaaz!!😏

Ada'nın KızıWhere stories live. Discover now